Arama
Sait Faik’i iyi bir hikayeci yapan nelerdi?
Türk hikayeciliğinin önde gelen yazarlarından olan Sait Faik, çağdaş hikayeciliğe yaptığı katkılarla edebiyatımızda bir dönüm noktası sayılır. Sait Faik, hikayecilikte yenilik noktasında "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir. Peki, edebiyatımızda dönüm noktası olarak tanımlanan Sait Faik'i iyi bir hikayeci yapan neydi? Öykücü hangi yönleriyle edebiyatımızda çığır açtı? İşte maddeler halinde Sait Faik öykücülüğünün ayırt edici özellikleri…
Özgünlüğün yanında öznelliği de konu edinen Sait Faik, bir hikayeci olarak önce çevresini çok iyi gözlemlemekte ardından gördüklerini kendi süzgecinden geçirerek öznel bir şekilde yeniden kurgulamaktadır.
Sait Faik öyküsünde yepyeni bir tip oluşturmuştur. Bu yeni tip çevrenin psikolojisini, alışkanlıklarını törelerini belirtmek pahasına silik bırakılmışlardır. Hikayede güçlü karakterlerin yerini bir duygunun, düşünüşün, insanları alırlar. Hikayelerde hayal eden ve sürekli çağrışımlarla geçmişin ya da bambaşka ve yepyeni yaşayışın özlemini çeken tiplerdir.
Sait Faik hikayeci olduğu kadar da bir şairdir. En trajik hikayelerinde bile hayatın en küçük detayından devşirilmiş bir güzellik ve aşk nağmesi vardır.
Sait Faik edebiyatımızda "yalnız adam" tipinin de öncülerinden sayılır. Albert Camus'nün Yabancı'sı yalnız adam tipinin ilk örneklerindendir. Sait Faik de hikayesine her şeye ve kendi ızdırabına da yabancı yalnız adamı sokmuştur.
Sait Fait'te hikayeden ziyade bir anın genişletilmiş şekli var gibidir. Tanpınar bu durumu, "çoğu kahraman odur ve yazar bir müşahit vaziyetindedir" şeklinde açıklar.
Tanpınar, Sait Faik hikayeciliğini ilk dönemlerinde realist sonra şiir kaçan, olayın azaldığı ve sürrealizmin etkisinde hikayeler olarak tanımlamıştır.