İmam Gazzali'nin Hikmetler Kitabı'ndan öğütler
İmam Gazzali, Allah'ın nimetlerine karşı tefekkür etmek, O'nun büyüklüğünü düşünüp yaradılıştaki hikmetlerin anlaşılabilmesi için birçok eser kaleme aldı. Bunlardan biri El Hikmetu Fi Mahlukatillah'di. Kitabın girişinde eseri yazma nedenini "akıl sahiplerini uyandırıp akıllarını harekete geçirmek amacıyla, Kur'an ayetlerinin büyük bir bölümünün işaret ettiği hikmetlerin ve nimetlerin farklı yönlerini tanıtmak" olarak açıkladı. Sizler için Hikmetler Kitabı'ndan insanların üzerinde düşünüp tefekkür edeceği alıntıları derledik.
Yeryüzünün yaratılışlarındaki büyük hikmetlerden biri de dağların yaratılmasıdır. Yüce Allah, şöyle buyuruyor: "Ve dağları sağlam bir şekilde çaktı." (Naziat, 32. ayet) Bir başka ayette şöyle buyuruyor: "Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam ve sabit dağlar meydana getirdi." (Nahl 15. ayet) Yine şöyle buyuruyor: "Gökten suyu bir ölçüye göre indirdik ve onu yerde durdurduk." (Mü'minun, 18. ayet) Allah yeryüzünde dağları, sayısını ancak kendisinin bileceği kadar çok faydalar için yaratmıştır. Bunlardan biri de Allah'ın kullarına ve beldelere hayat vermesi için gökyüzünden suyu indirmesi ve dağları, içlerinden suların muhafaza edildiği bir mahzen yapmasıdır. Eğer dağlar olmasaydı toprağın nemiyle birlikte yeryüzüne rüzgarlar ve güneşin yakıcı sıcaklığı hakim olurdu ve insanlar suyu ancak, yorucu ve meşakkatli bir şekilde kuyu kazarak bulurdu.
İmam Gazzali'nin Sultan Ahmed Sencer'e yazdığı tarihi mektup
Bu muazzam varlıklara bakarak, onları yaratanın yüceliğini, büyüklüğünü, kudretini, ilmini, bir şeyi dilenmesindeki etkiyi ve her şeyi yerli yerinde yaratan hikmetini tefekkür et! Göklere ve içindekilere bir bak! Nasıl da direksiz olarak ve kendilerini yukarıya bağlayacak askılar olmadan duruyorlar.
İnsan Allah'ın akıllara durgunluk veren yaratması ve yarattıkları üzerinde ne kadar düşünüp tefekkür ederse, Rabbini bilmesi, O'nu yüceltmesi o ölçüde artar ve sağlam olur. Ancak insanlar bu hususta farklılık arz eder. Herkesin derecesi, akıl nurundan ve iman nurundan kendisine bahşedilen ölçüye göre olur.