Kur’an-ı Kerim’de Yahudilerin özellikleri
Kur'an-ı Kerim, sık sık geçmiş kavimlerin kıssalarını kendisine has bir üslupla aktarır ve bize öncekilerin düşmüş olduğu hataların tekrarlanmaması için uyarılarda bulunur. Dünya üzerinde birçok kavim gelip geçmiş olmasına rağmen Yüce Kitabımız, sırf onlara benzemeyelim diye en çok Yahudiler hakkında uyarıda bulunmuş ve genel özellikleri hakkında bilgi vermiştir. Bu sebeple Yahudileri iyice tanımak ve Kur'an-ı Kerim'de hangi açılardan zemmedikleri anlamak, kişisel ve sosyal hayatımızı düzenlemek açısından oldukça önemlidir.
📌Firavun'un zulmünden kurtulup Filistin sınırlarına vardıktan sonra Yahudiler, o kutlu beldeye girmeyi reddedince Hz. Musa oldukça kederlenmiş bunun üzerine kendisine bazı ayetler verilmek üzere Tur Dağı'na davet edilmişti.
📌Hz. Musa'nın bu yolculuğa çıkmasının ardından onun yokluğunu fırsat bilen Yahudiler, Mısır'dan yanlarında getirdikleri mücevherlerini eriterek boğadan bir put yapıp ona tapınmaya başlamışlardı. Hz. Musa, Tur Dağı'na gitmeden önce kardeşi Harun'u yerine sorumlu bırakmıştı. İlahi emirlerle tekrardan kavmine dönen Hz. Musa, onların bu tavrını görünce çok öfkelenmiş ve hem kardeşine hem de kavmine çıkışmıştı. Yahudilerin buzağıdan put yapma olayının tamamı zaten büyük çoğunluğu Yahudilerle alakalı ayetleri barındıran Taha suresinin 83-94. ayetleri arasında oldukça ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.
📌 Hz. Musa, uzun süreliğine kavminden ayrılınca büyük bir ihtimalle Yahudilerde daha önce işlemiş oldukları suçlardan ötürü Peygamberlerinin kendilerini terk ettiğini düşünmüşler ve böylelikle küfrü imana, ihaneti itaate tercih etmişlerdir. Üstüne üstlük Hz. Musa'nın Tur'dan indiğini görünce bütün pişkinlikleriyle yine Kur'an ifadeleriyle şöyle demişlerdir:
"Şöyle cevap verdiler: "Mûsâ yanımıza dönünceye kadar ona tapmaktan asla vazgeçmeyeceğiz."
📌 Yahudiler, savaşmak için ant içtikten sonra sözlerinden dönmeleri ve Peygamberlerini savaşta yüzüstü bırakmalarıyla meşhurdurlar. Hz. Musa (as) kendilerini Firavun'un elinden kurtarıp Filistin sınırlarına kadar sağ salim getirmesine rağmen bir vatan edinmek ve Filistin'e girmek için onlardan yalnızca savaşmalarını istediğinde Maide suresinin 54. ayetinde aktarılan şu cevapla karşılaşmıştır.
"Sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız."
📌 Yahudilerin savaşmayı reddetmeleri sonucunda Hz. Musa zamanında yaşanılan Filistin sürgününden sonra Hz. Yuşa, İsrailoğullarını Filistin topraklarına girdirmiş ve orada bir devlet tesis etmiştir. Belli bir müddetten sonra yaşanılan bir bozgun sırasında büyük bir yenilgi alınca dönemin peygamberi Hz. Samuel'e gelerek başlarına savaşmak için bir komutan atamasını istemişlerdir. Yine Bakara suresinin 246. ayetinde bu olay şu şekilde nakledilmiştir:
"Mûsâ'dan sonra İsrâiloğulları'nın ileri gelenlerini görmedin mi? Peygamberlerinden birine "Bize bir hükümdar gönder de Allah yolunda savaşalım" dediklerinde o, "Üzerinize savaş farz kılındığında savaşmayacağınızdan korkarım" cevabını verdi. "Yurtlarımızdan ve çocuklarımızdan uzaklaştırıldığımız halde Allah yolunda savaşmayıp da ne yapacağız!" dediler. Üzerlerine savaş farz kılınınca da, içlerinden azı müstesna, yüz çeviriverdiler. Allah zalimleri iyi bilmektedir."
📌 Aynı durum Hz. Muhammed (sav) zamanında da yaşanmıştır. Yahudiler, her daim savaş naraları atsalar da her ne zaman üzerlerine cihat farz olsa can korkusundan dolayı Allah'tan kendilerini geri bırakmasını dilemişlerdir. Bu durum Nisa suresinin 77. ayetinde şu şekilde aktarılmıştır:
"Rabbimiz! Bize savaşı niçin farz kıldın, bizi yakın bir süreye kadar geri bıraksan olmaz mıydı?"
📌 Yahudi inancına göre, yalnızca Yahudi doğan kimseler yeryüzünün efendileridir. Diğer ırklardan doğan insanlar ise yeryüzüne Yahudilere hizmet etme amaçlı olarak gönderilmişlerdir. Dolayısıyla onlar köle statüsündedirler. Köle bir insanın ise kendi isteği ile tasarruf etmesi mümkün değildir ve hakkının yenilmesinde de öldürülmesinde de herhangi bir beis yoktur.
📌 Yahudilere gönderilen on emirde öldürmeyeceksin, çalmayacaksın gibi emirler yer almasına rağmen Yahudiler günümüz Filistin'inde insanların haklarını ve mallarını gasp etmekte masum insanları gözlerini kırpmadan öldürmektedirler. Çünkü tıpkı yeryüzündeki diğer insanlar gibi Filistinlilerde onlara köledir ve onlara karşı uygulanan herhangi olumsuz bir tavır kendilerince helaldir. Bu sebepledir ki, Yahudilerle dost olmak ve ortak menfaatler etrafında toplanmak imkânsızdır.
📌 Yahudiler aynı zamanda kendilerinin cennete gireceğini ve ilahi lütfa nail olacaklarına inanırlar. Bu konuya Bakara suresinin 111. ayetinde şu şekilde değinilmiştir:
"Onlar, "Yahudi veya Hristiyan olanlar hariç, hiç kimse cennete giremeyecek" dediler. Bu onların kuruntusudur. De ki: "Eğer sözünüzde doğru iseniz kesin kanıtınızı getirin!"