Arama

100 yıllık karikatürlerle: "Bize Belediye Baksın"

Belediye hizmetlerinin karikatürlerle yüz yılını anlatan çizimlerin yer aldığı "Bize Belediye Baksın" adlı karikatür kitabı yayınlandı. 1872 ve 1972 yılları arasında mizah dergilerinde belediye konulu karikatürleri araştıran Dr. Şefik Memiş'in hazırladığı kitapta son yüzyılda İstanbul'un hem bireysel hem de toplumsal anlamda nasıl geçirdiği değişim gözler önüne seriliyor.

100 yıllık karikatürlerle: Bize Belediye Baksın

Sayfa61

Laklak, 19 Ağustos 1909

Köprücüleri nezaketi:

-Sağdan bir el. Hiş madame!

-Sabahtan beri üç defadır parasız geçiyorsun be herif!...

(İstanbul'un yorgun köprüsü Galata'dan geçen yayalar ücret ödüyordu. Bu bedel beyaz giysili görevliler tarafından toplanıyor, kaçak geçmek isteyenlerle zaman zaman kavgalar olurdu.)

100 yıllık karikatürlerle: Bize Belediye Baksın

Sayfa 66

Hayal-i Cedid, 21 Mayıs 1910

Üstte: Şehremaneti projelerinden

Altta: Çamurların temizlenmesi mümkün olamayacağı anlaşıldığından bari şehri yağmurlardan muhafaza edelim kaydıyla. (Artık sokakların çamurdan temizlenemeyeceğini anlayan çizerler, birbirinden farklı projelerle yağmuru şehirden uzak tutmaya çalıyorlardı!)

100 yıllık karikatürlerle: Bize Belediye Baksın

Sayfa 71

Kalem 9 Şubat 1911

Beyoğlu Caddesi'nden çamurlara batmadan geçmek için yegâne çare. (Cadde-i Kebir'de Tokatlıyan'ın önündeki bu İstanbul beyefendisi başka bir yere gitmek istiyor. Ama her yer çamur. Günümüzdeki gibi taksiler de yok. Ne yapacak! Hemen bir hamal çağırılıyor ve beyefendiyi gideceği yere sağ salim tertemiz götürüyor.)

100 yıllık karikatürlerle: Bize Belediye Baksın

Sayfa 75

Cadaloz, 2 Eylül 1911

Cadaloz: Ohh işte ben böyle şehriminine (belediye başkanı) bayılırım, hem kolerayı kovuyor hem mikropları boğuyor! (Kolera salgının olduğu yıllarda belediyenin başına kısa bir süreliğine Trabzon Valisi'nin oğlu Hüseyin Kazım Bey geçmiştir. Başkanlık süresi 32 gün sürmüştür.)

  • 10
  • 36
100 yıllık karikatürlerle: Bize Belediye Baksın

Sayfa78

Karagöz, 4 Mayıs 1912

Köprü memuru - Karagöz Dayı burasını sebil mi sandın? Kendine gel yahu. Bırak şu para kutusunu.

Karagöz- Ayol ben ne bileyim. Sıra sıra dizmişsin ben burayı sebil zannettim de teskin-i hararet edeyim dedim. Kabahat bende mi? (Galata Köprüsü'nden geçen yaya ve araçlardan 1930 yılına kadar geçiş ücreti alınmıştır. Karagöz de sıra sıra para kutularını görünce bunları sebil zannetmiştir.)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN