İslam’a ilk davet ve ilk Müslümanlar
Peygamber Efendimiz 23 yıllık risalet hayatında Mekke'de 13 yıl, Medine'de ise 10 yıl boyunca çetin bir mücadeleye girişti. Nazil olan dördüncü suredeki "Kalk, uyar" ayetlerinden sonra insanları İslam'a davet etmeye başladı. Müddessir suresindeki bu ayetler, Allah'ın mesajlarını insanlığa tebliğ etmekle görevlendirilişinin ilanıydı. Hz. Peygamber bu emri aldıktan sonra insanları tevhid dinine çağırmaya başladı, son nefesine kadar da bu görevini sürdürdü. Peki, Peygamber Efendimizin ilk tebliğ faaliyetleri nasıldı? İlk Müslümanlar kimlerdi?
📌 Fetretü'l vahiy devrinde (vahyin kesildiği dönem) bir diğer rivayete göre, Peygamber Efendimiz (SAV) yine Hira Dağı'nda inzivaya çekildi. Eve dönmekte olduğu sırada bir ses duydu. Etrafına bakınsa da kimseyi göremedi. Başını semaya doğru kaldırdığında Cebrail (as) gördü.
➡ Öyle ki Cebrail (as) yer ile gök arasında bütün semayı kaplamış vaziyette kürsü üzerinde oturmaktaydı. "Ey Muhammed, ben Cebrail'im. Sen de Allah'ın elçisisin." dedi.
➡ Peygamber Efendimiz (SAV) Cebrail'in heybetli görüntüsü karşısında korkusundan titremeye başladı, eve gelince "Beni örtün, beni örtün" dedi. Hz. Hatice, O'nu örttükten bir süre sonra Müddessir suresi nazil oldu. İlk beş ayetinde yüce Allah şöyle buyurur:
"Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve uyar! Sadece Rabbinin büyüklüğünü dile getir. Elbiseni tertemiz tut. Her türlü pislikten uzak dur."
Fikriyat podcastlerde yer alan Müddesir suresini Osman Şahin'in sesinden dinlemek için tıklayın
📌 Peygamber Efendimizin (SAV) lakaplarından, sıfatlarından biri de "müddessir"dir. Bu ayetlerde "elbiseni tertemiz tut" tabiri maddi anlamda beden, çevre temizliği, manevi olarak da güzel ahlâkla bağdaşmayan davranışlardan, günahlardan nefsini arındırması anlamında yorumlanmıştır. Sembolik olarak elbise ile ifade edilmiştir.
➡ Resulullah (SAV), Müddesir suresindeki "Kalk ve uyar" ayetinden sonra aile çevresinden başlayarak güvendiği kişilere ilahi emri tebliğ etmeye başladı.
Kaynaklarda yer alan bir rivayete göre, vahyin kesilmesinden sonra Duha diğerine göre Müddesir suresi nazil oldu. İkisi de bu sürece uymaktadır. Müslümanlar için önemli olan surelerdeki mesajları, öğütleri almaktır.
📌 Müddesir suresinin inmesinden sonra Peygamber Efendimiz (SAV) İslam'ı ilk kez tebliğ etmeye başladı. "Kalk, uyar" emri peygamber olarak tevhid dinini ve Allah'ın mesajlarını insanlığa tebliğ etmekle görevlendirilişinin ilânıydı. Resûlullah (sav) bu emri aldıktan sonra insanları tevhid dinine çağırmaya başlamış, son nefesine kadar da bu görevini sürdürdü.
➡ Tebliğe ilk cevap verenlere ilk Müslümanlar denmektedir.
➡ İlk Müslüman, Peygamber Efendimizdir (SAV). Resulullah'a (SAV) vahiy geldiği zaman, O hem tebliğ etmekle hem de uymakla yükümlüydü. Dolayısıyla Allah Resulü (SAV) de vahyin emir ve yasaklarına uymakla mükelleftir.
➡ Peygamberlerin sadece tebliğ etmek değil inanmak ve kendi şahsında tatbik etmek görevi de vardır. Bu durumun en güzel delili, Hz. İbrahim'dir. "Ben yüzümü gökleri ve yeri yaratan yüce Allah'a çevirdim. Ben Allah'a teslim olanların ilkiyim" buyurur. Böylece ruhunu ve kalbini Allah'a döndürdüğünü, O'na teslim olduğunu belirtiyor.
"Ben Allah'a teslim olanların ilkiyim" ifadesiyle o günkü insanlar içerisinde en önce kendisinin inandığını söylemektedir.
📌 Allah Resulü (SAV), Müddesir suresinin nazil olmasından sonra insanları İslam'a davet etmeye başladı. Bu davet 3 yıl kadar gizli sürdü. Peygamber Efendimiz (SAV), kesinlikle korku açısından değil, kemikleşen putperestliğe karşı ihtiyatlı davranarak önce sevdiği güvendiği, dostluğunu bildiği kişilere tebliğlerini yaptı. Bu döneme ferdi davet de denir.
➡ Bu süreçte İslam'ı kabul eden kişilere ilk Müslümanlar denir. Günümüze kadar İslam'ı ulaştırma konusunda büyük görevleri vardır.
➡ Putperestliğin en azılı olduğu dönemde ilk Müslüman olmak olduk zordur. Atalarının dinini arkada bırakıp tamamen Peygamber Efendimize (SAV) inanmak, müşriklerden, ailelerinden gelecek olan tepkiyi göze almak demektir.
📌 İlk Müslümanların isimleri şöyledir:
Hz. Hatice, Hz. Ebubekir, Hz. Ali, Zeyd bin Harise, Peygamber Efendimizin kızları Zeynep, Rukiyye ve Ümmü Gülsüm. Hz. Osman, Zübeyr bin Avvam, Abdurrahman bin Avf, Talha bin Ubeydullah, Sa'd bin Ebu Vakkas Hz. Ebubekir'in davetiyle İslam ile şereflendiler. Ebu Zer el- Gıfari, Ebu Ubeyde bin Cerrah, Ebu Seleme ve hanımı Ümmü Seleme, Erkam bin Ebü'l Erkam, Osman bin Maz'un ve kardeşi Kudame bin Maz'un, Ubeyde bin Haris, Said bin Zeyd ve hanımı Fatıma binti Hattab, Esma binti Ebubekir, Habbab bin Eret, Abdullah bin Mesut, Ayyaş bin Ebu Rebia, Amir bin Rebia, Abdullah bin Cahş, Cafer bin Ebu Talip ve hanımı Esma binti Umeys, Nuayn bin Abdullah, Amir bin Füheyre, Halid bin Said, Suheyb bin Sinan er-Rumi, Amr bin Abese es-Sülemi, Ebu Fükeyhe, Ebu Huzeyfe, Yasir bin Amir ve hanımı Sümeyye oğulları Ammar bin Yasir, Bilal-i Habeşi, Selman-ı Farisi, Zinnire, Nehtiye, Şürahbil bin Hasene, Utbe bin Gazvan, Abdullah bin Huzafe,
Bunlardan önemli bir kısmı aşere-i mübeşşeredendir. Her birinin ayrı bir hikayesi vardır.