Üniversite tercihi yapacaklara altın değerinde öneriler
Milyonlarca üniversite adayını ilgilendiren tercih süreci başladı. 2019-2020 eğitim-öğretim yılı için üniversite tercih listeleri açıklandı. Tüm adaylar heyecanla tercih sürecini takip ediyor. Peki, tercih yaparken nelere dikkat etmek gerekir? Vakıf üniversitelerinin ücretleri ne kadar? Okul birincileri ek puan alacak mı? Engelli adayların tercihi nasıl yapılmalı? Aynı puanı alan adaylar üniversitelere nasıl yerleştirilecek? ÖSYM'nin tercih kılavuzundan alınan bilgilere göre YKS tercih sürecini ve merak edilenleri sizler için derledik.
Tercih süresinde yapılan en önemli hatalardan bir tanesi de sadece puana bakarak tercih yapılmasıdır. Bu durumda aday ÖSYM'ce yerleştirilen programa kayıt yaptırsın yaptırmasın bir sonraki yıl başarı puanı yarı yarıya düşmektedir. Tercih sürecinin hatasız bir biçimde atlatılabilmesi için öncelikle konunun uzmanı bir rehber öğretmenden destek alınmalıdır. Bu aşamada yapılacak en büyük hata, neresi olursa olsun yerleşeyim, düşüncesiyle hareket etmek olacaktır.
Adayların yaşam biçimleri yapacakları tercihlerle şekillenecek. Bu sebeple adaylara 24 tercih hakkı tanınıyor. Adayın yapması gereken tek bir üniversite veya tek bir bölüm seçmemek. Bu, tercihi riske atmak demektir ve geleceğiniz için daha geniş açıda düşünmeniz gerekir. Adayın kendi başarı sırasının yüzde 20/30 sıralama üstünden başlayarak yine kendi sıralamasının yüzde 70 altına kadar bir tercih listesi hazırlaması, doğru bir algoritma olacaktır.
Tercih sürecinde ilk tercihler genelde realite olan tercihleri oluşturur. İlk birkaç tercihin puanı alınan puanın üstlerinde olabilir. Fakat bu tercihlerin sayısı birkaç taneyi geçmemelidir. Bu tercihlerden sonra ideal tercih sıralaması yapılmalıdır. Bu sıralama belirlenirken öncelikle istek sırası göz önünde bulundurulmalıdır.
Bölümün alan içi veya alan dışı olması, bölümün özellikleri, kontenjan sayıları dikkat edilecek hususlardandır. Puanları mukayese etmek ve tercih robotu kullanmak adayları işlerini kolaylaştıracaktır.
Tercihler döneminde birçok adayın, yaşadığı ildeki üniversiteleri tercih etme eğilimi bulunur. Halbuki öğrencinin kapasitesi ve yeteneği daha kaliteli bir üniversiteyi kazanmaya elverişli olabilir. Ailesiyle beraber olma düşüncesi, öğrenciyi bu seçiminden alıkoyar. Bu gibi durumlarda öğrenci, aile ve rehber öğretmenin ortak bir anlayışla karar vermeleri ve tercihlerde bulunmaları daha yararlı olacaktır.
Bazı meslekler vardır ki mezun olunan üniversitenin ismi, iş yaşamına geçildiğinde bir referans oluşturur. Bu yüzden öğrencinin, bulunduğu ilde okuma fikri, eğer çok özel bir neden yoksa vazgeçilmez bir amaç haline gelmemelidir.
Üniversiteye giriş sınav sonuçları açıklandıktan sonra her yetişkin, öğrencilere kaç puan aldıkları sorusunu sorar. Bu soru karşısında bu sene verilecek cevabı yorumlayamayacaklardır. Yorumlayanlar da eğer işin uzmanı değilse, yanlış yorumlama ihtimalini göz ardı etmemelidirler. Bu gerçekten hareketle öğrenciler öncelikle puanlarının ne anlama geldiğini bilmek durumundadırlar. Puan ve sıralama puan türlerine göre değerlendirilmelidir. Bu konuda çok dikkatli incelemeler yapılmalıdır.
Puan dönüştürme ve karşılaştırmalar sonrasında bu puanla nereye girerim sorusuna cevap aranmaya başlanacaktır. Bu verileri yorumlayabilmek için konu ile ilgili yakından verileri incelemek gerekir.