Hz. Yusuf’un mezarı nasıl bulundu?
Kur'an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden olan Hz. Yusuf'un hayatı, imtihanlarla geçti. Öyle ki vefat ettiğinde dahi zorluklar yakasını bırakmamıştı. "Kıssaların en güzeli" olarak nitelendirilen Yusuf suresi, kardeşlerinin kıskançlık duygularına muhatap oluşundan, bir gencin "iffetli ve namuslu" duruşundan; günahlara ve zorluklara karşı "sabır timsâli" olarak bir örnek teşkil eden ayetlerle örülüdür. Peki, 120 yaşında hayata gözlerini yuman Hz. Yusuf'un mezarı nasıl bulundu? Onlarca yıl önceden haber verdiği "gerçek" neydi?
Yusuf aleyhisselâm, vefatı yaklaştığı sırada kavminden seksen erkeği yanına topladı.
Onlara, ecelinin geldiğini, yakında vefat edeceğini, Kıptilerden tanrılık iddiasında bulunacak bir zorbanın kral olup İsrailoğullarının doğan erkek çocuklarını öldürüp, kız çocuklarını bırakacağını ve İsrailoğullarına işkencenin en kötüsünü tattıracağını, saltanatının uzun müddet süreceğini söyledi. Daha sonra, İsrailoğullarından Lavi b. Yakup'un oğullarından Musa b. İmran adında, uzun boylu, kıvırcık saçlı, esmer tenli bir zat çıkacağını, Yüce Allah'ın, onun eliyle İsrailoğullarını, Kıpti Firavun'un elinden kurtaracağını haber verdi.
Mısır'dan çıkıp giderlerken, bedenini, babalarının yanına gömülmek üzere, yanlarında götürmelerini vasiyet, kardeşi Yehuza'yı da halife tayin etti.
Yusuf aleyhisselâm, vefat ettiği zaman, yüz yirmi yaşındaydı.
Yusuf aleyhisselâmın bedeni, kokulanıp mermer bir tabut içine konuldu. Nil nehrinin kenarına gömüldü. Üzerine, su salınıp kabir, su altında, bırakıldı.