En iyi 25 bilim kurgu kitabı
Yakın ya da uzak gelecekle ilgili öykülerin bugün olası olmayan bilim ve teknoloji unsurlarını da kullanarak oluşturulmasıyla ortaya çıkan bilim kurgu, her zaman dönemin imkânsızlarını ele almayı başardı. Sizler için, gelecekle ilgili önemli mesajlar veren en iyi bilim kurgu kitaplarını derledik.
21. yüzyıl bilim kurgu edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. 25. yüzyıl İnsanlık BM'nin gözetimi altında tüm galakside hüküm sürmektedir. Irk, inanç ve sınıf farklılıklarının hâlâ devam ettiği bu dönemde teknolojideki yükseliş hayatı âdeta baştan tanımladı. Bir insanın bilinci depolanarak yeni bir bedene kolayca indirilebilir hale geldi ve ölüm olgusu, ekrandaki bir bip sesine indirgendi.
"Bilim kurgu"nun en önemli iki ödülü olan Hugo ve Nebula'yı kazanarak kısa zamanda türünün klasikleri arasına giren Karanlığın Sol Eli, dünyamıza çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçmektedir. Bu gezegende, yılın en sıcak zamanlarında bile yarı kutup iklimi yaşanmaktadır. Öyle ki, birkaç çocuk doğurmuş bir anne daha sonra başka çocukların babası olabilmektedir.
Ray Bradbury sadece bilim kurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biridir. Bilim kurgunun iyi edebiyat da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazardır. Yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 ise bir yirminci yüzyıl başyapıtıdır. Guy Montag bir itfaiyeciydi. Televizyonun hüküm sürdüğü bu dünyada kitaplar ise yok olmak üzereydi zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyordu.
Montag'ın işi ise yasa dışı olanların en tehlikelisini yakmaktı: Kitapları. Montag yaptığı işi tek bir gün dahi sorgulamamıştı ve tüm gününü televizyonla kaplı odalarda geçiren eşi Mildred'la beraber yaşıyordu. Ancak yeni komşusu Clarisse'le tanışmasıyla tüm hayatı değişti. Kitapların değerini kavramaya başlayan Montag artık tüm bildiklerini sorgulayacaktı. İnsanların uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne vardı? Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir miydi?
Tüm zamanların en büyük savaş karşıtı romanlarından Mezbaha 5'te, Dresden bombardımanı merkezinde bir zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Billy Pilgrim beceriksiz bir zaman gezgini; nereye gideceğini kontrol edemiyor. Hayatının hangi kısmında kendini oynayacağını önceden bilemediğinden, sürekli sahne korkusu çektiğini söylüyor.
İnsanlığın merkezine yapılan bu zaman yolculuğu, hayatın anlamını arayan fakat bulmaya korkan herkes için benzersiz bir rehber.
Gizemli bir monolit, Ay'ın yüzeyinde gömülü halde bulunduğunda, bilim insanları büyük bir şaşkınlıkla bu monolitin en azından 3 milyon yıllık olduğunu keşfederler. Daha da hayret verici olan, ortaya çıkarıldıktan sonra monolitin Satürn'e doğru güçlü bir sinyal göndermesidir. Bu sinyalin kaynağını öğrenmek için Discovery yola çıkar. Discovery'nin tayfası en iyinin iyisidir ve yanlarında, onlara destek olması için bilinç sahibi süper bilgisayar HAL 9000 de vardır. Fakat Hal'ın programlaması insan zihnine biraz fazla benzemekte ve Discovery'nin her bir parçasının kontrolünü elinde bulundurmaktadır. Monolitin peşinden gitmek istiyorlarsa, bu psikotik bilgisayarla başa çıkmak zorundadırlar.
Arthur C. Clarke'ın Stanley Kubrick ile beraber geliştirdiği, filmle aynı zamanda yazılan bu klasik roman, uzay keşfiyle insan evrimini, yapay zekâyla insanın evrendeki yerinin sorgulamasını bir araya getirdiği kurgusuyla, bilim kurgu yazınında bir dönüm noktası niteliği taşıyor.