Az bilinen divan şairlerinden beyitler
Divan edebiyatı denilince akla Fuzuli, Baki, Nedim gibi nam salmış belli başlı şairlerin ismi gelir. Fakat eski şiirimiz sadece bu şairlerden mi ibarettir? Aslına bakarsanız usta isimlerin gölgesinde kalmış Firaki, Veysi, İzzeti, Mahir gibi nice kalemler de divan şairlerimizdendir; nitekim seslerini yeterince duyuramamışlardır. Sizler için edebiyatın satır aralarında kalan az bilinen divan şairlerinden beyitleri derledik...
Cihanın nimetinden kendi ab u danemiz yeğdir
Elin kâşanesinden kuşe-i viranemiz yeğdirNadiri
Dünya dolusu maldan, kendimize ait bir tas su ile bir lokma ekmeğimiz yeğdir. Başkasına ait saraylardansa köşesinde oturduğumuz viranemiz hoştur bize.
Ab u dane: su ve lokma
Kâşane: Saray
Kuşe-i virane: Viranenin köşesi
Sermaye-i şairan tükenmez
Dünya tükenir yalan tükenmez
Razi
Şairlerin sermayesi hep yalan söylemektir ve asla tükenmez. Dünyanın bile sonu vardır ama yalanın sonu yoktur.
Şairan: Şairler
Çeşm-i insaf gibi kamile mizan olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz
Talib
Olgun kişilerin terazisi insaflı bakıştan ibarettir. Kişinin noksanını bilmesinden büyük olgunluk olamaz.
Çeşm-i insaf: insaflı bakış
Kâmil: Olgun kişi
Mizan: Terazi
Erişir menzil-i maksuduna aheste giden
Tiz-reftar olanın payine damen dolaşır
Hatemi
Hedefine ağır ağır ilerleyenler elbet bir gün amaç menziline varırlar. Hemen oluvereyim diyenlerin ise aceleyle koşarken ayakları eteklerine dolaşır da tökezleyip düşerler.
Menzil: Yolculukta iki konak arasındaki uzaklık
Maksud: Kastedilen, istenilen şey
Tiz-reftar: Hemen oluvermek, acele etmek
Pay: Ayak
Damen: Etek