İslam Tıp Tarihi Dersleri - İslam tıbbının zirve dönemi - Fikriyat Akademi
Fikriyat Akademi'nin başlangıç eğitimi "İslam Tıp Tarihi Dersleri"nin dördüncü bölümüyle karşınızdayız. Prof. Dr. Ahmet Ağırakça bu derste, "İslam Tıbbının Zirve Dönemi"ni anlatıyor. Batılıların temizliği, Haçlı seferleri sırasında Müslümanlardan öğrendiğini belirten Ahmet Ağırakça, Müslüman hastaneleriyle Avrupa hastanelerinin de farkını açıklıyor. Bunların yanı sıra İslam'da bir hastanenin yapılış hikayesinden bahsediyor. Son olarak da "İslam tıbbında doktorun ahlakı nasıl olmalı?" sorusuna cevap veriyor.
Giriş Tarihi: 18.11.2024
16:43
Güncelleme Tarihi: 18.11.2024
17:00
🔸 Ebubekir Râzi 'nin kendisi müzisyen olduğu için çok güzel ud çalar ama tabip olduktan sonra bunu sadece kendi kendine çalar kimsenin önünde çalmaz ve der ki "ayıptır, benim saçım sakalım beyazladı bundan sonra benim böyle bir müzisyen olarak görünmem güzel değildir" demiştir.
Ebubekir Râzi kimdir?
Hem hekim hem de filozof olarak İslam medeniyetine önemli, katkılar sunan Ebubekir er-Razi, medeniyetimizin altın çağında yaşamış. İlim tahsili boyunca çalışkan ve üretken tavırları ile dikkat çeken Razi, geometri dışındaki diğer ilim dallarında eserler kaleme alır. Hayatının son dönemlerinde görme yetisini kaybeden Ebubekir er-Razi sonraki nesillere zengin bir miras bırakmıştır.
İslam'da hastanelerin yeri nasıl belirlenirdi?
🔸 İslamî dönemlerde hastaneler çok ilginç yöntemlerle kurulmuştur. Öncelikle bir koyun kesilir ve koyunun el büyüklüğünde etleri Bağdat'ın muhtelif tepelerine, sağına, soluna, sokaklarına, tepelerine, tarlalarına bırakılır ya da asılır.
🔸 Bu etler 5-6 gün buralarda bekletilir. Ardından gidip incelenir, en az etin bozulduğu yer neresi bakılır. Rutubetin az olduğu yerlerde et bozulmaz veyahut daha az bozulmuş olur. O etin en az bozulduğu tepeye hastane kurulur.
Müziğin iyileştirici gücü
🔸 Hastaneyi kurarken bir müzik odası yapılır ve müzik odasında bir enstrüman çalınır. Bu sistemde müzik, hastanenin bütün odalarına yayılacak şekilde ayarlanır. Müzik odasında çalgı çalınır, bütün hastalar her birisi kendi odasında bunu dinler.
🔸 Bunun yanında yine en-Nuri Hastanesi 'nde bir uygulama daha görülür hastanenin ortasından bir şelale akıtılır su sesi hastalara dinletilir. Bu bile İslam tıbbının kalitesini göstermektedir.
En-Nuri Hastanesi
İslam medeniyetinde inşa edilen hastaneler ve burada yetişen âlimlerin yaptığı çalışmalar, tıp, bilim ve teknolojide tüm dünyaya aydınlanmayı getirmiştir. En eski Selçuklu hastanesi olan en-Nuri, bu çalışmaların yapıldığı yerlerden biri. Burada sadece yoksullar tedavi edilir, nadir bulunan ilaçlar dahi ücretsiz olarak hastalara verilir. Hastalar taburcu edildikten sonra dinlenmesi için bir miktar para ve kıyafet dahi verilmiştir.
🔸 Hastalar o su sesleri işitirken bir taraftan müzik ile ruhlarını dinlendirirler. Diğer bir taraftan da tabiplerin en önemli özelliği hastalarla konuşurken son derece babacan, son derece sevecen, son derece kibar, son derece nazik bir dil ile konuşulması gerektiğini tıp öğrencilerine anlatmaları ve öğretmeleridir.
🔸 "Doktor nasıl konuşacak, tabip nasıl davranacak?" Doktor asık suratlı olduğu zaman ondan hasta bir iyilik görmez ama çok güler yüzlü son derece böyle mütebessim olan, sizinle çok rahat konuşan, sizi rahatlatan bir tabip ile karşılaştığınız zaman yarı yarıya iyileşirsiniz.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ile İslam Tıp Dersleri 3 - İslam Tıbbının Dünya Tıbbına Etkileri
🔸 Zaten bunu bir ilke olarak uygulanması lazım ve bundan dolayı da "Ahlakut-Tabib" yani "tabibin, doktorun ahlakı nasıl olmalıdır?" Bu ahlakı çok güzel bir şekilde, risalelerle makalelerle bunu dile getirmişler ve anlatmışlardır.
🔸 Tabip; tamahkâr olmamalı, hastadan para alırken dikkat etmeli, çok fazla almamalı, uygun bir şekilde bir ücretle tedavi etmeli hatta bazı tabipler vardır ki hastalarından kesinlikle ücret almazlar, yaptıkları ilaçlardan da hastaya takdim ederler, onun da İlacını da verirler ve o şekilde gönderirler. O dönem ki hastanelerdeki uygulama budur.