Anadolu'nun ilk üniversiteleri: Selçuklu medreseleri
Konya başta olmak üzere çok sayıda kentte 1925'e kadar faaliyetini sürdüren Anadolu Selçuklu medreseleri; eğitim olanakları, burs, barınma ve öğrenci seçme metoduyla modern öğretime ilham veriyor.
Medreselerin vakfiyeleri üzerine yaptığı araştırmada, Selçuklu dönemindeki öğretimin bugünküne benzer yönleri olduğuna dikkati çeken Çaycı, şöyle konuştu:
"Eğitim vakıf kültürüyle yapılıyor. Bugün de modern dünyada vakıf sistemiyle işliyor. Selçuklu bunu bin yıl önce kurmuş ve sistemi oturtmuş. Vakfın gelirleriyle harcamalar yapılıyor. Önce mekanın teşekkülü tesis ediliyor. Barınan öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması ve ders veren hocaların maaşlarının ödenmesi gibi giderler karşılanıyor. Bunları vakfiyelerden anlıyoruz. Altun Apa Medresesinin vakfiyesinde, bir hocanın elde edebileceği kazanç, öğrencinin alacağı burs miktarı belirlenmiş. Aydınlatma ve ısınmada yakılacak yıllık gider hesaplanarak vakfiyesine konulmuş. Bu yüksek öğretim sisteminin de temelidir. Vakıf üniversiteleri de bu mantık üzerine hayatını sürdürüyor."
"ÖĞRENCİ ALIMIYLA İLGİLİ SINAV SİSTEMİ VAR"
Çaycı, dönemin entelektüel kesiminin bu medreselerde yetiştiğini, devlet ve bilim adamlarının bu kurumlarda eğitim gördüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Öğrenci alımıyla ilgili sınav sistemi var. Ayrıntısı yok ama öğrencilerin seçilerek alındığını biliyoruz. Kriter açık değil, başarılı öğrenciler alınıyor. Geniş manada öğrenci, zekası ve kişisel kabiliyetleri doğrultusunda değerlendiriliyor. Bunlar vakfiyelerde zikrediliyor. Hocalardan oluşan bir jurinin önünde sınavdan geçen öğrenci ona göre kuruma yerleştiriliyor."