Aliya İzzetbegoviç: Davası Allah olan lider
Aliya İzzetbegoviç, bağımsızlığa giden zor ve çetin yıllarda Bosna-Hersek halkına önderlik eden, ülkenin ilk cumhurbaşkanı ve yirminci yüzyıl Avrupa'sının önemli Müslüman düşünürlerinden biriydi. Aliya İzzetbegoviç'in bir aydın olarak dikkat çeken yanı ise İslam dünyasındaki krizleri sadece fark etmesi değil; krizlerin çözülmesine yönelik ilgisiydi. Merhum Aliya İzzetbegoviç'i ölüm yıl dönümünde rahmet ve özlemle anıyor; hayat felsefesi, adaletli tavrı ve mücadelesini sizlerle buluşturuyoruz.
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Yugoslavya'da yönetimi Komünist Parti yanlılarının alması üzerine ülke statüsü federal cumhuriyetlere ayrıldı.
"Bilge Kral" o dönemde politik İslam'ı savundu ve komünist yöneticilerin hedeflerinden biri haline geldi. İzzetbegoviç, 1946 yılında İslamcılık yaptığı için üç yıl hapse mahkûm edildi.
Üç yıl süren hapis döneminin ardından İzzetbegoviç, üniversite eğitimini tamamlayarak 1970 yılında en önemli eserlerinden "İslam Deklarasyonu"nu kaleme aldı.
İzzetbegoviç'in bu eseri 1983 yılında soruşturma altına alındı ve "Bilge Kral" Mladi Müslümani adlı teşkilatı yeniden örgütlemek suçundan bu sefer 14 yıl hapse mahkûm edildi.
"Bizi yok etmekle tehdit ediyorlar, ama bilsinler ki Müslümanlar yok olmayacaklar"
Müslüman toplumların İslam'a olan ihtiyacını anlatan "İslam Deklarasyonu" eseri kısa bir süre içinde Bosna Hersek halkının dikkatini çekerken İzzetbegoviç, 1988 yılının sonunda eski Yugoslavya hükümeti tarafından çıkarılan "sözlü muhalefet sebebiyle cezalandırılanlara tanınan aftan" yararlanarak serbest kaldı.
İzzetbegoviç, hapis yattığı yıllar boyunca inandığı değerlere ışık tutmaya devam etti. Hapisteyken, İslam'ı sade bir dille anlattığı "Doğu ve Batı Arasında İslam" isimli eserini tamamladı.
Aliya İzzetbegoviç'in Müslüman aydın olarak görülmesinin haklı gerekçelerden biri, Doğu Batı Arasında İslam başlıklı eserinin girişinde, günümüz medeniyetinin şekillenmesinde İslâm'ın rolünü soruşturmasıdır.
Bosna Hersekli bir Müslüman olarak İzzetbegoviç, bağımsızlık savaşına kadar neredeyse hayatının önemli bir bölümünü, 'ötekileştirme' tutumunun bir muhatabı olarak geçirmiştir.
Kapitalist ekonominin 'ötekisi' olarak, sosyalist Yugoslavya'nın vatandaşıdır; Yugoslavya'nın asıl unsuru olan Sırp milliyetçiliğinin 'ötekisi' olarak, Boşnak'tır; ateist Marksistlerin 'ötekisi' olarak, dindar ve Hıristiyan komşularının 'ötekisi' olarak da Müslümandır.
Sözü edilen 'öteki' kimlikler arasından İzzetbegoviç'in İslâm'ı üst kimlik olarak seçtiği görülmektedir.
Boşnak lider, Bosnalı Müslümanların silahsız bir şekilde savaşla yüzleştikleri İkinci Dünya Savaşı'nda tecrübe edilen durumun tekrarını önlemek amacıyla 1990 yılında Demokratik Eylem Partisini (SDA) kurdu.
SDA, 18 Kasım 1990'da yapılan ilk çok partili seçimde parlamentodaki 240 milletvekilliğinden 86'sını kazandı. İzetbegoviç önderliğindeki Bosna Hersek, 29 Şubat-1 Mart 1992'de bağımsızlık referandumuna giderek yüzde 99,4 "evet" oyuyla bağımsızlığını ilan etti.