Müslümanların ilk ticaret merkezi: Suku'l İslam
Hz. Peygamber, Medine'ye hicret ettikten sonra burada Müslümanların ilk pazarını kurdu. Müslümanların ilk ticaret merkezi olan bu yer, Suku'l İslam ve Medine Çarşısı isimleriyle anıldı. Peygamber Efendimizin kurduğu bu çarşı, kurulduğu günden itibaren sabahları namazdan sonra dükkanların büyük bir coşkuyla açıldığı, bereketli alışverişlerin yapıldığı önemli bir ticaret mekanına dönüştü. Hz. Peygamber, zaman zaman bu çarşıyı bizzat denetler, burada ticaretle uğraşan sahabelerin uğrayıp hatırlarını sorardı. Peki, Efendimizin ticaretle ilgili uyarı ve tavsiyeleri nelerdi? Medine Çarşısı'nda neler satılırdı?
Muhtesiblik müessesesinin oluşturulduğu günlerde Hz. Peygamber pazar yerlerini bizzat dolaşırdı. Denetimlerden biri esnasında pazar yerinde buğday yığınına elini daldıran Peygamber Efendimiz, alt kısımların nemli olduğunu hissetti. Nedenini sorduğunda da satıcı, bunun önceki gün yağan yağmurdan kaynaklandığını söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): "Bunları bu şekilde müşterilerden saklayıp gizleme! Malları onlara oldukları gibi göster" dedi ve ardından da "(insanları) aldatan bizden değildir." buyurarak yapılması gereken davranışı tavsiye etti.
"Rızkın onda dokuzu ticarettedir."
(İbn Hacer el-Askalânî, Metalibü'l-aliye, Beyrut, 3/302, h.no, 3620)
Ümmetinin dünya ve ahiret saadetini isteyen Peygamber Efendimiz, ticarî hayata dair birtakım tavsiyelerde bulundu. Onun tavsiye ve teşvikleriyle Medineli mümin kadınlardan Kayle, Müleyke, Esma ve Havle gibi tüccar hanımlar şöhret buldu, Munkiz isimli konuşma özürlü bir sahabeye sağlanan ayrıcalıklarla ticaret imkânı sunuldu.
Peygamber Efendimiz, Hz. Cafer'in yetim kalan on yaşlarındaki oğlu Abdullah'ı pazarda satış yaparken görmesi üzerine tezgâhına gitti, tebrik ve ellerini açarak bereket duasında bulunarak teşvik etti.
Peygamber Efendimizin ticarette dürüstlük ile ilgili uyarı ve hadisleri
"Alışveriş yapanlar birbirlerinden ayrılmadıkları sürece (alışverişi kabul edip etmeme konusunda) serbesttirler. Eğer dürüst davranırlar ve (malın kusurunu) açıkça söylerlerse, alışverişleri bereketlenir. Fakat kusuru gizler ve yalan söylerlerse, (yaptıkları) alışverişin bereketi gider."
Ebû Davûd, Büyû', 51
Hz. Peygamber, kurdurduğu Medine çarşısında sermayenin tekelleşmesini önlemek için sabit dükkanlar yerine seyyar dükkanları teşvik etti. Efendimiz şöyle buyurdu "İşte sizin çarşınız! Burada hiç kimse rahatsız edilmeyecek ve kimseden herhangi bir işgaliye de alınmayacaktır… Burada sürekli ve sabit yerler edinmeyin, kim erkenden gelmişse istediği yeri tutsun." İbn Mâce, Ticaret, 40
Bu anlayış tatlı bir rekabet oluşturmuş ve Müslümanların sabah erkenden işlerinin başında olmasını sağladı. Örneğin sahabelerden birinin sabit bir çadır kurduğunu görünce bunu kaldırttı.
Peygamber Efendimiz, tefeci ve faizcilerin ticari imkânları kötüye kullanmalarını yasakladı. İslam, ödünç verilen paraya faiz işletilmesini kesinlikle yasakladı. Öyle ki Veda Hutbesi'nde Peygamberimizin ashabına verdiği mesajlardan biri de faizdi. Veda Hutbesi'nde, "Anaparalarınız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz." Bakara suresi 279. ayetini okuduktan sonra, "…İyi bilin ki Cahiliye Dönemi faizi kesinlikle kaldırılmıştır! İlk kaldırdığım faiz de (amcam) Abbas b. Abdulmuttalib'in faizidir." buyurdu.