"Aynı göğün uzak yıldızları" Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in kesişen yolları

🔶"Nazım Hikmet, benim rejimim olsa seni asardım ve bu adaletin ta kendisi olurdu. Fakat bu hiçlik rejiminde fikirsiz ve imansız insanların seni süründürmesinden müteessirim. Onun için ziyarete geldim.

Gözlerinde iki damla yaş cevap verdi:

- Benim rejimim olsa, ben de seni asardım. Sonra da darağacının başında ağlardım. Seni anlıyorum. Bil ki soylu tarafının daima takdircisi kalacağım." (Necip Fazıl ile Erkekçe Söyleşi, Mavera Dergisi Necip Fazıl'a Rahmet Özel Sayısı, Temmuz- Ağustos- Eylül 1983, sayı: 80-81-82)

Bir dava adamı Necip Fazıl'dan okumanız gereken kitap ve alıntılar

🔶Necip Fazıl her ne kadar Nazım'ı olumsuz kelimelerle itham etse de onun için Nazım "inanan bir adamdı".

🔶Hapisten çıktıktan sonra Rusya'ya kaçan Nazım Hikmet'i şu sözlerle değerlendiriyordu:

"Onun bu kaçışını vatan hainliği telakki edenlerle aynı fikirde değilim. Nazım'ın bilinen vatan hainliği yoktu; fakat Türk'ün ruhuna ihaneti vardı. Bu ihanet, yüz bin vatan satmaktan beterdir ve üzerinde durulması gereken biricik noktadır. Nice vatanperver geçinen insanlar var ki yurdumuzda suçları Nazım'ınkinden aşağı değildir ve onlar, hiç olmazsa inandığı batıla sadık kalmış olan Nazım'ın fikir namusundan bile mahrumdurlar. Nazım, işte bu gibilerini yetiştiren son asır başıboşluk ikliminden kurtulayım derken kendisini ateşe atmış, yanık bir kafadır. Cemiyet, ona ve kendisine bakıp başını dövünsün!" (Necip Fazıl ile Erkekçe Söyleşi, Mavera Dergisi Necip Fazıl'a Rahmet Özel Sayısı, Temmuz- Ağustos- Eylül 1983, sayı: 80-81-82)

🔶 Necip Fazıl ve Nazım Hikmet yeni kurulmuş bir rejimin iki farklı poetik duruşa sahip olan güçlü şairleriydi.

🔶Poetik duruşları ne olursa olsun bugün hala onları aynı cümlede zikredebiliyorsak, iki büyük üstadın hayatlarımıza dokunan yönleri sınırları çizilen kalıpların çok daha ötesindedir.