Çocuklarda para yönetimi nasıl olmalı?
Dünya, el işçiliğinden makineleşmeye geçerken en büyük sıçramalarından birini yaşadı. Sanayinin gelişmesiyle az zamanda daha fazla şey üretmek beraberinde tüketimin de artmasına yol açtı. Buna paralel gelişim gösteren teknoloji ile tüketim daha da büyük boyutlara ulaştı. 'Tüketim çılgınlığı' adını bile literatürümüze yerleştiren bu büyük gelişim, elbette ki parayla da ilişkili. Parayı verimli kullanmanın yöntemlerini yetişkinlere uzun uzadıya anlatılıyor. Peki ya geleceğimizin yetişkinleri çocuklarımız para hakkında neler biliyor? Parayı verimli kullanmayı çocuklarımıza nasıl öğretmeliyiz?
Çocukların her zaman her istediklerinin gerçekleşemeyeceğini anlamaları önemlidir. Çocuklarınızla parayı nasıl değerlendirmeyi, harcamayı ve neler için biriktirmeyi tercih ettiğinizle ilgili değerlerinizi paylaşabilirsiniz. Burada da dikkat etmeniz gereken bir ayrıntı var. Çocuklar sizi daima gözetler. Bu sebeple çocuğunuza "Sana ikinci oyuncağını alamam, çünkü paramız yok" derken kalkıp da kredi kartınızla üçüncü ayakkabınızı alıyorsanız doğru mesaj vermiyorsunuz demektir.
Ayrıca çocuklarınıza geciktirilmiş mutluluk kavramını aşılamalısınız. Bu da bir oyuncağı ilk istediğinde almaktan ziyade onu almak için belirli bir zaman tayin etmek –örneğin doğum gününde, ya da belirli bir birikim yaptıktan sonra gibi- şeklinde olur. Çocuk böylece elindekilerin değerini bilmeyi öğrenecektir.
Çocuğun en büyük güvencesi ailesidir. Bu güvence çocuğun her türlü ihtiyaçlarının sorunsuz bir şekilde halledilmesiyle pekişir. Çocuğun makul isteklerinin aile tarafından karşılanması, onun sağlıklı ruhsal gelişimi açısından da önemli. Bu nedenle ekonomik olarak üstesinden gelinebileceği halde, sırf gereksiz ve önemsiz bulunduğu için bir takım makul ihtiyaçlara 'param yok' diyerek, hiçbir açıklama yapmadan geri çevirmek, çocuğun aidiyet duygusunu ve özgüvenini zedeleyebilir.
Ayrıca aile tarafından önemsenmediği ve sevilmediği duygusu oluşturabilir. Bu durum ise aile tarafından çocuğa verilecek olumlu nasihatlerin ve önerilerin yeterli kabul görmemesine, bir takım geleneksel değerlerin yanlış kodlanmasına yol açabilir. Bu gibi nedenlerle çocuk, iletişimde olduğu arkadaşlarına, aileden daha çok değer vermeye başladı ise tehlike çanları çalıyor demektir. Ancak aile, çocuğun gerçekten ihtiyaç duyduğu şeylere, ekonomik problemler nedeniyle cevap veremeyecek durumda ise çocuğa anlayabileceği bir dille izah etmeli. Çocuk ihtiyaç duyduğu şeylerin karşılanamamasının sevgisizlikten ya da önemsenmediğinden dolayı olmadığını mutlaka bilmesi gerekir.
Okulöncesi dönemdeki çocuklar bilişsel gelişimleri gereği soyut kavramları anlamaya henüz hazır olmadıklarından paranın sahip olmak istediğimiz bazı şeyleri elde etmek için gerekli olduğunu kavramakta zorlanabilirler.Onlar için sayısı fazla olan şeyler sayısı az olan şeylerden daha değerli olduğu için, iki tane 5 TL'lik banknot ve bir adet 100 TL'lik banknot arasındaki değer farkını doğru değerlendiremezler. Aynı şekilde 5 adet 5 kuruşun bir adet 1 TL'lik bozuk paradan daha değerli olduğunu düşünme eğiliminde olurlar.
Çocuklar parayı bir şeyi satın almak için kullandığında o paraya artık sahip olamayacağını zamanla anlarlar. Dolayısıyla ellerindeki parayı harcamayıp saklamanın ilerleyen zamanda o parayla başka bir şey satın alabilecekleri anlamına geldiğini kavramaya başlarlar.
Finansal okur-yazarlık, para yönetimi becerilerini etkili ve bilinçli kullanma yeteneğidir. Çocukluk yıllarından başlayarak yaşam boyu ihtiyaç duyacağımız finansal okur-yazarlık, genel olarak temel eğitimin bir parçası değildir. Oysa çocuk paranın işlevini, daha okul çağına gelmeden kavramaya başlar. Çocuğunuzun parayla doğru ve sağlıklı ilişki kurması, kendi finansal durumunu yönetebilme özgüveni ve becerisini kazanması, aile olarak bu yönde vereceğiniz eğitimle başlar. Çocuklar iyi alışkanlıklarını, görerek, yaşayarak, pratik yaparak geliştirir.
Anaokulu döneminde paranın değerini satın alabilecekleri şeyler dolayısıyla daha iyi kavramaya başlarlar. Çocuklar para kavramını gerçek anlamda ise ancak saymayı öğrendikleri zaman anlarlar. Bu aşamada çocuğunuza oyuncak kasa satın alıp, market, restoran ve mağazada olduğu gibi para ile satın alınacak şeylerin değiş tokuş yapıldığı hayali senaryolarla onun para kavramını daha iyi anlamasını sağlayabilirsiniz.
Bazen aileler "Benim çocuğum bunları öğrenmek için daha çok küçük" diyerek çocuğun gelişim dönemlerini dikkate almadan korumacı bir tavır içerisine girebilir. Fakat çocuğun gelişim dönemleri düşünüldüğünde, ölçümlerle ve sayılarla ilgili kavramlar okul öncesinde gelişir. Son çalışmalar, çocukların çoğunun 3 yaşındayken para hakkında bilgi almaya ve ürünlerin nasıl satın alındığını ve satıldığını öğrenmeye hazır ve istekli olduklarını, 5 yaşına geldiklerinde ise çoktan tasarruf yapmaya başladıklarını göstermiş.
Uzmanlara göre çocuklar para alışkanlıklarını ebeveynlerinden edinir. Bundan dolayı, ebeveynler çocuklarına para eğitimi vermeyi çok geç bırakmamalıdırlar. Erken yaşta edinilen iyi alışkanlıklar, çocuğunuzun ileriki yaşlarda finansal bağımsızlığa kavuşmasına ve elde ettiği bu bağımsızlığı korumasına katkı sağlayacaktır.