Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır kimdir? İlmi yönü ve kelami görüşleri hakkında bilgiler...
"Hak Dini Kur'an Dili" adlı tefsiriyle tanınan son devir din alimlerinden Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, İslami ilimlerdeki derin hakimiyetinin yanı sıra felsefi düşünce ve pozitif ilimler alanında da sağlam bir anlayışa sahipti. Dini, kendi arzularıyla iyilik yapacak ve kemale erecek insanlar yetiştiren bir eğitim müessesesi veya insanları kendi istekleriyle tabiatta gözlenen zorunluluk ve baskıların üstüne yükseltecek olan bir hürriyet yolu olarak gördü.
Büyük Millet Meclisi'nde Türkçe bir tefsir hazırlatılması kararı alınınca Diyanet İşleri Reisliği tarafından bu işle görevlendirildi. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Rifat Börekçi ve yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki'nin teklifini kabul eden Elmalılı, tefsiri yazmaya başladı. 1926'da başladığı Hak Dini Kur'an Dili adını verdiği eserini 1938'de bitirmeyi başardı.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, 27 Mayıs 1942'de, uzun zamandır rahatsızlık yaşadığı kalp yetmezliğinden Erenköy'de vefat etti ve Sahrayıcedid Mezarlığı'na defnedildi.
Çağdaşları arasında benzerine az rastlanan geniş kültürlü mütefekkir bir din alimi olan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır aynı zamanda sanatçı bir kişiliğe sahipti.
Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler yazmasına rağmen edebi yönüyle pek tanınmadı. Eserlerinde kullandığı dil üzerinde yapılan incelemelerden anlaşıldığına göre Elmalılı yazılarında genellikle sade Türkçe kelimeleri tercih etti ancak Türk diline yerleşen Arapça, Farsça ve Batı kaynaklı kelimeleri de ihmal etmedi. İlmi ve dini konulara ilişkin yazılarında ise oldukça ağır ve ağdalı bir üslup kullandı, mantık örgüsü sağlam uzun cümleler kullanmakta başarılı oldu.
Musikiye de aşina olan Elmalılı'nın sanatçı kişiliği daha çok hattatlığında ortaya çıktı. Sülüs, nesih, ta'lik ve celi türünde çeşitli levhalar yazdı. Çoğu torunlarına ait koleksiyonlarda bulunan hatlarında arayış psikolojisinin hakim karakter haline geldiği kabul edilir. Muhammed Hamdi, rik'a ve icazet hattında da başarılı görülerek, son devrin seçkin hattatları arasında sayılır.
Muhammed Hamdi, İslami ilimlerdeki derin hakimiyetinin yanı sıra felsefi düşünce ve pozitif ilimler alanında da sağlam bir anlayışa sahipti. Nitekim dini endişelerle pozitif ilimlerin önüne engel konulmaması gerektiğini kuvvetle savundu.
Dini, kendi arzularıyla iyilik yapacak ve kemale erecek insanlar yetiştiren bir eğitim müessesesi veya insanları kendi istekleriyle tabiatta gözlenen zorunluluk ve baskıların üstüne yükseltecek olan bir hürriyet yolu olarak gördü.
Elmalılı'ya asıl ününü "Hak Dini Kur'an Dili" adlı meşhur tefsiri ün kazandırdı. Ona göre Kur'an-ı Kerim hiçbir dile hakkıyla tercüme edilemez. İhtiva ettiği manaları keşfetmek çok zor olmakla birlikte Kur'an'ı tefsir edebilmek için kelimelerin gerçek anlamını belirlemek, lafız ve mana bakımından ilişkili olan kelimeler arasında bağlantı kurmak, lafızların yer aldığı metnin genel kompozisyonunu dikkate almak ve neticede kastedilen asıl mana ile tali manaları ayırt etmek gerekir.
Elmalılı, tefsirini hazırlarken bazı önemli müfessirlerin eserlerinden geniş ölçüde faydalandığı, fıkhi konularda genellikle Hanefi kaynakları ile yetindiği bilinir. Kur'an'ı tefsir ederken döneminin tartışma konularına da yer verip bunlardan Kur'an'a uygun olan görüşleri belirlemeye çalıştı.