Peygamber Efendimizin vahiy katipleri
Peygamber Efendimize ilk vahiy 40 yaşında iken, Hira mağarasında bulunduğu bir zamanda "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" ayetleri ile gelmişti. Ardından parça parça nüzul olan Kur'an-ı Kerim, hem müminler tarafından ezberlenmiş hem de o günün şartlarıyla kemik, deri parçaları, hurma dalları ve parşömen gibi yüzeylere yazılmıştı. Ayetleri yazıya geçiren ve vahiy katipleri olarak anılan sahabeler, Kur'an-ı Kerim'in eksiksiz olarak bir araya getirilmesine vesile olmuşlar, bizlere değerli bir miras bırakmışlardı. Peki, Peygamberimizin vahiy katipleri kimlerdi? Kaç vahiy katibi vardı?
Çinlilerin bulduğu kâğıt İslam dünyasına çok sonra 751 yılında girdiğinden o dönemde yazı malzemesi olarak "kırtâs" adıyla anılan Mısır kaynaklı papirüsler, tabaklanmış deri, deri/kâğıt parçaları, ceylan derisinden mâmul parşömen, ipek ve kumaş kullanılıyordu.
Nispeten pahalı olan ve az bulunan bu malzemelerin dışında hurma dalları, düz satıhlı taşlar, kürek ve kaburga kemikleriyle tahta ve seramik parçaları da vahyin yazıya geçirilmesi aşamasında kullanılmıştır.
Bu konudaki farklılığın en önemli sebebi vahiy kâtipleriyle mektup, ahidnâme, ganimet kayıtları gibi hususlarda kâtiplik yapanların ayırt edilememesidir. İlgili rivayetlerden kâtipler arasında iş bölümünün olduğu ve vahiy yazımında sadece belirli isimlerin görev aldığı anlaşılır.
Bir ayırım yapmadan Hz. Peygamber'in kâtiplerini Cehşiyârî 14, Bâkıllânî 43 olarak kaydetmiştir. M. Mustafa el-A'zamî ise bir kısmı tartışmalı 65 isim saymaktadır. Taberî 4'ü vahiy kâtibi 8, İbn Abdürabbih 5'i vahiy kâtibi 14 kişi zikretmektedir.
İlgili rivayetler incelendiğinde başka vahiy kâtiplerinin varlığı ortaya çıksa da burada adı geçenlerin diğerlerine göre daha düzenli biçimde kâtiplik yaptıkları sonucuna varılır.
Bunların dışında vahiy kâtipliği yaptığı ileri sürülenler içinde Muâviye bin Ebû Süfyân, Hâlid bin Saîd bin Âs, Ebân bin Saîd, Alâ bin Hadramî, Hanzale bin Rebî' de yer alır. Adı geçen vahiy kâtipleri arasında Zeyd bin Sâbit başta gelir.
Bununla beraber ilk Müslümanlardan Hâlid bin Saîd bin Âs'ın kızının besmeleyi ilk defa babasının yazdığına dair ifadesinden hareketle bu zatın Mekke'deki ilk vahiy kâtibi olabileceği belirtilir. Medine'deki ilk vahiy kâtipliğini Übey bin Kâ'b'ın yaptığı ve onun yokluğunda Zeyd bin Sâbit'in bu görevi yerine getirdiği ifade edilir.
Bununla birlikte Taberî'nin, vahyi Hz. Ali ile Hz. Osman'ın, bu ikisinin bulunmaması halinde Übey bin Kâ'b ve Zeyd bin Sâbit'in yazdığını söylemesi son iki ismin ensarın ilk vahiy kâtipleri olduğunu gösterir.
Bunun yanında Peygamberimizin kâtiplerine ve özellikle vahiy kâtiplerine dair müstakil eserler de yazılmıştır.
İbn Şebbe'nin kaynaklarda adı geçen Kitâbü'l-Küttâb'ı, İbn Hudeyde diye bilinen Ebû Abdullah Cemâleddin Muhammed b. Ali el-Ensârî'nin el-Miṣbâḥu'l-muḍî fî küttâbi'n-nebiyyi'l-ümmî'si, A'zamî'nin Küttâbü'n-nebî'si ve Ahmed Abdurrahman Îsâ'nın Küttâbü'l-vahy'i bunlar arasında sayılabilir.