Osmanlıca dersleri- Kef harfi
Balkanlar'dan Hindistan'a, Kuzey Afrika'dan Endonezya'ya kadar uzanan Osmanlıca, gelecek nesillerin tarih, kültür ve genel anlamda medeniyet inşasında kilit bir konuma sahiptir. Peyami Safa bununla ilgili şöyle der: "Arap harfi bilmeyen bir genç için Türk tarihinde ve Türk edebiyatında orta seviyeyi bulacak kadar derinleşmek imkânsız." Bu nedenle de Osmanlıcanın öğrenilmesi büyük önem taşır. Osmanlıca öğrenmek isteyenlerin merak ettiği konulardan biri de kef harfinin kelime içerisinde kullanımı. Kef harfi neden dört ünsüzle gösterilir? Bu dört ünsüz nelerdir? Hangi durumlarda kef harfini kullanacağız? Fikriyat Akademisi olarak hazırladığımız Osmanlıca derslerinde bu hafta, kef harfinin durumlarını örnek metinler eşliğinde sizlerle buluşturuyoruz.
Kâf-ı Farisî :
Türkçe ve Farsça kelimelerdeki 'ge' harfidir. Arapça asıllı kelimelerde kullanılmaz. Çift keşideli yazılabildiği gibi karışması muhtemel kelimeler hariç, Osmanlıcada tek olarak yazılmaktadır. Farsçada biraz kalın şekilde telaffuz edilir. Fakat bu harfin dilimizde söylenişi daima incedir.
Başlangıçta 'g' yi 'k' den ayırt etmek için kimi metinlerde üç noktalı kef ya da Kâf-ı farisî denilen bir harf olan گ kullanıldı. Sonraki dönemlerde bu işaret gitgide daha az kullanılmış harfin 'k' veya 'g' den hangisini karşıladığının belirlenmesi cümlenin anlamına bağlı olarak okuyucuya bırakıldı. Son zamanlardaki özel sözlük çalışmalarında da گ harfinin kullanıldığı görülür.
DİKKAT!
Farklı yazılan keflerin çift keşide gösterilmeden de yazılabildiğini unutmayınız. Bu durumda kelimenin gelişine göre okumalısınız.