Halid bin Velid kimdir? Allah’ın kılıcı Halid bin Velid…
Halid bin Velid, Peygamber Efendimizin kendisine "Allah'ın kılıcı" anlamına gelen "Seyfullah" unvanını verdiği bir komutandı. Hudeybiye Antlaşması'nın ardından İslam ile şereflenmiş; öncesinde müşrik Kureyşlilerin saflarında, sonrasında ise İslam devletinin emrinde savaşmıştır. Halid bin Velid, müşrik olarak yaptıkları nedeniyle affedilmek için "Yâ Resûlullah dua buyursanız" demiş; Peygamberimizin "Allahım! Daha önce yaptıklarından dolayı Hâlid'i bağışla!" duasını almaya nail olmuştur. Halid bin Velid kimdir? Halid bin Velid'in Müslüman olmasında dönüm noktası olan olay nedir? İslam tarihinde fütuhat dönemi için ilk adımın atıldığı savaş hangisidir?
Umretü'l-kazâ için Hz. Peygamber'le birlikte Mekke'ye gelen Velîd kardeşi Hâlid'i bulamayınca kendisine verilmek üzere bir mektup bıraktı.
Bu mektupta, İslâmiyet'i kabul etmemesini ve bu dinden uzak durmasını hayretle karşıladığını belirttikten sonra Resûlullah'ın kendisini sorduğunu ve "Hâlid gibi bir insanın İslâm'ı tanımaması ne tuhaf! Keşke o, gayret ve kahramanlıklarını Müslümanların yanında müşriklere karşı gösterseydi; bu kendisi için çok daha hayırlı olurdu. Biz de onu başkalarına tercih ederdik" dediğini bildirdi. Kardeşinin mektubunu okuyunca Müslüman olmaya karar veren Hâlid bin Velîd, Osman bin Talha ve Amr bin Âs ile birlikte Medine'ye gitti.
Mescid-i Nebevî'de Hz. Peygamber'in huzurunda kelime-i şehâdet getirerek Müslüman oldu. Bunun üzerine Resûlullah, "Seni doğru yola ulaştıran Allah'a hamdolsun! Seni yalnızca hayra ulaştıracağını umduğum bir aklın olduğunu biliyorum" dedi. Hâlid, günahlarını bağışlaması için Allah'a dua etmesini kendisinden isteyince Hz. Peygamber, "İslâmiyet daha önceki günahları siler" cevabını verdi. Hâlid öyle de olsa dua etmesini isteyince Resûl-i Ekrem aynı cevabı tekrarladı.
Bu cevaba rağmen, "Öyle de olsa yâ Resûlullah dua buyursanız" deyince Hz. Peygamber, "Allahım! Daha önce yaptıklarından dolayı Hâlid'i bağışla!" diye dua etti. Resûl-i Ekrem, ensarın ileri gelenlerinden Hârise bin Nu'mân'ın kendisine bağışladığı Mescid-i Nebevî civarındaki evlerden birini Hâlid'e verdi. Evin darlığından şikâyet edince de, "Binayı yukarıya doğru yükselt; Allah'tan da genişlik iste" dedi.
Hâlid Müslüman olduktan sonra üç yıl kadar Hz. Peygamber'in emrinde ve sohbetinde bulundu. Müslüman olarak katıldığı ilk savaş Mûte Savaşı'dır. Hâlid bu savaşta, İslam ordusunu Bizans ordusunca imha edilmekten kurtardı. Medine'ye dönünce Resûl-i Ekrem kendisine "seyfullah" (Allah'ın kılıcı) unvanı verdi.
Mekke'nin fethinde, dört kol halinde şehre giren İslam ordusunun sağ kol birliğinin kumandanlığını yaptı. Handeme dağının eteklerinde, kumandanlığını Safvân bin Ümeyye'nin yaptığı Kureyş birliğini kısa bir sürede bozguna uğratarak şehrin fethi sırasındaki tek mukavemeti kırdı.
16 Ocak 630 günü Hz. Peygamber onu Nahle vadisinde bulunan Uzzâ putunu yıkmakla görevlendirdi. Hâlid Nahle'ye ikinci gidişinde putu yıkıp Resûl-i Ekrem'in yanına döndü. Mekke'nin fethinden sonra çevredeki bazı kabileleri İslam'a davet amacıyla seriyyeler gönderen Hz. Peygamber, 350 kişilik bir ordunun başına Hâlid'i tayin edip Benî Cezîme kabilesi üzerine Gumeysâ'ya gönderdi.
Kabile mensuplarının, "Dinimizi değiştirdik" şeklindeki sözlerinden onların Müslüman olduklarına kani olmayan Hâlid b. Velîd öldürülmelerini emretti. Bu olaya üzülen Hz. Peygamber, "Allahım! Ben Hâlid'in yaptıklarından berîyim" dedi ve Hz. Ali'yi Cezîme kabilesine gönderip öldürülen otuz kişinin diyetlerini ödetti. Hâlid'i kınamakla birlikte cezalandırmadı ve kumandanlık görevinden de azletmedi.
Peygamberimizin vefatının ardından irtidad hareketlerine karşı Hz. Ebû Bekir'in yanında yer aldı. Hz. Ebû Bekir, diğer mürtedlerle savaşmak üzere hazırladığı 4000 kişilik ordunun başına Hâlid'i başkumandan tayin etti.
Hâlid, 19 Eylül 632 tarihinde, peygamberlik iddiasında bulunan Tuleyha bin Huveylid el-Esedî'nin üzerine yürüdü. Büzâha'da yapılan savaşta mürtedler öldürüldü, Tuleyha ise kaçtı. Hâlid daha sonra, zekât vermeyi reddeden Temîm kabilesiyle savaşmak üzere Bütâh'a gitti. Bazı mürtedlerle kabilenin reisi Mâlik bin Nüveyre'yi öldürdü. Peygamberlik iddiasında bulunan Secâh, Hâlid'in mürtedlere karşı başarı kazandığını görünce iddiasından vazgeçerek bu bölgeden ayrıldı.