Yemame Savaşı nedir? Yemame Savaşı'nın önemi ve sonuçları...
Yemame Savaşı İslam tarihindeki en şiddetli savaşlardan biriydi. Son peygamber Hz. Muhammmed'in (sav) vefatından sonra Müslümanlar peygamberlik iddiasında bulunan Müseylemetül Kezzab'ın üzerine yürüdü. Birçok Kur'an hafızı bu savaşta şehid oldu. Kur'an-ı Kerim'in toplatılmasına bu savaştan sonra karar verildi. Peki, Yemame savaşı nedir? Yemame savaşının önemi ve sonuçları nelerdir?
Zeyd b. Hattab, Yemame savaşında Müslümanların sancağını taşıyanlardandı. Müslümanlar yenilmeye yüz tuttuklarından dolayı dağıldılar. Hanife kabilesi, Müslüman piyadelere galip geldi. O sırada Zeyd bin Hattab:
- "Karargaha dönmeyiniz, piyadeler hezimete uğradılar." diyordu. Daha sonra sesinin bütün kuvvetiyle şöyle bağırmaya başladı:
- "Allah'ım, arkadaşlarımın kaçması sebebiyle Sen'den özür diliyorum. Müseylime ve Muhakkem b. Tufeyl'in de yaptıklarını hoş karşılamıyorum."
Sonra sancağı aldığı gibi düşmanın içine daldı. Kılıcıyla düşmanla vuruşmaya başladı. Müseyleme'nin ordu komutanı Reccal bin Unfuva'yı öldürdü. Şehit olana kadar savaştı.
Zeyd bin Hattab şehit olduktan sonra Huzeyfe'nin azatlısı Salim sancağı aldı. Müslümanlar:
"Ya Salim bizi tehlikeye düşüreceğinden korkuyoruz." dediler. Salim ise:
- "Eğer sizi tehlikeye düşürürsem, ben ne kötü bir Kur'an hafızıyım." dedi. Sonra da şehit olana kadar savaştı.
📌 Yemame Savaşı'nda ilk yaralanan kişi Ebu Ukeyl El Üneyfi'ydi. Sol kolu ile kalbi arasına bir ok isabet etti. Müslümanlar tarafından ok çıkarıldı fakat sol kolu aldığı yara sebebiyle tutmuyordu. Ebu Ukeyl savaş meydanından taşınarak karargaha götürüldü. Yarası sebebiyle çok acı çekiyor, baygın bir halde yatıyordu.
Savaş iyice şiddetlendiğinde Müslümanlar geri çekilmeye başladı. Piyadeler Ben-i Hanife kabilesi karşısında tutunamıyordu. Müslümanlar bozguna uğruyordu. Bu sırada Ma'n bin Adiy adında bir sahabi ensara şöyle seslendi:
- "Allah için, Allah için, düşmana bir daha saldırınız!
Ma'n bin Adiy düşmana saldırmak için acele ediyor ve Ensar'a :
"Bu tarafa gelin bu tarafa gelin!" diye çağrı yapıyordu.
📌Bu sırada yaralı halde olan Ebu Akil El Üneyfi yapılan çağrıyı duydu ve savaşa katılmak için ayağa kalktı. Onun yaralı halde ayağa kalktığını gören Abdullah İbn-i Ömer:
- "Ne yapıyorsun sen? Sen bu halde savaşamazsın." dedi.
Ebu Akil:
- "Beni çağırıyorlar. Münadi beni çağırdı." dedi.
Abdullah İbn-i Ömer:
-"O, Ensar'ı çağırıyor, yaralıları değil!" dedi.
Ebu Akil ona şöyle cevap verdi:
"Ben de ensardanım ve sürünerek de olsa gideceğim."
Sonra kendisini topladı. Kılıcını eline alarak şöyle nida etmeye başladı:
- "Ey ensar! Huneyn savaşındaki gibi hücum edin!"
Yapılan çağrı sonucu toplanan ensar topluluğu düşman saflarına girerek onları geriletti. Yalancı peygamber Müseyleme ve ordusunu bir bahçeye sıkışmalarını sağladı.
Savaşın sonlarında Abdullah İbn-i Ömer ağır yaralı halde Ebu Ukeyl'in yanına geldi. Ebu Ukeyl ona:
- "Savaşı kim kazandı?" diye sordu. Abdullah İbn-i Ömer Müslümanların kazandığını ve Allah'ın düşmanı Müseyleme'nin öldürüldüğünü söyleyince "elhamdülillah" dedi ve şehit oldu.
Abdullah İbn-i Ömer bu olayı babasına anlatınca Hz. Ömer şöyle dedi:
- "Allah rahmet etsin! O şehit olmak istiyordu. Bildiğim kadarıyla da Allah'ın Resulü'nün ashabının en seçkinlerinden ve İslam'a ilk girenlerden biriydi."
📌 Yemame Savaşı ile ilgili bir çok şiir yazılmıştır. Onlardan biri de Dırar bin Ezver'in şiiriydi. Şiirinde şöyle der:
Eğer Cenup'tan bizi soracak olursanız,
O Akribe ve Melhem savaşının akşamında olanları bildirecektir.
Vadi kanla dolup taşmış, taşlar insanların kanı ile parlamıştı.
O akşam ki, mızraklar mutlaka hedeflerine isabet ediyordu.
Sağlam yapılmış meşrefi oklarından başka hiçbir şey hedeflerine isabet etmiyordu.
Eğer sen Müseyleme dışındaki kafirleri arıyorsan ey Cenub, bil ki ben Müslüman bir kimseyim.
Cihad ederim, çünkü cihad ganimettir.
Allah, mücahid kimseyi daha iyi bilir ve tanır.