Arama

Aksa Tufanı yeni bir intifadanın ayak sesleri olabilir mi?

İzzeddin el-Kassam Tugayları 7 Ekim'de karadan, denizden, havadan ve çok sayıda noktadan "Aksa Tufanı" adını verdikleri kapsamlı bir operasyon başlattı. Buna karşılık işgalci İsrail, Gazze'de katliama başladı. Yaşanan son gelişmelere bütüncül bir bakış açısıyla bakabilmek amacıyla HAMAS'ın nasıl kurulduğu, 7 Ekim'de gerçekleşen savaşın sebebini, siyasi-sosyal hayatta nelere yol açacağını Orta Doğu Uzmanı Zahide Tuba Kor ile konuştuk.

  • 17
  • 20

Betül Sav: Orada yıkılan bir camii vardı. Han Yunus Şehrindeki Muhammed el Emin Camii, gördünüz mü videoyu?

Orta Doğu Uzmanı Zahide Tuba Kor: İsrail her savaşta camileri bombalar; çünkü buraları HAMAS'ın yuvası ve silah deposu varsayar. Sadece camileri değil hastaneleri, okulları, küçük işletmeleri, üretim tesislerini, altyapıyı, her şeyi vurur. Altyapı demişken, İsrail Gazze'ye elektrik, su, yakıt dahil her şeyi kestiğini duyurdu. Biliyor musunuz, Gazze'de kaç yıldır günde sadece birkaç saat elektrik geliyor, bazen 2-3, bazen 5-6 saat…

  • 18
  • 20

İsrail 15 yıldır her büyük saldırısında elektrik üretimini, su arıtma tesislerini, kanalizasyon sistemlerini vuruyor ve tamir için teçhizat girişine izin vermiyor. Bu yüzden Gazze kendi elektriğini üretemiyor; ihtiyacını -kendisine abluka uygulayan- Mısır ve İsrail'den satın alarak karşılamak zorunda kalıyor ki o da yetersiz.

Gazze, Çin'in en ucuz ve sık sık bozulan jeneratörleriyle dolu bir bölgedir. Tam da bu yüzden bakkaldan çok jeneratör tamircisi olduğu söylenir. Keza on yıllardır Gazze'de temiz içme suyu kıtlığı, hatta yokluğu problemi var. Nüfusun sadece yüzde 10'u temiz su içebiliyor. Suyun kötü kalitesi yüzünden çok fazla böbrek hastası ve diyalize bağımlı Gazzeli var.

  • 19
  • 20

Betül Sav: Sosyal medyada çokça kirli propaganda var. 15 Temmuz'da da olmuştu, birçok yerde olmuştu. Sizce sosyal medya üzerinden HAMAS'a karşı bu kirli propaganda artacak mı?

Orta Doğu Uzmanı Zahide Tuba Kor: Artacak, ta ki İsrail'in saldırılarının vahşiliği sosyal medyada görülene kadar... Çünkü insanlarımız Filistin dahil Orta Doğu'da sahada neler yaşandığını bilmiyor; daha da önemlisi, hem ideolojik gözlüklerle bakıyor hem de her şeyi Türkiye tecrübesi üzerinden okuyor. "Ama Filistinliler de topraklarını sattı", "Araplar bizi arkadan vurdu" gibi ilkokul ders kitapları seviyesinde klişe cümlelere inananlar çok. Oysa 1882'den 1947'ye kadarki dönemde Siyonistlerin bütün çabalarına ve İngilizlerin her türlü desteğine rağmen Yahudi göçmenlerin elindeki toprak parçası bütün Filistin mandasının sadece yüzde 6'sıydı, biliyor musunuz? Bunların da hepsi satın alınmış değil. İsrail onca toprağı kan dökerek aldı, parayla değil. Yine Şerif Hüseyin öncülüğünde Osmanlı'ya isyan edenlerin sayısı da sadece birkaç bin kadar.

  • 20
  • 20

Bu arada bu bilmeme hali ve arızalı bakış, sadece HAMAS'a, Filistin'e ve dindarlara alerjik kitleye mahsus da değil, Filistinlileri çok sevenler ve "dava dava" diyenler de aynı problemlerle malul. Okumayı, araştırmayı seven bir millet değiliz maalesef. Sloganlar bize çok daha cazip geliyor. Filistin'le ilgili çok az şey okunduğunu biliyor musunuz? Bunu yıllar evvel bir internet sitesinin editöründen öğrenmiştim. Bunun üzerine Kudüs Araştırmaları'nın internet sitesini incelediğimde ne kadar haklı olduklarını gördüm. Çünkü Twitter'da takipçisi sayıları 30 bindi; yayınladıkları yazılar ise sadece 30-40, en fazla 50 tıklanmıştı.

Gençler bana Filistin için ne yapalım diye soruyor. Onlara diyorum ki "Sizi İslam'ın ilk emrine davet ediyorum." Yani ikra (oku) ayetine... Okumadan, bilmeden gerçek anlamda bilinç sahibi olamayız.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN