İlk felsefe sözlüğünün yazarı mütefekkir: İsmail Fenni Ertuğrul
Düşünce hayatımızda ismine aşina olmadığımız fakat ilim dünyasına büyük katkılar sunan mütefekkirler vardır. Birçok çalışmaya ve ilke imza atmış olsalar da kişilikleri ve çalışmalarıyla daha geniş kitlelerce bir köşe başında keşfedilmeyi beklerler. İşte bu isimlerden biri Osmanlı'nın son dönem aydınlarından İsmail Fenni Ertuğrul'dur. 96 yıllık yaşamına birçok akademik eser, çeviri ve beste sığdıran Ertuğrul, hiç kuşkusuz düşünce tarihimizin en önemli mütefekkirleri arasında yer alır. Osmanlı'nın son şeyhülislamlarından Mustafa Esat Efendi'nin Ertuğrul için dediği gibi "Böyle değerli insanlarımız acaba ne zaman ve nasıl takdir edilecek?" İşte münzevi bir hayat sürmüş İsmail Fenni Ertuğrul hakkında detaylar...
📌Ertuğrul, filozof John Locke'ın da ifade ettiği gibi çocuğun zihnini boş bir levhaya benzetir. Önceleri iyi ve kötü, kavramları hakkında herhangi bir fikri olmayan çocuk, yaşı ilerledikçe güdülerine bağlı olarak yaşayacağı tecrübelere göre kendi rotasını belirler.
📌Rotasını belirlerken kendisine yardımcı olabilecek en önemli anahtar ise iyi ve doğruyu ayırt etmeye yarayabilecek terbiyedir.
➡Çocuk yalnızca ailesinin istekleriyle hareket etmeyi değil kendi iradesini kullanmayı öğrenebilirse, muhakeme yeteneği, aldığı terbiye ve ahlak öğretilerini yaşam pratiği haline dökebilmeyi en doğru şekilde gerçekleştirebilir.
📌Felsefe alanında teknik bilgi ve konularla ilgilenen Ertuğrul, aynı zamanda sanata karşı çocukluktan gelen büyük bir sevgi besliyordu.
📌Musiki alanına özel bir ilgi duyan ve zengin bilgi birikimine sahip olan Ertuğrul, çocukluğundan itibaren tanburi Ali Efendi, kemani Aleksan Ağa, Hacı Faik Bey ve bestekar Şevki Bey gibi musiki üstatlarının öğrencisi oldu.
➡Beste yapmayı ölümüne kadar sürdüren Ertuğrul'un 200'den fazla şarkı, peşrev, semai ve saz semaileri bulunmaktadır.
Musiki hakkındaki görüşleri
📌Yaptığı bestelerin yanında müziğin teorisiyle de ilgilenen Ertuğrul, birçok eserini Batı notasıyla yazdı. Batı musikisinde yer alan tekseslilik ve çokseslilik gibi konularda da yazılar kaleme aldı.
📌Ertuğrul, Batı musikisinin zenginliğini çokseslilikten ziyade sunulduğu mekanların ihtişamına bağlıyordu. Ayrıca musikimizin teksesli olduğunu kesinlikle reddeden Ertuğrul, musikimizdeki makam ve usullerin çok çeşitli olduğunu bu sebeple Batı müziğinden herhangi farkı olmadığını savundu.
➡"Yaz geldi, çiçeklerle yüzü güldü zemînin
Günden güne gitmekte gamı kalb-i hazînin
İhya edelim biz de hemen bezm-i safâyı
Yok fâidesi derd-i dile âh ü enînin
Bir şûh-i dilârâ bulalım evvel emirde
Tertip edelim meclisi bir gizlice yerde
Bir eğlenelim Göksu'da ya semt-i Fener'de
Yok fâidesi derd-i dile âh ü enînin."
➡"Açılsın gülşen-i hüsnün, gönüller neş'edar olsun.
Saçılsın sünbülün cana, fikirler tar-ü mar olsun.
Donansın sager-i gülgun, safalar berkarar olsun.
Bizi şad eyleyen diller cihan durdukça var olsun."
📌İsmail Fenni Ertuğrul'un ilim hayatımıza sunduğu en büyük katkılardan biri ilk felsefe sözlüğü olan Lugatçe-i Felsefe'yi yazmasıdır. Eser, Latin harfleriyle yazılan ilk felsefe sözlüklerdendir.
📌Lügat, André Lalande'ın Vocabulaire technique et critique de la philosophie adlı eserinden faydalanılarak hazırlanmıştır.
📌Yazarın İslam düşüncesiyle ilgili yorumlarıyla teşekkül eden eserde, felsefi terimlerin alfabetik sırası Fransızca terminolojiye göre düzenlenmiştir.
📌Eserin mukaddimesinde Ertuğrul, öncelikle felsefe alanının öneminden bahseden cümleler kurar:
➡"Hâsılı felsefede mevzû-ı bahs olan mesâil o kadar umûmîdir ki hiç kimse bunlara karşı lâkayd kalamaz. Ve bunlar hakkında birer fikir hâsıl etmek ihtiyâcından vâreste olamaz."
📌Eserinin yazılma amacını ise "Kitâbın sûret-i te'lîfine gelince felsefeye müteallik Arabca ve Fransızca ba'zı âsârı mütâlaa etdiğim sırada ıstılâhât-ı felsefiyenin bu iki lisânda tesâdüf etdiğim mukâbillerini bir mecmûaya kayd etmişdim. Bunların bir hâl-i perîşânîde kalmasına ve sarf etdiğim emeğin bu vechile heder olmasına gönlüm râzı olmadı." cümleleriyle anlatır.
📌İngilizce, Arapça, Fransızca ve Farsça'ya hakim olan Ertuğrul, karşılaştığı felsefe eserlerinin genellikle Arapça ve Fransızca olduğunu ve bunların karşılıklarını bir yere not ettiğini daha sonrasında ise bunların heba olmasına gönlü razı gelmediği için düzenlemek istediğini açıklar. Pek çok felsefe eserini gözden geçirerek içerisindeki kelimeleri alan Ertuğrul, topladığı terim ve kelimelerin sayısı bir yekun tutunca bunları sadeleştirerek daha kolay bir şekilde açıklanacak bir mecmua tertip etme kararı alır.
➡"Fransız ve İngiliz ve Arabî ve Fârisî lisânlarına âid olan kâmûslara mürâcaat ederek ve bunlarla te'mîn-i maksad mümkün olamadığı hâlde elfâzın ma'nâ-yı iştikâkîlerine nazaran birer ta'bîr bulmak sûretiyle mümkün mertebe ikmâl etmek üzere bu lugatçenin tertîb ve tanzîmine başladım."
📌Ertuğrul, diğer lügatlerin hiçbirine geçmemiş, herkesin anlamayacağı felsefi kelimeleri ve toplumsal ilimlerle beraber ekonomiye dair birçok terimi eserine aldığını kaydetmiştir.