Peygamber Efendimiz Veda Hutbesi'nde neler öğütledi?
Peygamber Efendimizin (sav) Medine'ye hicretinin 10. yılında yapmış olduğu ilk ve son haccı, Veda Haccı olarak adlandırıldı. Efendimiz (sav), Arafat Vadisi'nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa hitap etti. Resulullah'ın (sav) Arafat'ta verdiği Veda Hutbesi, İslam dininin özetini teşkil eder.
📌Ebu Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Birbirinizle hasetleşmeyiniz. Almayacağınız bir malın fiyatını müşteri kızıştırmak için artırmayınız. Birbirinize kin ve nefret beslemeyiniz. Birbirinize darılıp yüz çevirmeyiniz. Birinizin satışı üzerine başka biriniz satış yapmasın. Ey Allah'ın kulları, böylelikle kardeş olunuz. Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulüm ve haksızlık yapmaz, yardımı kesmez ve onu hakir görmez." Peygamberimiz üç defa göğsüne işaret ederek buyurdular ki: "Takvâ buradadır. Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi, bir kimseye şer olarak yeter. Her Müslüman'ın kanı, malı ve ırzı, başka Müslüman'a haramdır. " (x) (Müslim, Birr 32)
📌 Ebu Zer Cündeb İbni Cünade ve Ebu Abdurrahman Muaz İbni Cebel den (ra) rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Nerede ve nasıl olursan ol, Allah'tan kork. Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün. İnsanlarla güzel geçin!" (x) (Tirmizî, Birr, 55)
➡ Enes bin Malik, Peygamber Efendimizin insana verdiği değeri şöyle anlatır: "Hz. Peygamber (sav) biriyle karşılaşıp konuşmaya başlayınca o zat yüzünü çevirmedikçe kendisi o kişiden yüzünü çevirmezdi. Biri ile karşılaşıp elini tutunca adam elini bırakmadıkça elini çekmezdi. Sahabilerle otururken ayaklarını asla uzatmazdı. O insana verdiği önemin bir göstergesi olarak ölülerin arkasından olumsuz konuşulmasını ve kabirlerin üzerine oturulmasını da yasaklamıştır."
"Ey insanlar! Rabbiniz birdir, babanız birdir. İslam'da insanlar eşittir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem de topraktan yaratıldı. Allah katında en değerliniz, en çok Allah'a sığınanız, emirlerine yapışanınız, günahlardan arınanınız, azabından korunanızdır. Bir Arap'ın, Arap olmayana, bir başkasının Arap'a, bir siyahın bir Kızılderili'ye, bir Kızılderili'nin bir siyaha, takvanın dışında bir üstünlük sebebi yoktur."
💠
📌Resulullah'ın (sav) Veda Hutbesi'nde insanların birbirine üstün olmadığını, herkesin Adem'den geldiğini belirtmesi yaratılış itibariyle herkesin eşit olduğunu ortaya koyar. Hz. Peygamber'in (sav), bir başka hadisinde; "İnsanlar tarağın dişleri gibi eşittirler." (x) (Acluni, Keşfü'l-Hafa, Hadis no: 2847.) şeklinde buyurmuştu.
📌İslam'da tüm insanlar, yaradılış hasebiyle eşittir. Hiç kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük konusunda tek ölçüt takvadır.
📌 Kur'an-ı Kerim'de bu durum şöyle ifade edilir: "Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır." (Hucurat suresi, 13. ayet)
(x) Hucurat suresi, 13. ayet tefsiri
(x) Hucurat suresi, 13. ayet meali
(x) Fikriyat podcastlerden Hucurat suresi, 13. ayeti okumak için tıklayın
➡ Kureyş'te asil bir kadın hırsızlık yaptığında ailesi cezasını hafifletmek için bir yol arıyordu. Sonunda Rasulullah'ın (sav) dostu Üsame'yi elçi olarak gönderdiler. Sahabe, durumu arz ettikten sonra, Hz. Peygamber (sav) bundan hoşlanmadı ve "Sizden önceki milletlerin helak olmalarının sebebi şudur ki; içlerinden şerefli birisi hırsızlık edince onu bırakır, cezalandırmazlar; zayıf birisi hırsızlık edince ona el kesme cezası uygularlardı. Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kızı Fatıma da hırsızlık etse, şüphesiz onun da elini keserdim." (Müslim, Hudud, 8) buyurdu. Onun bu tavrı herkesin kanun önünde de eşit olduğunu gösterir.
"Ey insanlar! Kanlarınız, canlarınız, yaşama hakkınız, mallarınız, namuslarınız, haysiyet ve şerefleriniz, vücut bütünlüğünüz Rabbinizle buluşacağınız güne kadar bu ayınızda, bu beldenizde, bu gününüzün saygıya, korunmaya layık olduğu gibi, saygıya ve korunmaya layıktır, dokunulmazdır. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçeli karara dayalı cezalar müstesnadır."
💠
"Ey insanlar! Yeryüzü Allah ve Rasûlüne aittir. İnsanlar, 'Allah'tan başka ilah yoktur' deyip, benim Allah'ın Rasûlü olduğumu kabul edinceye kadar, insanlarla mücadele etmem, savaşmam emredildi. İnsanlar kelime-i tevhidi söyleyince, kanlarını, canlarını ve mallarını korumuş olurlar. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçeli karara dayalı cezalar müstesnadır. Ahiretteki hesapları ise Allah'a aittir. Kendinize, birbirinize haksızlık etmeyin!"
💠
📌Peygamber Efendimiz (sav) Veda Hutbesi'nde insan canının, malının ve onurunun yüceliğinin dokunulmazlığına dikkat çeker. İnsanların birbirine zarar vermemesini öğütler. Ayrıca mal güvenliği de güvence altına alınır ve bunun en tabii hak olduğu belirtilir. Fakat bu malın meşru ölçüler dahilinde elde edilebileceği belirtilir.
📌Kur'an-ı Kerim'de insan yaşamının oldukça önemli olduğu belirtilir. Bununla ilgili olarak İsra suresinde şöyle buyrulur: "Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın öldürülmesini haram (yasak) kıldığı cana kıymayın…" (İsra suresi, 33. ayet)
(x) İsra suresi 33. ayet tefsiri
(x) İsra suresi 33. ayet meali
(x) Fikriyat podcastlerden İsra suresi 33. ayeti okumak için tıklayın
📌 İslam'da insanın özel hallerinin araştırılması, aile hayatına ilişkin sırların ifşa edilmesi yasaklanmıştır. Hz. Peygamber bir hadis-i şerifinde "Kim malını, canını, dinini, ırz ve namusunu korumak için mücadele ederken öldürülürse o şehittir." (Buhari, Mezalim, 33.) buyurarak yaşam ve namus dokunulmazlığına dikkat eder.