Acz dolu bir itiraf dua
Tüm dertlerin dermanı, tüm hastalıkların şifası Yüce Allah'ın (CC) kapısıdır. Bu kapıyı çalmak ve sığınmak ise ancak dua ile mümkündür. Biz, kullar olarak ancak Rabbimizin katında ferahlayıp, rahata erebiliriz. Sadece zor zamanlarda, sıkıntılı anlarda değil, bollukta ve refahta da acziyetimizin farkında olarak Hak Teala'ya dua etmeliyiz. Sizler için rahmetin gölgesi altında dua nasıl edilir sorusunun cevabını aradık.
İHLAS İLE
◾ İnsan dua halinde ciddi bir konsantrasyon ile Rabbine yönelmelidir. Başka düşüncelere dalmamalı, Allah (CC) ile kurduğu müstesna bağı ihlas, samimiyet ve bilinç ile kuvvetlendirmelidir.
Resul-i Ekrem (SAV) buyurdu:
"Biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez"
(Tirmizî, De'avât 66)
KISIK SESLE
◾ Hak Teala'ya edilen duaların kısık sesle ve yalvararak yapılması esastır. Çünkü yüksek sesle yapılan dualara riya karışabilir. Oysa kısık ses en samimi duyguların ihlasın sembolüdür.
"Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, haddi aşanları sevmez."
A'raf Suresi 55. Ayet
A'raf Suresi 55. Ayet Tefsiri
◾ Yukarıda bir tek âyette Kur'an'ın ulûhiyyet öğretisi veciz bir şekilde verildikten sonra bu iki âyette, tam yeri gelmişken, insanlara çok önemli iki hatırlatma yapılıyor: a) 55. âyette insanlardan, rablerine yakarır bir tarzda, gizli gizli veya alçak sesle dua etmeleri istenmekte; Allah'ın, aşırı gidip buyruğundan çıkanları, bu cümleden olmak üzere duada yakarış ve gizlilik sınırını aşanları sevmediği bildirilmekte; bu suretle, hadiste "ibadetin özü" diye nitelenen (Tirmizî, "Du'â", 1) dua münasebetiyle insanın rabbi ile ilişkisine bir disiplin getirilmektedir. Nitekim bazı müfessirler buradaki "Dua ediniz" buyruğunu "İbadet ediniz" şeklinde açıklamışlardır (Râzî, XIV, 128; dua hakkında bilgi için bk. Bakara 2/186). b) 56. âyette ise, Allah arzı yani dünyayı veya ülkeyi ıslah etmiş, düzene koymuşken, insanların orada fesat çıkarıp düzeni bozmaları yasaklanmakta; böylece insanın tabii ve beşerî çevresiyle ilişkisi düzenlenmektedir.
SADECE ZOR ZAMANDA DEĞİL
◾ İnsanoğlu zor durumda Allah Teala'yı anmaya, hatırlamaya daha yatkındır. Ama burada esas olan her an, her zaman kulluğun bilincinde olmak ve dua etmektir.
◾ Dua etmeyi adet haline getiren müminler zor zamanlarda dua açısından daha rahata erer, feraha kavuşurlar. Zor durumda ferah için dua edenler rahat zamanda nimetler için şükretmeli, dua etmelidir.
Resulullah (SAV) buyurdu:
"Sıkıntılı ve musibete uğradığı zamanlarda Allah'ın duasını kabul etmesini isteyen kimse, rahat zamanlarında çok dua etsin."
(Tirmizi, Deavat 9)
DUA'NIN SONUNDA
◾ Besmele, hamdele, salvele ile başlayan ihlas ve samimiyet içinde gelişen ve dileklerden meydana gelen duaların sonunda "amin" lafzı kullanılmalı ve Resulullah'a (SAV) salat ve selam getirilmelidir.
"Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle; rabbimiz, duamı kabul et."
İbrâhîm Suresi 40. Ayet
İbrâhîm Suresi 40. Ayet Tefsiri
◾ Müfessirlere göre İbrâhim bu âyetlerde bildirilen duasını da Mekke yerleşim merkezi haline geldikten ve İsmâil ile birlikte Kâbe'yi inşa ettikten sonra yapmıştır (İbn Kesîr, I, 252). Allah Hz. İbrâhim'in duasını kabul ederek Mekke'yi güvenli bir şehir haline getirmiş ve dünyanın muhtelif yerlerinde yetiştirilen ürünlerin gerek hac ve umre gibi ibadetler, gerekse panayır vb. ticarî vesilelerle buraya getirilmesini sağlamıştır (krş. Kasas 28/57; Ankebût 29/67; Mekke ve Kâbe hakkında bilgi için bk. Âl-i İmrân 3/96). 37. âyetteki "İnsanların gönüllerini onlara meylettir" diye çevirdiğimiz cümle, "İnsanlardan bazılarının gönüllerini onlara meylettir" şeklinde de tercüme edilebilir. Bu takdirde sadece müminlerin gönüllerinin meylettirilmesi istenmiş olur.