Arama

  • Anasayfa
  • Dünya
  • Depremlerin yoğunluk merkezi 'Pasifik Ateş Çemberi'

Depremlerin yoğunluk merkezi 'Pasifik Ateş Çemberi'

Dünyadaki depremlerin yüzde 90'dan fazlası "Pasifik Ateş Çemberi" adı verilen deprem kuşağında gerçekleşiyor.

Depremlerin yoğunluk merkezi ’Pasifik Ateş Çemberi’
Yayınlanma Tarihi: 2.03.2019 15:51:00 Güncelleme Tarihi: 02.03.2019 15:54

Dünyadaki tüm depremlerin yüzde 90'ı, büyük depremlerin ise yaklaşık yüzde 80'i "ateş çemberi" olarak adlandırılan Pasifik Deprem Kuşağı'nda meydana geliyor. Tektonik depremler, deprem çeşitleri arasında dünya üzerinde gerçekleşen sarsıntıların tamamına yakınını oluşturuyor.

Depremler, oluşumlarına göre tektonik, volkanik ve çöküntü olmak üzere toplam üç kategoriye ayrılırken, tektonik sarsıntılar, şiddet ve büyüklük bakımından en yıkıcı deprem çeşidi olarak öne çıkıyor.

Yer kabuğunda fay adı verilen kırıklarda meydana gelen hareketler, dünya genelinde gerçekleşen depremlerin tamamına yakınını oluşturuyor.

Yer kabuğundaki kırılmalar nedeniyle ani ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsması yoluyla meydana gelen depremler, yer kabuğunu oluşturan yaklaşık bir düzine irili ufaklı levha sınırında oluşuyor.

Dünyadaki en yoğun tektonik deprem kuşağını, büyük depremlerin yaklaşık yüzde 80'inin meydana geldiği Pasifik Deprem Kuşağı oluşturuyor.

ŞİLİ'DEN YENİ ZELANDA'YA KADAR UZANIYOR

Aktif volkanların yüzde 75'inin de bulunduğu, Büyük Okyanus Havzası'nı çevreleyen deprem kuşağı, "Pasifik Ateş Çemberi" olarak biliniyor. Bu kuşak, Büyük Okyanus'un Asya ve Amerika kıtalarına komşu olan levha sınırlarını temsil ediyor.

Yaklaşık 40 bin kilometre uzunluğundaki kuşak, Şili'den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD'nin batı kıyıları ve Alaska'nın güneyinden Aleut Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda'ya kadar uzanıyor.

İkinci büyük deprem kuşağı, Endonezya'dan başlayarak Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlas Okyanusu'na kadar uzanıyor ve Alp-Himalaya Deprem Kuşağı adıyla biliniyor. Türkiye'nin büyük bir bölümü bu deprem kuşağında yer alıyor.

Küresel Deprem Tehlikesi Değerlendirme Programının (GSHAP) deprem haritasına göre Asya ve Amerika, yeryüzündeki tüm depremlerin yüzde 90'ına yakınının meydana geldiği Pasifik Ateş Çemberi'nde yer alıyor.

KUZEY AMERİKA

Kuzey Amerika'daki birkaç büyük deprem bölgesinden biri, Alaska'nın orta sahilinde, kuzeyden Anchorage ve Fairbanks'e uzanıyor. Diğer bir faaliyet bölgesi, Pasifik levhasının, Kuzey Amerika levhasına sürtüştüğü, Britanya Kolumbiyası'ndan Baja Meksika'ya kıyı şeridi boyunca uzanan bölgede yer alıyor.

ABD'nin Sierra sıradağlarının güneyinde, Meksika'daki aktif deprem bölgesi Puerto Vallarta kenti yakınından Guatemala sınırındaki Pasifik kıyılarına kadar uzanıyor. Kokos levhası ve Karayip levhası sınırı, Orta Amerika'nın batı sahillerinin çoğu sismik açıdan aktif durumda.

Kıtadaki diğer bir faaliyet bölgesi de Jamaika'dan Güneydoğu Küba'ya ve Haiti ile Dominik Cumhuriyeti arasında bir yay (Karayip Levhası) oluşturuyor.

Dünyada kaydedilen en güçlü 10 depremden 4'ü, Güney Amerika'da meydana geldi.

GÜNEY AMERİKA VE ASYA

Güney Amerika'nın en aktif deprem bölgeleri kıtanın Pasifik sınırı boyunca uzanıyor. İkinci önemli sismik bölge, Kolombiya ve Venezuela'nın Karayip kıyılarından geçiyor.

Asya'daki deprem faaliyetleri, en yoğun olarak Endonezya takımadalarının etrafını saran Avustralya levhası ve üç kıtasal levhanın arasında uzanan Japonya'da görülüyor.

Dünyadaki volkanik aktivitelerin yaklaşık yüzde 10'unun meydana geldiği bu bölgede bulunan Endonezya, Fiji ve Tonga adaları gibi ülkelerde her yıl çok sayıda deprem kaydediliyor.

Dünyanın büyük deprem bölgelerinden bir diğeri olan Orta Asya'daki fay hareketliliği, Karadeniz'in doğu kıyılarından güneye doğru İran ve Pakistan'a, Hazar Denizi'nin güney kıyıları boyunca uzanan bir alanda gerçekleşiyor.

AVRUPA VE AFRİKA

Kuzey Avrupa, İzlanda'nın aktif volkanik faaliyet bölgesi hariç, büyük deprem bölgelerinden uzakta yer alıyor. Türkiye ve Akdeniz kıyılarına doğru, güneydoğuya uzanan kuşakta (Alp-Himalaya kuşağı) sismik aktivite riski artıyor.

Afrika, yaşlı bir kütle olduğu için diğer kıtalara kıyasla çok daha az deprem bölgesine sahip. Deprem faaliyetleri, Sahra'da, kıtanın orta kesiminde kaydediliyor. Bununla birlikte, Doğu Akdeniz kıyıları, özellikle Arap levhasının Avrasya ve Afrika levhaları ile sınır oluşturduğu Lübnan, en aktif bölgeler olarak öne çıkıyor.

Afrika Boynuzu (Aden Körfezi çevresi) yakınındaki bölge de kıtadaki bir başka aktif alanı oluşturuyor.

AVUSTRALYA, YENİ ZELANDA VE ANTARKTİKA

Avustralya ve Yeni Zelanda, sismik açıdan zıt ülkeler olarak biliniyor. Avustralya kıtasında genel olarak deprem riski düşük veya orta derecedeyken, küçük ada komşusu Yeni Zelanda dünyadaki aktif deprem bölgelerinden biri üstünde yer alıyor.

Diğer altı kıta ile karşılaştırıldığında, Antarktika sismik hareketin en az olduğu kıta konumunda bulunuyor. Bunun nedeni, kıtadaki kara kütlelerinin çok azının, kıta levhaları ile sınır oluşturması veya yakınında yer alması olarak dikkati çekiyor.

Güney Amerika'daki, Antarktik (Güney Kutbu) levhasının Skotya levhasıyla karşılaştığı Tierra del Fuego civarındaki bölge, bu durumun tek istisnası durumunda bulunuyor.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN