Kur'an ne zaman kitap haline getirildi? Kur’an-ı Kerim’in kitap haline getirilmesi
Peygamber Efendimize ilk vahiy 40 yaşında iken, Hira mağarasında bulunduğu bir zamanda "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" ayetleri ile gelmişti. Ardından parça parça nüzul olan Kur'an-ı Kerim, hem müminler tarafından ezberlenmiş hem de o günün şartlarıyla kemik, deri parçaları, hurma dalları ve parşömen gibi yüzeylere yazılmıştı. Peygamberimizin (sav) vefatının ardından, Hz. Ebubekir'in halife olduğu dönemde Yemâme Savaşı gerçekleşmiş ve hâfız sahabelerden bir kısmı şehit olmuştu. Bunun üzerine Hz. Ömer, Allah'ın emirlerinin gelecek nesillere birebir olarak ulaştırılması için Kur'an-ı Kerim'in kitap haline getirilmesini teklif etmiş, Hz. Ebubekir'in emriyle Mushaf eksiksiz olarak bir araya getirilmişti.
📌 Peygamberimiz (sav) tarafından görevlendirilen vahiy kâtipleri nazil olan ayetleri mevcut malzemeler üzerine yazıyorlardı.
📌 Bu malzemeler çok çeşitli olup en meşhurları develerin kürek ve kaburga kemikleri, tabaklanmış deri parçaları, yaprak taşlar, hurma dallarının uygun yerleri, seramik parçaları, tahta, parşömen ve papirüslerdir.
Yazılan metinlerin Resûl-i Ekrem'in (sav) veya vahiy kâtiplerinin yanında muhafaza edildiği konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte Resûlullah'ın, yazıya geçirilen vahyin başka kişilerce de yazılıp öğrenilmesi için vahiy kâtiplerinin yanında kalmasına izin verdiği anlaşılır.
📌 Kur'an ayetlerinin Hz. Peygamber'in (sav) sağlığında bir araya getirilerek kitap şeklini aldığına dair bir bilgi bulunmamaktadır.
📌 O dönemde Kur'an'ın iki kapak arasına alınmamasının asıl sebebi Resûlullah hayatta olduğundan vahyin ne zaman kesileceğinin bilinmemesidir.
Ancak Ramazan aylarında Resûl-i Ekrem (sav) ile Cebrâil'in o güne kadar inen ayetleri birbirlerine karşılıklı olarak okumaları (arza) uygulamasından Kur'an'ın bir kitap şeklini alma yolunda olduğu anlaşılır.
📌 Özellikle Resûl-i Ekrem'in (sav) vefat ettiği yılın Ramazan ayındaki son okuyuş karşılıklı olarak ikişer defa gerçekleşmiş, böylece mushaf ortaya çıkmıştır.
Hz. Peygamber'in (sav)sağlığında Kur'an'ın tamamını ezberleyenlerin sayısı konusunda farklı rivayetler vardır. Enes bin Mâlik'ten gelen bir rivayette bunların dört veya beş kişi olduğu ifade edilmişse de diğer rivayetlerden bu sayının onu aştığı anlaşılır.
📌 Son okumada tertibi belirlenen ve pek çok sahabe tarafından bu son şekliyle yazılıp ezberlenen Kur'an (sav) okunmaya devam ederken Yemâme Savaşı ile diğer bazı savaşlarda hâfız sahibelerden bir kısmının şehid olması, Hz. Ömer'i telaşlandırarak harekete geçirmişti.
Kur'an'ın toplanması fikrini Halife Ebû Bekir'e açan Ömer bu hususta onu ikna etmiş, Hz. Ebû Bekir de bu görevi Zeyd bin Sâbit'e vermişti.
📌 Yapılan duyuruyla, yanlarında yazılı Kur'an nüshaları ve parçaları olanların bu metinlerin Kur'an ayetleri olduğuna dair iki şahitle birlikte görevli heyete başvurmaları istenmiştir.
📌 Zeyd ve diğer heyet üyeleri son okumayı da dikkate alarak ashabın getirdiği yazılı metinleri kontrol etmiş ve yazmışlardır.
Tevbe suresinin son iki ayetiyle (128-129) Ahzâb suresinin 23. âyeti sadece Huzeyme bin Sâbit el-Ensârî'de bulunmuş, Hz. Peygamber'in onun şahitliğini iki kişinin şahitliğine denk tutması dolayısıyla yalnız bu ayetler tek şahitle kabul edilmiştir.