Hz. Aişe’nin müminlere bıraktığı ilmi miras
Müminlerin annesi, Peygamberimizin (SAV) eşi ve ilk Müslümanlardan Hz. Ebubekir'in (RA) kızı olan Hz. Aişe (RANHA), İslami ilimlere katkısı ile bilinir. Kur'an'ı ve sünneti en iyi bilen, anlayan ve aktaranlardan olan Hz. Aişe (RANHA), hem babasından hem de Resul-i Ekrem'den (SAV) İslam hakkında pek çok şey öğrenmiş; hafızasında tutmuş ve bunları Müslümanlara aktarmıştır. Özellikle Peygamberimizin (SAV) ev yaşamı hakkındaki pek çok bilgi Hz. Aişe (RANHA) sayesinde bilinir. Hz. Aişe'nin (RANHA) Kur'an, tefsir, hadis, sünnet ve fıkıh konusundaki ilmi birikimini araştırdık.
🔹 Kuvvetli hâfızası sayesinde Peygamber Efendimizin (SAV) hadis ve sünnetinin daha sonraki nesillere ulaştırılmasında emsalsiz hizmetler ifa etti.
🔹 Rivayet ettiği hadislerin sayısı 2210'dur. Bunlardan Buhari ve Müslim'in Sahihlerinde rivayet ettikleri 297 hadisin 174'ü her iki eserde, 54'ü yalnız Buhârî'de, 69'u da yalnız Müslim'de yer alır.
🔹 O hem Hz. Peygamber'in (SAV) diğer hanımlarından, hem de Ebû Hüreyre (RA), Abdullah b. Ömer (RA) ve Enes b. Mâlik (RA) dışında diğer bütün sahabilerden fazla hadis rivayet etmiş olan tek kadındır.
🔹 Binden fazla hadis rivayet eden ve "müksirûn" diye adlandırılan yedi sahabinin dördüncüsüdür.
🔹 Rivayet ettiği hadislerin çoğunu doğrudan doğruya Hz. Peygamber'den (SAV) nakletmiştir. Bununla birlikte bazı hadisleri babasından (RA), Hz. Ömer (RA), Hz. Fatıma (RA), Sa'd bin Ebû Vakkās (RA), Hamza b. Amr el-Eslemî (RA)ve Cüdâme bint Vehb el-Esediyye'den (RA) almıştır.
🔹 Ebû Hüreyre (RA), Abdullah b. Ömer (RA), Abdullah b. Abbas (RA), Ebû Mûsâ el-Eş'arî (RA) gibi bazı sahabiler başta olmak üzere Hz. Âişe'den (RANHA) hadis nakledenlerin sayısı 200'den fazladır.
🔹 Rivayet ettiği hadislerin sebeb-i vürûdunu ve delâletlerini beyan eder, ayrıca Kur'an-ı Kerim'e muhalif bir unsur ihtiva edip etmemesi bakımından onları incelemeye tâbi tutar, bazı sahabilerin rivayet sırasında yaptıkları hataları düzeltirdi.
🔹 Bir kısım hadislerin baş veya son taraflarının yahut esbâb-ı vürûdunun iyi bilinmemesinden kaynaklanan hataları düzeltirken "yanıldı", "unuttu", "hadisin baş tarafını nakletmeyip sonunu nakletti" gibi ifadeler kullanarak İslam dünyasında tenkit zihniyetinin gelişmesine öncülük etti.
🔹 Aralarında bazı meşhur sahabilerin de bulunduğu çağdaşlarından kimlerin hangi yanlışlarını tashih ettiği ve bu yanlışların hangi sebeplerden ileri geldiğini gösteren istidrâkleri hususunda müstakil eserler kaleme alınmıştır.
🔹 Bu sahada bilinen en eski eser, Ebû Mansûr Abdülmuhsin b. Muhammed eş-Şîhî el-Bağdâdî'nin (ö. 1096), içinde 25 hadisin yer aldığı bildirilen İstidrâkü Ümmi'l-müʾminîn ʿÂʾişe ʿale's-sahâbe adlı risâlesidir. Hz. Âişe'nin istidrâklerine dair ikinci ve en geniş eser, Türk asıllı Mısırlı âlim Bedreddin ez-Zerkeşî'nin el-İcâbe li-îrâdi me'stedrekethü ʿÂʾişe ʿale's-sahâbe adlı kitabıdır. Bu eserin telhisi sayılabilecek bir diğer çalışma, Süyûtî'nin ʿAynü'l-iṣâbe fi'stidrâki ʿÂʾişe ʿale's-sahâbe adlı eseridir.
🔹 Hz. Âişe'nin (RANHA) naklettiği hadislerin muhtevaları incelendiğinde, başta Resûlullah'ın (SAV) peygamberliği, aile hayatı, günlük yaşayışı, savaşları, Vedâ haccı, vefatı ve ahlâkı olmak üzere, Câhiliye çağı tarihi, kadınlara dair hükümler, Mekke ve Medine devirlerindeki Müslümanların çeşitli faaliyetleri, ibadetler ve ibadetler tarihi, rü'yetullah, gaybın bilinmesi, kıyamet, ölüm ve âhiret hayatına dair bazı kelâmî mesele ve haberleri ihtiva ettiği görülür.
İlk Müslümanlar kimlerdi? İslam'ı kabul eden ilk on Müslüman