Nizamülmülk kimdir? Nizamülmülk nasıl öldürüldü?
Nizamülmülk, tarihte belki de en ön plana çıkan vezirlerden biridir. Büyük Selçuklu döneminde Sultan Alparslan ile başlayan vezirliği, Sultan Melikşah devrinde devam etmişti. Büyük Selçuklu Devleti'nin askeri teşkilatlanmasını ve siyasi istikrarını sağlayan Nizamülmülk, pek çok savaşın kazanılmasını ve pek çok isyanın bastırılmasını sağlamıştı. Orduyu Orta Çağ'ın en güçlü ordusu haline getiren Nizamülmülk, İslam dünyasının en başarılı devlet adamlarından biri sayılırdı. Hasan Sabbah ve fedaileriyle mücadele etmiş; kurucusu olduğu Nizamiye Medreseleri ile ilmin gelişmesini sağlamış ve kaleme aldığı Siyasetname ile gelecek nesillere büyük bir miras bırakmıştı. Peki, Nizamülmülk kimdir? Nizamülmülk nasıl öldürüldü?
Bu olayın ardından Sultan Melikşah Nizamülmülk, Terken Hatun, Tâcülmülk ve diğer devlet adamlarıyla birlikte İsfahan'dan Bağdat'a hareket etti. Nihâvend yakınlarındaki Sehne (Suhne) adlı köyde konakladıkları sırada Nizamülmülk, Ebû Tâhir-i Errânî isimli bir bâtınî fedaisi tarafından öldürüldü (14 Ekim 1092).
Cenazesi İsfahan'a götürülerek buradaki türbesine defnedildi. Katili bu cinayete azmettirenler arasında Melikşah'ın, Terken Hatun'un ve Hasan Sabbah'ın bulunduğu rivayet edilir. Ancak bazı kaynaklarda Melikşah'ın Nizamülmülk'ün katlinden dolayı çok büyük üzüntü duyduğu ve yemin ederek olayla ilgili olmadığını belirttiği kaydedilmiştir.
Nizamülmülk'ün öldürülmesi halkı ve askerleri galeyana getirmiş, bunun üzerine bizzat Sultan Melikşah ordugâhta dolaşarak askeri teskin etmek zorunda kalmıştır. Başta Şiblüddevle Ebü'l-Heycâ olmak üzere birçok şair onun için mersiye kaleme almıştır. Bâtınilerin öldürdüğü ilk devlet adamı olarak kabul edilen Nizamülmülk'ün ölümünden 35 gün sonra, Sultan Melikşah vefat etmiş ve Nizamülmülk'ün, kendisinin vezirlikten uzaklaştırılmasıyla taç ve tahtının yok olacağına dair sözleri bir keramet diye yorumlanmıştır.
Nizamülmülk'ün çocuklarından Fahrülmülk, İmâdülmülk, Müeyyidülmülk, İzzülmülk ve Ziyâülmülk ile torunlarından bir kısmı Büyük Selçuklulara ve Abbasîlere vezir olmuş, diğerleri de önemli devlet makamlarına getirilmiştir.
Adaleti, idarî kabiliyeti, cömertliği, bilgeliği ve güzel ahlâkıyla tanınan Nizamülmülk halkın hukukuna özen gösterir, insanların zulüm ve haksızlığa uğramaması için çalışırdı. Devlet kapısının şikâyetçilere daima açık olmasını isterdi. Âlimlere ve sûfîlere saygı gösterir, onları ayakta karşılar ve sohbet meclislerine katılmaktan zevk alırdı.
Selefi Kündürî'nin aksine mezhep çatışmalarını ortadan kaldırmak amacıyla Eş'arîler'i ve Şâfiîler'i takip siyasetine son vererek bu politika yüzünden ülkelerini terkeden Abdülkerîm el-Kuşeyrî ve Ebü'l-Meâlî İmâmü'l-Haremeyn el-Cüveynî gibi âlimlerin ülkelerine dönmesini sağlamıştır. Nizamülmülk başta Hasan Sabbah olmak üzere Bâtınilerle askerî, siyasî ve ilmî metotlarla mücadele etmiş ve bundan dolayı Bâtınilerce baş düşman ilân edilmiştir.
Nizamülmülk, Türk-İslâm unsurlarını birleştirmek suretiyle iktâ sistemini geliştirmiş ve daha düzenli bir yapıya kavuşturmuştur. Askerî iktâ sistemi onun gayretiyle Büyük Selçuklularda ilk defa 1073'te uygulanmaya başlanmış ve 1087 yılından itibaren ülkenin her tarafında yaygınlaşmıştır.
Nizamülmülk'ün tarım topraklarını iktâ bölgelerine ayırarak gelirlerini askerlere tahsis etmesi ülkenin refah düzeyinin yükselmesini sağlamıştır. Sultan Alparslan ve Melikşah zamanında birçok savaşta önemli rol oynayan Nizamülmülk orduya çok önem vermiş, Büyük Selçuklu ordusunu yalnız o devrin değil Ortaçağ'ın en güçlü ordusu haline getirmiştir.
Sâmânî ve Gazneli devlet teşkilâtını esas alarak Büyük Selçukluların merkez (divan) ve saray teşkilâtını tesis etmiş ve İslam geleneklerine uygun biçimde mahkemeler kurmuştur.
Büyük Selçuklularla Abbasîler arasındaki münasebetlerin olumlu bir seyir takip etmesinde önemli rol oynayan Nizamülmülk, Alparslan'la iktidarı boyunca ve Sultan Melikşah ile son zamanlarına kadar büyük bir ahenk içinde çalışmış, Büyük Selçuklu Devleti Melikşah zamanında onun çabalarıyla gücünün zirvesine ulaşmıştır.