Martin Luther King Amerika tarihinde neyi değiştirdi?
Martin Luther King'in yaşamında belirgin bir dönüm noktası, siyahi bir kadının yerini "beyaz bir vatandaşa vermemesi" olayıydı. Bu hadise, onun ırkçılığa karşı başlattığı mücadeleyi tetikleyerek, siyahilere yönelik adaletsizlikleri şiddet içermeyen eylemlere dönüştürdü. Kısa sürede geniş kitlelere ulaşan bu eylemler, medyanın ilgi ve desteğiyle güçlendi. Martin Luther King'in "Bir hayalim var!" konuşması, insan hakları için 25 bin kişiyle birlikte yürüdüğü tarihi bir anı olarak hafızalara kazındı. Düzenlenen yürüyüşler, siyahi vatandaşların sivil haklara kavuşmasında önemli bir mihenk taşı oldu.
◼ Martin Luther King'in eşitlik, adalet ve insan hakları mücadelesi ABD'deki ırkçıları aşırı şekilde rahatsız etmişti. Yıllarca köle olarak kullandıkları siyahilerin, kendilerinin sahip olduğu haklara (!) kavuşacağı fikrini hiçbir şekilde kabul edemediler. Kapitalizm karşıtı söylemleri olan King, medya patronlarının da hedefindeydi. Gazeteler, her gün King aleyhinde yazılar yayınlayarak özellikle güneyli ırkçıları ateşliyorlardı.
◼ Siyahi sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklara ve ırkçılığa karşı destek olmak amacıyla Mason Temple'da "Mountaintop'a Gittim" adlı konuşma için Memphis'e gittiğinde bunun son konuşması olacağını bilmiyordu. 4 Nisan 1968'de kaldığı otel olan Lorraine Otel'in balkonunda uğradığı silahli suikast sonucu öldürüldü. Martin Luther King'in ölümü ABD'de adeta şok etkisi yarattı ve ülkede ulusal yas ilan edildi. Cenaze merasimine 350 binden fazla seveni katıldı.
◼ ABD'nin kuruluşundan 1950'li yıllara kadar yoğun şekilde süren ırkçılık ve ayrımcılık had safhadaydı. Martin Luther King'e kadar, siyahilere hayatta kalmalarını sağlayacak kadar az hak verildiğini söylemek yanlış olmayacaktır. İstedikleri okulda okuyamamak, otobüslerde beyazlara yer vermek zorunda kalmak, şahit olarak kabul edilememek, restoranlara girememek gibi daha pek çok şekilde dışlanmışlardı.
◼ Martin Luther King vakfı olan King Center'a göre, Martin Luther King döneminde insan hakları ve eşitlik konusundaki ilerleme, ABD'de 350 yılda gerçekleşemeyen bir başarıya imza atarak, kısa bir zaman diliminde daha büyük bir gelişme kaydetmiştir.