Peygamber Efendimizin mucizeleri
Mucize; gerçekte Allah'ın fiilidir. Mecazen kullanılan "Peygamberin mucizesi" ifadesi, mucizenin onun aracılığıyla olması ve onun doğruluğunu göstermesi sebebiyledir. Kainattaki en büyük hadise ise, Yüce Allah'ın habibim dediği Hz. Muhammed'in dünyaya teşrifleridir. Buna binaen Peygamber Efendimizin doğumu olan Mevlid Kandili'nde, efendimizin mucizelerini sizler için derledik.
"Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir."
(İsrâ Suresi, 1. ayet)
Hz. Peygamber'in hissî mucizelerinin bir kısmı bedeni ve kişiliği dışında meydana gelmişti. Bu mucizelerinden birisi 'miraç hadisesi'dir. Peygamber Efendimizin bir gecenin çok kısa bir anında Mescid-i Harâm'dan Mescid-i Aksâ'ya gitmesiyle başlayan isrâ ve mi'rac mûcizesi gerçekleşti. Efendiler efendisi Hazreti Muhammed (sav) Miraç gecesinde Allah'ın yüce davetiyle Cebrail (as) rehberliğinde, Mescid-i Haram'dan Mescid'i Aksa'ya, oradan da ilahi huzura "Burak" adlı binek ile yükseldi ve;
1. kat semada: Hz. Adem,
2. katta Hz. İsa ve Hz. Yahya,
3. katta Hz. Yusuf,
4. katta Hz. İdris,
5. katta Hz. Harun,
6. katta Hz. Musa
7. katta Hz. İbrahim ile görüştü.
Bu gece Peygamber Efendimiz; şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi'nin son iki ayeti ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden dünyaya döndü.
Bu gece Kur'an-ı Kerim'de nasıl geçtiğiyle ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın.
"Vakit yaklaştı ve ay yarıldı."
(Kamer Suresi, 1. ayet)
Abdullah İbni Mesud (ra) rivayet ediyor: Resulullah zamanında ay iki parçaya ayrıldı. Müşriklerden bir grup, bir mucize olarak, ayın iki kısma ayrılmasını, Hz. Muhammed (sav)'den istediler. Peygamber Efendimiz de, Rabbine yönelerek niyazda bulundu. Ay, Allah'ın kudret ve izniyle derhal ikiye ayrıldı; bir kısmı Hira dağı üzerinde, diğer kısmı ise, aşağıda ve tam karşısında görüldü.
(Buhârî, "Menâkıb", 27; Müslim, "Münâfikun", 8)
Bedir Savaşı gününde, düşman ordusundan kimlerin nerede öldürüleceklerini önceden haber vermiş ve dediği gibi çıkmıştır.
(Müslim, "Cennet", 17)
Kur'an'daki "Yakında o (müşrik) topluluğu bozulacak ve onlar arkalarını dönüp kaçacaklardır" (el-Kamer 54/45) ayeti Mekke'de indi. Ayetin haber verdiği husus, Bedir Savaşı'nda gerçekleşti.
Peygamberimiz bir hadislerinde "Yeryüzü önümde dürülmüş ve onun doğusu ile batısı bana gösterilmiştir. Ümmetimin hâkimiyeti, bana dürülüp gösterildiği yerlere kadar ulaşacaktır." (Ebû Dâvud, "Fiten", 1) buyurmuştur.
Gerçekte de öyle olmuş, İslâm'ın sesi, dünyanın her tarafına ulaşmıştır.