Kur'an ne zaman kitap haline getirildi? Kur’an-ı Kerim’in kitap haline getirilmesi
Peygamber Efendimize ilk vahiy 40 yaşında iken, Hira mağarasında bulunduğu bir zamanda "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" ayetleri ile gelmişti. Ardından parça parça nüzul olan Kur'an-ı Kerim, hem müminler tarafından ezberlenmiş hem de o günün şartlarıyla kemik, deri parçaları, hurma dalları ve parşömen gibi yüzeylere yazılmıştı. Peygamberimizin (sav) vefatının ardından, Hz. Ebubekir'in halife olduğu dönemde Yemâme Savaşı gerçekleşmiş ve hâfız sahabelerden bir kısmı şehit olmuştu. Bunun üzerine Hz. Ömer, Allah'ın emirlerinin gelecek nesillere birebir olarak ulaştırılması için Kur'an-ı Kerim'in kitap haline getirilmesini teklif etmiş, Hz. Ebubekir'in emriyle Mushaf eksiksiz olarak bir araya getirilmişti.
📌 Nazil olan ayetlerin Mekke döneminin ilk yıllarından itibaren yazıldığına dair bizzat Kur'an'da (Furkan, 5; Tûr, 1-3; Abese, 11-16; Beyyine, 2), hadis kaynaklarında ve tarih kitaplarında bilgiler bulunmaktadır.
Müslümanların sayıca az olduğu ilk birkaç yılda vahyin yazdırılmamış olabileceği düşünülse bile bu bir mahzur teşkil etmemiştir. Çünkü bu dönemde inen sûreler, gerek çok kısa olmaları gerekse üslûp özellikleri dolayısıyla Resûl-i Ekrem (sav) ve sahâbîler tarafından kolayca ezberlenmekte ve okunmaktaydı.
📌 Vahyin erken dönemlerden itibaren yazıldığına dair en önemli delillerden biri Hz. Ömer'in Müslüman olması hadisesidir.
Ömer, kız kardeşi ve eniştesi yazılı bir metin üzerinden Tâhâ Suresi'ni okumakta iken onların yanına girmiş, okudukları metni istemiş ve gusül abdesti aldıktan sonra bunu okumuştur.
📌 Peygamberimiz (sav) tarafından görevlendirilen vahiy kâtipleri nazil olan ayetleri mevcut malzemeler üzerine yazıyorlardı.
📌 Bu malzemeler çok çeşitli olup en meşhurları develerin kürek ve kaburga kemikleri, tabaklanmış deri parçaları, yaprak taşlar, hurma dallarının uygun yerleri, seramik parçaları, tahta, parşömen ve papirüslerdir.
Yazılan metinlerin Resûl-i Ekrem'in (sav) veya vahiy kâtiplerinin yanında muhafaza edildiği konusunda farklı görüşler bulunmakla birlikte Resûlullah'ın, yazıya geçirilen vahyin başka kişilerce de yazılıp öğrenilmesi için vahiy kâtiplerinin yanında kalmasına izin verdiği anlaşılır.
📌 Kur'an ayetlerinin Hz. Peygamber'in (sav) sağlığında bir araya getirilerek kitap şeklini aldığına dair bir bilgi bulunmamaktadır.
📌 O dönemde Kur'an'ın iki kapak arasına alınmamasının asıl sebebi Resûlullah hayatta olduğundan vahyin ne zaman kesileceğinin bilinmemesidir.
Ancak Ramazan aylarında Resûl-i Ekrem (sav) ile Cebrâil'in o güne kadar inen ayetleri birbirlerine karşılıklı olarak okumaları (arza) uygulamasından Kur'an'ın bir kitap şeklini alma yolunda olduğu anlaşılır.
📌 Özellikle Resûl-i Ekrem'in (sav) vefat ettiği yılın Ramazan ayındaki son okuyuş karşılıklı olarak ikişer defa gerçekleşmiş, böylece mushaf ortaya çıkmıştır.
Hz. Peygamber'in (sav)sağlığında Kur'an'ın tamamını ezberleyenlerin sayısı konusunda farklı rivayetler vardır. Enes bin Mâlik'ten gelen bir rivayette bunların dört veya beş kişi olduğu ifade edilmişse de diğer rivayetlerden bu sayının onu aştığı anlaşılır.