Vesvese nedir? İbadetlerde vesveseden korunmanın yolları...
Vesvese, kişinin iradesi dışında, bireyi tedirgin eden ve şuurla kovulamayan düşüncelerdir. Bireyleri gereksiz evham, kaygı ve üzüntüye hatta karamsarlığa sürükleyen vesveseye kapılmak, İslam dini açısından sakıncalı görülen bir durumdur. Hem Kur'an-ı Kerim'de hem hadis-i şeriflerde vesvesenin kaynağı Müslümanlara bildirilmiş; vesvese ile başa çıkabilmek için Allah'a tevekkül etmek ve O'na sığınmak, İslam'ın buyruklarına uymak ve bunu aşmamak öğütlenmiştir. Peki, vesvese nedir? Kur'an-ı Kerim'de vesvese nasıl geçer? İbadetlerde vesveseden korunmanın yolları nelerdir?
Peygamber Efendimizin (sav) yaşadığı dönemde, bazı Müslümanlar kendisine gelerek içlerinden söylemeye cesaret edemeyecekleri vesveselerin geçtiğini belirtmişlerdir.
🔸 Resul-i Ekrem (sav), bu durumun onlardaki kesin ve katıksız imana işaret ettiğini; ümmetin telkin edilenleri yapmadıkları sürece vesveselerden sorumlu tutulmayacağını belirtmiştir.
(x)Müsned, II, 255; VI, 106; Müslim, Îmân, 201-205, 211
🔸 Peygamberimizin (sav) bu yorumu, vesveseye karşı sahabelerdeki duyarlılığa ilişkin sorumluluklar noktasında yeterli olduğuna; insanın içindeki vesveselerden kurtulamasa da aklın, bilginin ve imanın gereğine uygun davranması ile vesvesenin etkisini önleyebileceğine işaret edilmiştir.
"Allah, uygulamadıkları ve başkalarına anlatmadıkları takdirde ümmetimi, göğüslerinin vesvese verdiği şeyler ile zorla yaptırıldığı şeylerden dolayı cezalandırmayacaktır."
(x)İbn Mace, Talak, 16
(x)🔍 Kur'an okurken meleklerin dinlediği sahabe; Üseyd bin Hudayr
İslam âlimleri vesvese ile ilgili görüşlerini bildirirken ayet ve hadislere değinmişler; bu konuda Peygamberimizin (sav) ve sahabenin tutumlarına değinmişlerdir.
🔸 Hattabî, Gazzali ve İmam Nevevi gibi âlimler, hadislerde belirtilen ve imana delalet ettiği bildirilen şeyin şeytan tarafından insanların içine atılan vesveseler olmadığına dikkat çekmişlerdir.
🔸 Onlara göre, hadislerde zikredilenlerden çıkarılacak sonuç, vesveseyi anlatmanın dahi sakıncalı görülmesi ve bundan derin üzüntü duyan Müslümanların sadakat ve duyarlılıklarıdır.
🔸 Şeytan, başka yollardan saptıramadığı müminlere vesvese vermektedir; zira inkâr ya da isyana sapanlara vesvese vermesine gerek yoktur.
🔸 Bu konuya ilişkin vesveselerden yakınan kişilere Peygamber Efendimiz (sav) şöyle cevap vermiştir:
"Allah'a hamdolsun ki şeytan size vesveseden başka bir yolla zarar verememiştir."
"Allah'a hamdolsun ki şeytanın tuzağını vesveseye çevirdi."
(x)Müsned, I, 340; ayrıca bk. I, 235; Ebû Dâvûd, Edeb, 109
(x)🔍 Allah'ın "sırlarımdan bir sır" olarak nitelediği zırh: İhlas
Vesvesenin Müslümanlar üzerindeki en büyük etkilerinden biri de gerçekleştirdikleri ibadetlere ilişkin şüpheye düşmesidir.
🔸 Pek çok hadis-i şerifte Peygamberimiz (sav) Müslümanları bu konuda uyarmış; bir kişinin abdest ya da namaz esnasında bazı uygulamaları eksik yapması konusunda kuşku duyması ve evhamlanması da vesvese olarak zikredilmiş ve bu tür hallerden sakınılması, üzerinde durulmaması öğütlenmiştir:
"Abdest (alırken vesvese vermek) için "velehân" denilen bir şeytan vardır. Suyun vesvesesinden sakının."
(x)Tirmizî, Tahâret, 43; İbn Mâce, Tahâret, 49
🔸 Abdest konusunda vesveseye kapılmakla ilgili sorulan bir soru üzerine Peygamberimiz (sav) abdest azalarını üçer kere yıkamayı buyurmuş, abdestin alınışını göstermiş ve şöyle demiştir:
"İşte abdest budur, kim üçten fazla yıkarsa kötü etmiş veya haddi aşmış veya zulmetmiş olur."
(x)İbn Mâce, Tahâret, 48
"Kim, benim şu abdestim gibi abdest alır sonra da vesveseye düşmeden iki rekât namaz kılarsa Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar."
(x)Buhârî, Vudû', 28; Ebû Dâvud, Tahâret, 51; Nesâî, Tahâret, 68
(x)🔍 Namaz rekatları, namaz nasıl kılınır? 5 vakit namaz tablosu
Özellikle ibadet ederken, namaz kılarken şeytanın insanın aklına birçok şey getirdiğine ve bu yolla insanı şaşırttığına değinen Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
"Namaza nidâ edildiğinde (ezan veya ikamet okunduğunda) şeytan geri döner, ezanı duyamayıncaya kadar yellenerek kaçar, uzaklaşır. İkamet bitince döner, kişi ile nefsi arasına vesvese atarak şöyle der: "Şunu hatırla, şunu hatırla, bunu hatırla ... ta kaç rekat kıldığını hatırlayamayıncaya kadar devam eder." Kişi de kaç rekât kıldığını hatırlayamayacak kadar şaşırır."
(x)Buhârî, Ezan, 4; Müslim, Salat, 16,18, 19; Ebû Dâvud, Salat, 30
🔸 Bu tür durumlarda, namazda şeytanın vesvesesine maruz kalan Müslümanların alacağı tedbirler Peygamberimiz (sav) tarafından belirtilmiştir:
"Şüphesiz şeytan Âdemoğlu ile kalbi arasına girer ve kişi kaç rekât kıldığını bilemez. Bu hal adamın başına geldiği zaman (tahiyyata) oturduğunda iki secde etsin."
(x)İbn Mâce, İkamet, 135
"Biriniz namazın rekâtında şüpheye düştüğünde şüpheyi atsın ve şüphesiz bildiği rekâtı üzerine hareket etsin. Eğer namazı tamam ise fazla kılınan rekât nafile olur. Eğer noksan kılmış ise o rekât, namazı tamamlamak için olmuş olur. Namazın sonunda yaptığı iki secde de şeytanın burnunun toprağa sürünmesi için olmuş olur."
(x)Müslim, Mesâcid, 88, 89; Ebû Dâvud, Salat, 190
Fıkıh açısından vesvese kavramı, ibadetlere ilişkin bir durumun yerine getirilip getirilmemesi ya da gerektiği şekilde yapılıp yapılmaması konusunda şüphelenmeyi; bunun sonucunda ise uygulamayı tekrarlama halini ifade eden bir tür hastalığa işaret etmektedir.
🔸 Vesvese ile ilgili fıkıh kitaplarında abdest, gusül ve temizlik, namaz, kıraat, talâk, yemin gibi meselelere değinilmiştir.
🔸 İrade dışı bir durumun söz konusu olması halinde ciddiye almamak gerektiği ve Peygamber Efendimizin (sav) uyguladığı ölçülerden sapmamak gerektiği bildirilmiştir.
🔸 Vesveseye kapılanların durumu, Resulullah'a uymak yerine vesveselere boğulup şeytana bağlanmaları ve Peygamberimizin (sav) uygulamalarını hiçe sayacak türde aşırı fikirlere saplandıkları ifade edilmiştir.
🔸 Vesveseye kapılanların, gerçekleştirdikleri uygulamaları bir tür "ihtiyat" olarak kabul ettiklerine işaret edilmiş ve bu tür görüşlerin de Peygamberimizin (sav) yolundan sapmak ve şeytanın yolundan gitmek anlamına geldiği belirtilmiştir.