Nazım Hikmet ve Peyami Safa’nın kalem kavgası
Edebiyatımızda kalem kavgaları tarih boyunca sıklıkla yaşandı. Edebiyatçılarımızın kaleme aldığı kimi yazılar vardı ki kılıçtan keskindi. Sözcüklerin sert ve keskin biçimde havada uçuştuğu bir dönemde Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Yakup Kadri gibi isimler bu kalem kavgalarının içerisinde yer alan isimlerdi. Bu kavgaların en çarpıcılarından biri ise Peyami Safa ile Nazım Hikmet'in arasında yaşanandı. İkilinin arasında dostlukla başlayan bir serüven, nasıl oldu da çetin ve sert bir mücadeleye dönüştü? Bu kalem kavgasının ayrıntıları nelerdi? İşte, bir dostluktan düşmanlığa geçişin öyküsü…
📌Bu şiire çok öfkelenen Peyami Safa ise 23 Eylül 1935 tarihinde "Cingöz Recai'den Nâzım Hikmet'e" başlıklı bir hicviye yayımladı.
"Gel bakayım,
lüle lüle kıvrım kıvrım samur saçlı,
pamuk tenli, al yanaklı sarı papam...
gel bakayım yetimlikle maytap eden paşa zadem,
Bre toprak altında yatan
büyük Türk ölülerine çatan...
bre kaltaban
bre Türk düşmanı, bre vatan
haini şarlatan"
📌Peyami Safa ve Nazım Hikmet'in bu kavgası edebiyat dünyasının en sarsıcı olaylarından biri olarak tarihe geçti.