Modern tarihçiliğin kurucusu Fuad Köprülü'den 10 kitap
Türk tarihinin yetiştirdiği dünyaca ünlü ilim ve fikir adamlarından biri olan Mehmet Fuad Köprülü'nün özellikle Osmanlı tarihinin kuruluş devri hakkındaki tartışmaların iyice alevlendiği bir dönemde en zorlu tartışmalara eğilerek, ortaya koyduğu keskin ve iddialı tezlerle bir döneme damgasını vuran en önemli isimlerden biri olduğunu biliyor muydunuz? Sizler için, modern tarihçiliğin kurucusu olan, Fuad Köprülü'den okunması gereken 10 kitabı derledik.
Anadolu'da İslamiyet, Anadolu'ya gelen ilk Türklerin nasıl bir İslam anlayışı geliştirdiklerini ve ne gibi kültürel-dini farklılıklar taşıdıklarını incelemektedir. Köprülü burada özellikle Alman Şarkiyatçı Franz Babinger'in Anadolu Selçuklularının ekseriyetinin Şii olduğu iddiasına karşı çıkar. Anadolu'da İslamiyet birçok bakımdan Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar 'ı tamamlamaktadır.
Köprülü'nün bu metinde yürüttüğü çeşitli tartışmalar, aradan geçen yüzyıl boyunca Abdülbâki Gölpınarlı'dan Ahmet Yaşar Ocak'a, Suraiya Faroqhi'den Ahmet Karamustafa'ya dek takip edilip tekrar tekrar yorumlanmış ve günümüze dek zenginleşerek gelen literatürü şekillendirmiştir. "Sözün kısası müellif, hikâyeci tarih merhalesini geniş surette geçerek, sağlam bir izah ve terkip eseri vücuda getiriyor. Bu mükemmel küçük kitabın teferruatına girmenin faydası yoktur."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Türkiye'de edebiyat tarihçiliğinin, hatta modern tarihçiliğin kurucularından sayılan Fuad Köprülü'nün en çok okunan ve yankı uyandıran eseri olan Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar yazıldığı günden bu yana önemini giderek büyütmüş bir çalışmadır.
Türkistanlı Ahmet Yesevî ile Anadolulu Yunus Emre gibi iki ölümsüz Türk tasavvuf adamının hayatlarını anlatırken, bir yandan da onların yaşadığı dönemlere dair tarih, edebiyat, siyaset, kültür ve dil alanındaki tüm gelişmeleri ve bilgileri okurlarına aktarmayı başaran Fuad Köprülü'nün kullandığı uçsuz bucaksız malzeme ve bilimsel yöntem göz kamaştıracak bir berraklığa sahiptir. Pek çok eleştirmen tarafından Köprülü'nün başyapıtı olarak kabul edilen Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar tasavvuf alanıyla ilgilenmek isteyen herkes için büyük bir kaynak ve yol gösterici olma özelliğini asla kaybetmemiştir ve kaybetmeyecektir.
İslam tarihini ve kültürünü hiç olmazsa genel hatlarıyla öğrenmek "millî tarih terbiyesi alma lüzumunu duyan" aydınlarımız için büyük bir ihtiyaçtır. Bu düşünceyle yola çıkan Köprülü, konuyu hiç bilmeyenlerin bile anlayabileceği genel bir İslam tarihi özetini, Barthold'un İslam Medeniyeti Tarihi adlı güzel eserinde buldu. Önce birkaç hatayı düzeltmek için konulan notlar ve eklemeler derken Köprülü, Bathold'unkinden daha hacimli bir eser ortaya koymadan durmayacak; sonuçta ortaya tarihe son derece hâkim iki usta tarihçinin kaleminden küçük bir mücevher sayılabilecek bu kitap çıkacaktı. İslam kültürünün başlangıçta İran ve Yunan uygarlıklarıyla karşılaşmasının sonuçlarına yoğunlaşan kitap, ardından da olgunluk döneminin yaşanmasındaki Türk etkisini ayrıntılandırmaya girişiyor.
Türkiye'de edebiyat tarihi, hatta modern tarihçilik denildiğinde ilk akla gelen isim olan Fuad Köprülü'nün herkesin kabullendiği bu konuma ulaşmasını sağlayan en önemli eserlerinden biri Türk Edebiyatı Tarihi'dir. Köprülü bu eserinde Orhun yazıtları, Uygur alfabesi ve milli destanlar biçiminde incelenen Türk edebiyatının İslamiyet öncesi dönemini, İslam medeniyetini izleyen İran ve Arap etkisinden ayırmıştır. Karahanlılar ve Selçuklular dönemindeki halk edebiyatını ayrıntılı bir şekilde incelemiş, Çağatay edebiyatı ve tasavvufu metinlerin birbirleri içinde nasıl eridiğini de göstermiştir. Türk edebiyat tarihini, geçmişte yapıldığı gibi şairlerin ve yazarların hayat hikâyelerini art arda sıralamanın çok ötesine geçiren bu eser, Köprülü'nün çağdaşları da dahil olmak üzere edebiyat tarihçilerinin ufkunu açmıştır.
Ülkemizde bilimsel anlamda Türklük Bilimi araştırmalarının kurucusu kabul edilen M. Fuad Koprülü'nün eserlerinin her kesimden insana ulaşması büyük önem arz etmektedir. "Bugünkü Edebiyat", M. Fuad Köprülü'nün çeşitli dergilerde başta millî edebiyat konusu olmak üzere edebiyata ait teorik incelemeler, yeni yayımlanmış edebiyat örnekleri ve ölümler vesilesiyle kaleme aldığı yazıları bünyesinde barındırmaktadır. Ayrıca Hüseyin Dâniş Bey ile İran Edebiyatı hakkındaki tenkit ve tartışmalarına ait yazılar da bu eserde bulunmaktadır. Eser 1924 yılında İstanbul'da basılmıştır.