Hz. Osman kimdir? Hz. Osman’ın hayatı…
Hz. Osman, İslam tarihinin üçüncü halifesi; hilafet sancağının Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'den sonra gelen taşıyıcısıdır. Peygamber Efendimiz tarafından cennetle müjdelenen sahabelerden biri olan Hz. Osman, dört büyük halife içinden en uzun süre halifelik yapan kişidir. Hz. Osman'ın halifelik yılları, bazı kesimlerce halifeliğinin kabul edilmediği, büyük fitnelerin yaşandığı bir dönemdir. Hilafet makamını bırakmazsa öldürüleceği yönünde tehdit edilen Hz. Osman, Kur'an-ı Kerim okurken şehit edilmiş; bu elim olayı gerçekleştirenler cenazesinin kaldırılmasına dahi izin vermemişlerdi. Peki, Hz. Osman kimdir? Hz. Osman nasıl halife oldu? Hz. Osman döneminde gerçekleşen fetihler nelerdir? Hz. Osman döneminde yaşanan fitneler nelerdir? Hz. Osman'ın hayatı…
📌Resûl-i Ekrem'in vahiy kâtiplerinden olan Hz.Osman, Hz. Ebûbekir zamanında onun kâtipliğini ve müşavirliğini yaptı. Onun Hz. Ömer'i halef tayin etmesi hususunda olumlu görüş belirtti. Hz. Ömer'in de danışmanları arasında yer aldı.
📍Hz. Ömer'in Suriye yolculuğuna çıkmasına ve Mısır fethine izin vermesine muhalefet ederken fethedilen arazilerin fâtihler arasında taksim edilmeyip fey olarak sahiplerinin elinde bırakılması görüşünü destekledi.
📌Hz. Ömer, Mescid-i Nebevî'de ağır bir şekilde yaralanınca aşere-i mübeşşereden hayatta olan amcasının oğlu ve eniştesi Saîd bin Zeyd hariç altı kişiyi (Osman, Ali, Abdurrahman bin Avf, Sa'd bin Ebû Vakkās, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin Avvâm) üç gün içinde aralarından birini halife seçmek üzere görevlendirmişti.
📍Hz. Ömer'in vefatından önce başlayan, ancak onun ikinci bir emriyle ölümünden sonraya ertelenen toplantı Talha bin Ubeydullah'ın Medine dışında bulunması sebebiyle beş kişiyle başladı. Müzakerelerin ilk safhasında Abdurrahman bin Avf, aralarından birinin halifelik hakkından feragat edip en çok istenen şahsı halife seçmek üzere hakemlik yapmasını önerdi. Diğer üyelerin kabul etmediği bu göreve kendisi talip oldu ve onların onaylamasıyla çalışmalarına başladı.
📌Şûra üyelerinin her biriyle uzun görüşmeler yaptı. Ayrıca Medine'de bulunan muhacir ve ensarın ileri gelenleri, hac dönüşü oraya uğrayan valiler, kumandanlar ve şehir dışından gelen kabile reisleriyle görüştü. Üç gün süren bu görüşmelerin ardından dördüncü gün sabah namazından sonra kararını açıklamak üzere halkı Mescid-i Nebevî'de topladı.
📍Önce Hz. Ali'yi, ardından Hz. Osman'ı çağırıp ikisinden de Allah'ın kitabına ve resulünün sünnetine uyma, ayrıca ilk iki halifenin siyasetini takip etme hususunda teminat istedi. Hz. Ali'nin "gücümün ve bilgimin yettiği kadar" şeklindeki cevabına karşılık Hz. Osman'ın tereddütsüz cevabı üzerine Hz. Osman'ı halife ilân ettiğini açıklayıp ona biat etti. Daha sonra Hz. Ali ve mescidde bulunanlar da biat etti.
📌Hz. Osman'ın halifeliği döneminde (644-656) İslâm orduları İran içlerine doğru ilerleyişini sürdürdü. Horasan'a etkili ve sürekli akınlar onun zamanında başladı ve bölgenin büyük kısmı fethedildi. İran'a yapılan seferler Bahreyn üzerinden deniz yoluyla da sürdürüldü. İran'ın güneydoğusunda Belûcistan'ın sahil bölgesine kadar ulaşıldı. Merv şehrine kaçmak zorunda kalan Sâsânîler'in son hükümdarı III. Yezdicerd'in öldürüldüğü 31 (651) yılında bütün İran İslâm hâkimiyetine girmiş bulunuyordu.
📍Bu yılın ortalarından sonra Ahnef bin Kays, Kirman üzerinden Horasan'a girerek Tohâristan'a kadar uzanan toprakları ele geçirdi. Onu gönderen Basra Valisi Abdullah bin Âmir da Nîşâbur'u aldı. Bugünkü Afganistan sınırları içinde kalan Belh, Herat, Bûşenc ve Tûs gibi şehirler kısa süre içinde zaptedildi. Makdisî'ye göre bölge halkı da hızlı bir şekilde İslâm'a girdi. Diğer tarafta İrmîniye, Gürcistan, Dağıstan ve Azerbaycan'ın fethi tamamlandı; Arrân bölgesi ve Tiflis fethedildi. Hz. Osman, Erdebil merkez olmak üzere Azerbaycan'ın çeşitli şehirlerine birlikler yerleştirdi.
📌Öte yandan Kuzey Afrika fetihlerine devam edildi. 24 (645) yılında Vali Amr bin Âs'ın Medine'de bulunduğu bir sırada Bizanslılar'ın işgal ettiği İskenderiye onun tarafından geri alındı (25/646). Amr'ın yerine Mısır'a vali tayin edilen Abdullah bin Sa'd bin Ebû Serh, Trablusgarp'tan İfrîkıye'ye (Tunus ve civarı) kadar ilerledi ve bölgenin önemli merkezlerinden Sübeytıla civarında yapılan savaşta büyük bir zafer kazandı.
📍Daha sonra fetihlerini Nil vadisi doğrultusunda güneye kaydıran Abdullah, Nûbe üzerine yürüdü ve bugün Sudan topraklarında bulunan Dongola'ya kadar ilerledi. Makarra (Makuria) Krallığı ile bir antlaşma imzalayıp bu devleti egemenliği altına aldı (Nisan-Mayıs 652).