10 Maddede Kemalettin Tuğcu
Çocuk edebiyatının en çok okunan yazarlarından olan Kemalettin Tuğcu, 94 yıllık ömrünü okuyarak ve çocuklar için yazarak geçirmiş bir yazardır. Ülkemizde hemen her okurun bildiği Tuğcu'yu sizler için 10 maddede özetledik. Kemalettin Tuğcu kimdir? Kemalettin Tuğcu'nun eserleri nedir? Kemalettin Tuğçu sözleri, Kemalettin Tuğcu alıntılar…
Kemalettin Tuğcu eserleri, çocuklar için bilmedikleri bir gerçeklikle karşılaştıkları akıcı bir mecradır. Hayatın ilk acı yönlerini Tuğcu kitaplarında öğrenen nesiller yaşama daha hazırlıklı olarak büyüdüler. Türkiye'de beşten fazla kuşak çocukluk evresinde Tuğcu okuyarak büyüdü.
Ali Emiri Efendi'nin Divanından alıntılar okumak için tıklayın
Tuğcu 94 senelik bereketli ömrünü sadece yazmaya adamıştır. 13 yaşında başlayan aktif yazarlık kariyerini vefatına kadar sürdüren yazar, 439 çocuk kitabı ve 29 yetişkin romanı kaleme almıştır. Hayatını yazı üzerine kuran bu husus hakkında gelen suallere "yazarak yaşadım" cevabını vermiştir.
Velut bir kaleme sahip olan Tuğcu, eserlerinde aile teması üzerinde durur. Aile'nin çocukların hayatında ne denli önemli bir etkisi olduğunu dile getiren yazar, yazdığı dört yüzü aşkın kitap ile çocuk edebiyatına büyük bir katkı sağlamıştır.
Kemalettin Tuğcu'nun eserlerinden bazıları;
➡ Süt Kardeşler
➡ Pasifik'te Bir Türk Genci
➡ Ana Hakkı
➡ Balıkçının Kızı
➡ Hırsızın Oğlu
➡ Korkunç Yıllar
➡ Altın Bilezik
➡ Düşkün Çocuk
➡ Sokak Çocuğu
➡ Yuvadan Uzak
➡ Dağdaki Yabancı
➡ Şeytan Çocuk
➡ Kuyulu Bahçe
➡ Babam ve ben
➡ Benim Annem
➡ Garip Kuşun Yuvası
➡ Deniz Çocuğu
➡ Göçmen Kızı
➡ Zavallı çocuk
➡ Üvey Baba
➡ Viran Bağ
➡ Kaçık
➡ Kara annem
➡ İçler acısı
➡ Bir Dağ Masalı
➡ Benim Babam
➡ Küçük Hanım
➡ Kartalın Yuvası
➡ Kardeşim Tomris
Kemalettin Tuğcu yazdığı romanlarda sade ve anlaşılır bir dil kullanır. Ayrıca eserlerinde temas ettiği aile, arkadaşlık gibi temalarla okumayı yeni öğrenen okurlarına bilgilendirici bir içerik sunar. Tuğcu'nun eserleri ülkemizde çocuk edebiyatına dair ciddi bir okur kitlesinin oluşmasına katkı sağlamıştır. Olayları anlatış biçimi eserlerinin soluksuz okunmasına sebepsiz olmuştur.
