Hareket felsefesini Anadolu'yla buluşturan mütefekkir: Nurettin Topçu
Anadolu ve İslam medeniyeti sentezi için çabalayan, "Hareket" dergisinin kurucusu, sosyolog, felsefeci, yazar ve öğretmen Nurettin Topçu, 20'nci yüzyıl Türkiyesi'nin mütefekkiri, Cumhuriyet dönemi Türkiyesi'nin kalbi ve ruhuydu. Hareket felsefesine, Maurice Blondel'in penceresinden baktı. Topçu'ya göre isyanın da bir ahlakı vardı. 1975 Nisan'ı pek de iyi haberler getirmedi. Pankreas kanserine yakalandı. Aynı yılın 10 Temmuz'unda vefat etti.
"İnsanlar, hakikate ulaştıran imana sahip olmadıkları için hukuk sistemlerini icat ettiler; din yerine mecburiyeti koydular."
Aynı zamanda Anadolu toprağına ve Türk tarihine sıkı sıkıya bağlı bir milliyetçilik anlayışı geliştiren Topçu, milliyetçiliğin "devirlerin tahakküm sermayesi olan siyasi hezeyanlardan sıyrılması" gerektiğini savunurken, "Hareket, Allah'la insanın terkibidir" sözünü ölçü alarak eğitimden ekonomiye, ahlaktan politikaya, felsefeden bilime, insanı ilgilendiren her alanda yazılar yazdı.
"İsyan" bir başkaldırı değildi onun için Allah'a doğru yükselmeyi ifade ediyordu. Topçu'ya göre isyanın da bir ahlakı vardı. Bunu hatırlattı eserlerinde…
Topçu, Medeniyeti "İnsanlığın muayyen tarihi devirlerinde bir zümre cemiyetin benimsediği vasıtalarla çalışarak ortaya koyduğu ve yaşattığı teknik eserlerin ve yaşayış şekillerinin bütünü", kültürü ise "Bir cemiyetin kendi tarihi içinde meydana getirdiği değer hükümlerinin bütünü" olarak tanımladı.
"İsyan"ı da "insanı Allah'a götürecek yolları tıkayan her şeye başkaldırı" olarak tanımlayan Topçu, Batıcılığın ve Batılılaşma çabalarının taklitten öteye gidemeyişinin nedenini kültür ile medeniyetin birbirine karıştırılmasında gördü.
"Sizi dört taraftan çeviren düşmanları tanımak istiyor musunuz? Bunların çoğu sizin hayatınıza girmiş, sizin dilinizle konuşuyor ve bazan da sizin kalbinizde barınıyorlar."
Nurettin Topçu, ilk yazılarından itibaren bütünlüğü olan çok taraflı bir fikir mücadelesi yürüttü, bir taraftan da Osmanlı-Cumhuriyet modernleşmesini hesaba katıp onu aşmayı hedefleyerek tenkitçi bir bakış açısıyla "yeni bir insan", "millet", "devlet modeli" keşif ve inşa etmeye çalıştı.
1975 Nisan'ı pek de iyi haberler getirmedi. Pankreas kanserine yakalanmıştı. Aynı yılın 10 Temmuz'unda vefat etti.
Nizam Ahmed imzasıyla da şiirler yayımlayan ve 1975 nisanında pankreas kanserine yakalandıktan sonra aynı yıl 10 Temmuz'da vefat eden Topçu, İstanbul'un Fatih ilçesindeki Kozlu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
"20. asırda ilmin ulaşabildiği teknik, bizi apartmanlarda barındırıyor, masada yemek yiyor ve otomobille dolaşıyoruz."
Nurettin Topçu'yu "Cumhuriyet dönemi Türkiyesi'nin kalbi ve ruhu" olarak tanımlayan Mehmet Kaplan, vefatının ardından Topçu için, "Ben onda Yunus Emre'nin çağın felsefesi ile yoğrulmuş büyük bir temsilcisini buldum. Hiç şüphe etmiyorum ki öbür dünyada yöneldiği yer Mevlana ve Yunus Emre'nin yanıdır." ifadelerini kullandı.