Turgut Uyar'ın Terziler Geldiler şiirine kavramsal bir bakış
Kendine has şiir dili, hüzün ırmağında yıkanan kelimeleri ve işlediği temalar ile insanlara tesir eden Turgut Uyar, şiirleriyle edebiyat tarihimize damga vurdu. Genellikle soyut ve içsel duyguları işlediği eserleri ile tanınan Uyar'ın hayatı, edebi kişiliği ve Terziler Geldiler şiirine dair sizler için kavramsal bir inceleme hazırladık.
Giriş Tarihi: 22.08.2023
17:01
Güncelleme Tarihi: 23.08.2023
12:24
🔹 Terzi izleği , Uyar'da derin kökleri olan bir meseledir. Turgut Uyar, şiirde ve hayatta bir gelenek kavramı üzerinde durmuş bunun devamlılığını savunmuştur. Bu yüzden, gücünü köklerinden -diğer bir deyişle gelenekten - almayan şeylerin yok olmaması, yıkılmamasını olası görmez. Terzilerin "Kent" izleği altında tam olarak bunu yaşadığı da açıkça bellidir.
🔹 Turgut Uyar , modern dönemin yıkıcılığını Kent imges i altında eleştirir. Nilüfer İlhan'ın bu konudaki tespitini hatırlamak da yerinde olacaktır: "Kent kültürünün doğal olanı yok eden özelliği, eskiden beri insanoğlunu saf doğaya sığınma fikrine götürmüştür. Sanayileşme ile birlikte hayatın her alanında görülen hızlı değişim, insanlar arasındaki iletişimi koparmış, onları kendi değerlerine karşı yabancılaştırmış, bu yabancılaşma da yalnızlık duygusunu beraberinde getirmiştir."
"Terziler geldiler. Durgunluktu o dökük saçık giyindikleri
Yarım kalmışlardı. Tamamlanmadılar. Toplu odalarını sevdiler.
Ölümü hüzünle geçmişlerdi, ateşe tapardılar.
Kent eşiklerindeydi, ağlayışını duydular
Kestiler, biçtiler, dikmediler ve gitmediler,
iğnelerine iplik geçirip beklediler;'' (s.227)
"Ey artık ölmüş olan at! -dediler
En güzeli oydu işte, yüzünün
savaşla ilişkisi.
Boydan boya bir karşı koyma, denge
ve istekli bir azalma. Onu bilirdik.
O ağaç senin kanınla beslenirdi,
hepimizi besleyen.
Bir ülkeyi yeniden yaratırdı şaşkınlığımız
senin karşında,
alışverişin, alfabenin, iplik döküntülerinin ve
her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...'' (s.227)
🔹 Şair, at ın ölümü nün gerçekleştiğini ilan eder. At bir izlek olarak masumluğun ve saflığın bir timsalidir. Modern zaman ların ve kent yaşamı içerisinde değişen, dönüşen ve tamamen savunmasız kalan insanın mecazi ölümünün ilanıdır bu aynı zamanda. Modern dönem, saniyeleşme ve zamana karşı yarışan kent insanının en temel alışkanlığı tüketim üzerinedir. Terzilerin bile (!) dikiş tutturamadığı bir mekan olan kentler, umutsuzluğu, kırılganlığı ve yabancılaşmanın başkenti olarak imgelenir.
🔹 Atın ölümü, masumiyetin ölümü dür. Atın ölümü betonarme yığınlarıyla yaşayan, yabancılaşan insanların ölümüdür. Atın ölümü, her şeyi büyük bir hızla tüketen, değerli olan her şeyi değersizleştirerek yaşayan insanın ölümüdür.
🔹 Yaşadığı kenti ve "her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği..." sancıyla büyük bir ikilemde olan Terziler , masumiyetin timsali olan at lar da ölümüyle, Türk tarihi özelinde birçok dönüşümün izlerini zengin imgeler le bu şiirde bir anlatı olarak görmek mümkün olur.