Hasan el-Benna'nın gençlere yazdığı mektup
Hayatını İslam davasına adayan Hasan el Benna, yirminci yüzyılın en önemli isimlerinden biriydi. Sadece üç kahvehane ile başlayan mücadelesi, tüm dünyaya yayıldı. Henüz 22 yaşındayken yirminci asrın en kapsamlı hareketi olan İhvan-ı Müslim'i kurdu. Peki, İslam davasına olan sadakati, azmi ve gayretiyle özdeşleşen Hasan el Benna gençlere nasıl seslendi?
📌 Benna ve Müslüman Gençlik Cemiyeti Başkanı Muhammed el-Lisi, 12 Şubat 1949 tarihinde akşam saat sekiz sularında Kraliçe Nazlı Caddesi'ndeki cemiyet binasından çıktığı anda, ona karşı hazırlanan suikast planı işlemeye başladı.
📌 Benna ve Lisi kapının önündeyken cemiyetin telefonu çaldı. Başkan telefona bakmak için içeri girdiğinde silah sesleri duydu. Hemen dışarı çıkan Lisi, Benna'nın vurulduğunu gördü.
▶ Benna'ya ateş eden otomobilin peşinden koşan Lisi, araca yetişemese de plakasını alabildi. Bedenine 7 kurşun isabet eden Benna kaldırıldığı Kasr el-Ayni Hastanesi'nde hayata veda etti.
▶1952 yılında açıklanan başsavcılık raporunda, Benna suikastında kullanılan "9979" plakalı aracın, İçişleri Bakanlığı Ceza Soruşturmaları Genel Müdürü Amiral Mahmud Mecid'e ait resmi araç olduğu belirtildi. Tank koruması eşliğinde cenazesi götürüldü, polis koruması ile mezara defnedildi. Daha sonrasında mezarı kaybedildi.
📌 Hasan el-Benna'nın cenazesinin nasıl taşınıp kaldırıldığını el-Kitle Gazetesi şöyle anlattı:
"Taziye için baba evine gelenler tutuklandılar. Şehit için Kur'an okumak ve cenaze namazı kılmak yasaklandı. Şehidin na'şı, önünde ve arkasında birçok silahlı polisi taşıyan arabalarla çevrili bir araba ile evine götürüldü.
Evin etrafı sarıldı, insanlar istese bile gelmelerine imkân bırakılmadı. Şehidin babası büyük âlim ve salih insan Ahmet el-Bennâ'ya polis, vefatı anında bildirdiği için altmış yaşını aşmış bulunan babanın adeta beli büküldü, sabaha kadar "Yarabbi, adaletine sığınıyorum, oğlumu şehit ettiler." diye inleyerek namaz vaktini bekledi. Evde yalnızdı. Diğer aile efradı tutuklanmışlardı."
▶ Şartlar ne olursa olsun ezanı duyduğunuz zaman namaza kalkın.
▶ Kur'an'ı Kerim'i okuyun, inceleyin veya dinleyin. Azıcık zamanınızı bile yararsız işlere ayırmayın.
▶ Dilinizi düzgün konuşmaya çalışın. Çünkü bu Müslüman olmanın belirtisidir. Arapçayı öğrenin, çünkü Kur'an en güzel şekilde Arapça ile anlaşılır.
▶ Hiçbir konuda aşırı tartışmayın. Zira gösteriş hiçbir zaman yarar sağlamaz.
▶ Fazlaca gülmeyin. Çünkü Allah'a bağlı olan gönül, sakin ve vakarlı olur.
▶ Maskaralık yapmayın. Çünkü mücahid bir millet, ciddiyetten başka bir şey tanımaz.
▶ Dinleyicinin işiteceğinden fazla sesinizi yükseltmeyin. Çünkü bu bencillik ve eziyet vermektir.
▶ Kişileri çekiştirmek ve tavırları küçümsemekten sakının. Hayırdan başka bir şey konuşmayın.
▶ Karşılaştığınız kardeşlerinizle sizden istemese bile tanışmaya bakın.
▶ Görevler vakitlerden fazladır. Vakitten yararlanmak için başkasına yardımınızı esirgemeyin. Yapacak bir göreviniz varsa onu en kısa yoldan en güzel şekilde bitirmeye çalışın.
▶ Her hususta temizliğe önem verin. Evinizde, elbiselerinizde, vücudunuzda, iş yerinizde. Çünkü bu din, temizlik üzerine kurulmuştur.
▶ Ahdinize, sözünüze ve vadinize vefa gösterin. Şartlar ne olursa olsun bunlara muhalefet etmeyin.
▶ Okuma ve yazmanızı sağlamlaştırın. Müslümanların gazete ve dergilerini çokça mütalaa edin. Küçük de olsa kendinize ait bir kütüphaneniz olsun. İhtisas sahibi iseniz branşınızda derinleşin.
▶ Malınızın bir kısmı ile davaya katılın, üzerinize farz olan zekâtı cemaate verin. Geliriniz ne kadar az olursa olsun, ondan fakir ve yoksullara bir hak ayırın.