Haftasonu için psikoloji kitap önerileri
Haftasonu bir solukta okuyabileceğiniz psikoloji kitaplarını Fikriyat okuyucuları için derledik.
Aynı zamanda psikoterapi yaklaşımlarının kurucuları olan tanınmış psikoterapistlerin kaleminden 13 psikoterapi vaka incelemesi sunan bu kitaptan tek başına okunarak istifade edilebileceği gibi ideal olarak Modern Psikoterapiler adlı dev kaynak eser ile beraber okunmalıdır. Her bir vaka incelemesi okuyucuya terapistin nasıl çalıştığı noktasında iyi bir fikir vermektedir. Okuyucular bu kitaptan edindikleri bilgi ve becerileri terapi uygulamalarında bizzat kullanabilirler.
Vaka incelemeleri temel kavramları hayata geçirerek anlaşılır kılmaktadır. Klinik materyal terapi odasına bir pencere açarak usta klinisyenlerin vaka hikâyelerini nasıl özetlediklerini ve seanslarda geçen konuşmaların yazıya dökülmüş hâlini sunmaktadır. Bu sayede klinisyenlerin tarzları göz önünde canlandırılmış ve soyut kavramlar canlı tanımlamalara ve diyaloğa dönüştürülmüştür.
Bu eserin en büyük katkısı kişilik kuramları ile terapideki uygulamaları arasında bir köprü oluşturması ve etkin tearpistlerin kendi ağızlarından terapi tarzlarını dile getirmesidir. Öğrenciler ve mesleğe yeni başlayanlar için çok değerli bir başvuru kaynağıdır.
Bilişsel terapi, kişinin yaşadığı problemlerinin büyük bir çoğunluğunu, sahip olduğu yanlış kanı ve zanlarla gerçeği çarpıtması sonucu bizzat kendisinin oluşturduğunu savunmaktadır. Yanlış algılamanın temelinde, bireyin bilişsel gelişim sürecindeki hatalı öğrenmeleri bulunmaktadır. Tedavi ise gayet basittir: Yanlış algılamalara neden olan kaynak ile hastanın ilgi kurması. Bu süreçte terapistin rolü ise; hastanın düşüncesinde oluşan tahribatları çözmek, ona alternatif düşünce şekillerini öğretmek ve tecrübelerini daha gerçekçi olarak yorumlama konusunda yardımcı olmaktır. Duygusal rahatsızlıklara bu yeni yaklaşım, kişinin kendisine ve problemlerine dair bakışını değiştirmektedir. Kişi, çözemediği biyokimyasal reaksiyonlarıyla, kör dürtüleriyle ya da otomatik refleksleriyle kıskıvrak yakalanmış çaresiz bir varlık değildir; kendi hatalarını görme kabiliyetine sahip olan bir şahsiyettir. İnsanın yanlış kanılar edinme kapasitesi olduğu gibi, onları düzeltme kapasitesi de vardır. Dolayısıyla, kişi yanlış düşüncelerini görerek ve onları düzelterek hayatı kendisi için çok daha yaşanabilir bir hale getirebilme gücüne sahiptir.
Öncelikle nefsi anlamak için Sigmund Freud, Carl GustavJung ve diğer bazı Batılı araştırmacıların görüşlerine temas edeceğiz. Modern Batı psikolojisi bize iki boyutlu insanı anlatırken (bilinç ve bilinçdışı) nefs psikolojisi bizleri çok heyecan verici bir üçüncü boyuta götürecek: üst bilinçdışı veya âlem-i misal. Bu alanda, yeni bir kıtayı keşfeder gibi modern psikolojinin bilmediği hikmetlerle karşılaşacağız. İkinci bölümde kaygı, depresyon, nöroz gibi rahatsızlıkların üç boyutlu nefs yapısına göre ne manaya geliyor, anlamaya çalışacağız. Psikopatolojiye değişik bir zaviyeden bakışın, tedaviye de yeni imkânlar sunacağı kanaatindeyiz. Üçüncü bölümde derinliğine araştıran psikoterapiyi irdeleyeceğiz. İnsanın hiçbir zaman, düştüğü en derin kuyularda bile yalnız bırakılmadığını göreceğiz. Kapakta sizlere sunduğumuz resimdeki gibi, hayat okyanusunun engin sularında en karanlık gecelerde bile, mucizevi bir şekilde bir ışığın bizi hayat veren adaya yönlendirdiğini fark edeceğiz. Son bölümde örnekler vererek rüyaların dilini anlamaya gayret edeceğiz, sanki bir yıldızlar kapısından geçerek âlem-i misale temkinle adım atacağız. Psikolojik açıdan nefs ilmi daha başlangıcında gibi görünüyor, bizlerin sizlere sunduğu şu mütevazı çalışmanın genç araştırmacılar için yeni fikirlere vesile olacağını ümit ediyoruz.
Zihin kontrolünde iki yöntem sıklıkla kullanılıyor. Biri "Mançurya Kobayı", diğeri "MK-ULTRA" yöntemi. Mançurya Kobayı insanların fiziksel ihtiyaçlarını azaltarak, dirençlerini kırarak çözülmelerini sağlayan ve Soğuk Savaşı'nda sıklıkla kullanılan bir yöntem.
MK-ULTRA deneğe 75 volttan başlayarak en üst sınıra kadar elektrik akımı verilmesine dayanan bir yöntem. Böylece kişinin direnme ve dayanma noktası ölçülüyor.
Bugüne kadar birçok cinayet ve suikastın arkasında zihin kontrol vakaları olduğu iddia ediliyor.
John F. Kennedy'nin katili Lee Harvey Oswald, bir zamanların efsanevi sarışını, film yıldızı Marilyn Monroe, John Lennon'ın katili Mark David Chapman'ın MK-ULTRA dahil çeşitli zihin kontrol operasyonlarına maruz kaldıkları iddia edilmektedir.
Acaba bu yöntemler Türkiye'de kullanılmış mıdır? Bazı suikast vakaların arkasında zihin kontrol operasyonları var mıdır?
Elinizdeki kitap zihin kontrol konusunda Türkiye'nin yetkin kalemlerin makalelerinden oluşmaktadır. Her bir yazı yazarları tarafından özenle hazırlanmıştır. Her ne kadar bu tür konulara bizde komplo gözüyle bakılsa da, asla öyle olmadığını kitabı okuyunca anlayacaksınız.