Arama

Kıssalarla Peygamberimizin musibetler karşısındaki tutumu

Dünyanın varoluşundan bu yana insanoğlu daima çeşitli musibetlerle imtihan olmuştur. Allah'ın Resulü (SAV), bu musibetler karşısında Müslümanlara daima sabırlı olmalarını öğütlemiş; başa gelen her musibetin "Müslüman'ın günahlarına kefaret olacağını" söylemiştir. Ömrü pek çok sıkıntı ile geçen Peygamber Efendimiz (SAV), musibetle karşılaşan müminlere teselli vermek için "Müslümanlar benim başıma gelen musibetlere baksınlar da kendi musibetleri karşısında güçlü olsunlar" buyurmuştur.

  • 8
  • 18
‘MÜSLÜMANLAR BENİM BAŞIMA GELEN MUSİBETLERE BAKSINLAR’
‘MÜSLÜMANLAR BENİM BAŞIMA GELEN MUSİBETLERE BAKSINLAR’

🔸 Peygamber Efendimiz (SAV) burada olduğu gibi çeşitli vesilelerle, insanların türlü musibetlerle karşılaşmalarının kaçınılmaz olduğunu dile getirmiş*; bunların en çetinlerine de Allah'ın peygamberleri başta olmak üzere kademe kademe iyi müminlerin maruz kaldıklarını ifade etmiştir.**

🔸 İnsanlık tarihine bakıldığı zaman, başta peygamberler olmak üzere toplumlarını dönüştürmek, ahlâkî erdemleri hâkim kılmak isteyen salih insanların ciddi tepkilerle karşılaştıkları ve bu yüzden büyük sıkıntı ve zorluklar yaşadıkları görülür.

🔸 Allah Resulü (SAV), sıkıntıyla karşılaşan müminlere moral vermek için, "Müslümanlar benim başıma gelen musibetlere baksınlar da kendi musibetleri karşısında güçlü olsunlar." *** buyurmuştur.

* Tirmizî, Zühd, 56
** Tirmizî, Zühd, 56
*** Muvatta', Cenâiz, 14

  • 9
  • 18
KUR’AN-I KERİM MUSİBETLERE KARŞI SABRI TAVSİYE EDER
KUR’AN-I KERİM MUSİBETLERE KARŞI SABRI TAVSİYE EDER

🔸 Sıkıntılara göğüs germeyip sadece nimetlere talip olan insanları Cenâb-ı Hak uyarmakta ve başlarına iyi/hayırlı bir şey geldiğinde gönlü hoş olan, bir sıkıntı gelince de gerisin geri küfre dönüveren bu insanları, kendisine çıkar için kulluk eden kişiler olarak nitelendirerek bunların dünyada ve ahirette hüsrana uğrayacaklarını bildirmektedir.*

🔸 İnsan, yaratılışı gereği sevinci, hüznü, neşeyi, kederi birlikte yaşayan bir varlıktır. Hayatı boyunca sevincine vesile olan birçok olayla karşılaştığı gibi üzülmesine yol açacak olaylarla da yüz yüze kalır. İnsan, yaşadığı dünyayı imar etmek, insanlığı ihya etmek ve ahiretini mamur etmekle yükümlüdür.

🔸 Başına gelebilecek tehlikelere karşı elinden gelen bütün tedbirleri aldıktan sonra kaçınılmaz felâketlere maruz kalırsa önce sabır, sonra azim ve irade ile hareket etmelidir. Mümin insan sabır ve tevekkül sahibidir. O, başa gelen musibetlerin birer imtihan ve sınanma olduğunu Yüce Allah'ın Kitabı'ndan öğrenmiştir.**

* Hac, 11
** Bakara, 155

  • 10
  • 18
‘MÜMİN RÜZGÂRDA EĞİLSE BİLE SÖKÜLMEYEN EKİN GİBİDİR’
‘MÜMİN RÜZGÂRDA EĞİLSE BİLE SÖKÜLMEYEN EKİN GİBİDİR’

🔸 Mümin, bu imtihanları başarıyla vermek ve Hz. Peygamber'in (SAV) ifadesiyle, zaman zaman eğilse ve beli bükülse bile yıkılmamak zorundadır.

🔸 Nitekim Peygamberimiz (SAV), müminle kâfirin mukayesesini yaptığı bir hadisinde, belalar karşısında mümini, rüzgârda eğilse bile sökülmeyen yeşil ekine, kâfiri ise, şiddetli bir rüzgâr karşısında kırılan ya da kökünden devrilen bir ağaca benzetmiştir.*

🔸 Mümin elde ettiği başarıların da karşılaştığı sıkıntı ve felâketlerin de içinde bulunduğu dünyada, imtihanın bir parçası olduğunun farkında olmalıdır. Yarattığı insanın zayıf yönlerini en iyi bilen Yüce Allah bir ayet-i kerimede bu hususu şöyle açıklar:

"İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır. Sonra, kendisine tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit, "Bu bana ancak bilgimden dolayı verilmiştir." der. Hayır o, bir imtihandır, fakat çokları bilmezler."**

* Buhârî, Tevhîd, 31
** Zümer, 49

  • 11
  • 18
‘BİZİM İÇİN ALLAH’TAN ZAFER KAZANMAMIZI İSTEYEMEZ MİSİN?’
‘BİZİM İÇİN ALLAH’TAN ZAFER KAZANMAMIZI İSTEYEMEZ MİSİN?’

🔸 Bir gün Peygamber Efendimiz (SAV), Kâbe'nin gölgesinde cübbesini başının altına almış uzanıyordu.

🔸 Habbâb bin Eret sahabeden bir grupla onun yanına gelip müşriklerin eziyetlerinden yakındılar ve şöyle dediler: "Bizim için Allah'tan zafer kazanmamızı isteyemez misin? Bizim için Allah'a dua edemez misin?"

🔸 Bunun üzerine Hz. Peygamber (SAV) şunları söyledi: "Sizden önceki ümmetlerden öyle bir kimse vardı ki, (onun için) yerde bir çukur kazılır ve o çukura atılırdı. Sonra testere getirilip başının üzerine konur ve başı ikiye kesilirdi."

🔍 Peygamberimizi konu alan 1 kitap 1 şiir

  • 12
  • 18
‘FAKAT SİZ ACELE EDİYORSUNUZ’
‘FAKAT SİZ ACELE EDİYORSUNUZ’

"Yapılan bu işkenceler onu dininden döndürmezdi. (Bir başka kişinin) etinin altındaki sinir ve kemikler demir taraklarla taranırdı. (Bu işkenceler) o kişiyi dininden döndürmezdi. Allah bu dini kesinlikle tamamlayacaktır. Öyle ki bir kimse biniti üzerinde San'a'dan, Hadramevt'e kadar gidecek de sadece Allah'tan veya koyunlarına (saldırma tehlikesinden dolayı) kurttan korkacak. Fakat siz (müşriklerin eziyetlerinden kurtulmak için) acele ediyorsunuz."*

🔸 Bu sözleriyle Hz. Peygamber (SAV) ashabından biraz daha dayanmalarını isteyerek gelecek günlerin daha iyi olacağı müjdesini vermiş ve onlara sabrı tavsiye etmiştir.

* Buhârî, Menâkıb, 25

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN