İmparatorların gözde şehri Sagalassos
Burdur'un Ağlasun ilçesinde bulunan ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan Sagalassos Antik Kenti, milattan önce 333 yılına dayanan geçmişiyle tarih yolculuğuna çıkmak isteyenleri ağırlamayı bekliyor.
Sagalassos Antik Kenti, orijinal yapı taşlarının neredeyse tamamının bulunabildiği anıtsal yapıları ile son derece iyi korunmuş durumdadır. Diğer yandan, kentin planı, üzerinde kurulmuş olduğu teraslı yapı düşünüldüğünde oldukça çarpıcıdır ve bu yapı ile uyumlu ve etkileyici bir anıtsal merkez inşa edildi. Ayrıca, en az bin yıllık seramik üretimi ile Sagalassos antik dönemlerdeki en uzun seramik üretimi merkezi olarak UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alır.
Sagalassos, Türkiye'nin güneybatısında, Burdur'un Ağlasun ilçesinde bulunur. Antalya'dan yalnızca yaklaşık 100 km uzaklıktadır. Antik kent dağ eteklerine, denizden 1450 ile 1600 metre yükseklik arasına kuruldu. Güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Anadolu platosu yer alır. Hemen doğusunda 2271 metredeki zirvesiyle Akdağ yükselir.
Antik kentin civarında pek çok verimli ova vardır. Bunlar zamanla kent topraklarına dâhil olur. Bunlardan en önemlisi ve Sagalassos idaresine ilk katılan (MÖ 2. yüzyıl başında) Burdur Ovasıdır. Böylece kentin tarım alanı büyük ölçüde genişler ve bu durum ileriki yıllarda Sagalassos'un Anadolu Roma yol ağına bağlanmasına olanak sağlar. Ardından, Augustus Dönemi'nde Bağsaray ve Çelitkçi vadileri de kentin idaresi altına girer.
Kentin tarihinin en parlak zamanı olan Roma İmparatorluk Dönemi'nde, Sagalassos, Anadolu'nun yol ağına bağlandı. Bu sayede kent, hem Anadolu'nun içlerine hem de Ege ve Akdeniz limanlarına ulaştı. Kentin ekonomisinin temelini tahıl ve zeytin kadar, çam ağacı ve kırmızı astarlı, kaliteli seramik kap kacak üretimi ve ihracatı oluşturur. Tüm bu koşullar insanları refah içindeki, yeniliğe açık bu kente çeker, Sagalassos'un itibarı giderek artar.
Deniz seviyesinden bin 750 metre yüksekte, bir kartal yuvasını andıran derin vadilere hâkim kent, binlerce yıldır antik suyun aktığı Antoninler Çeşmesi, agoraları, Roma hamamları, Macellum yapısı, üzerinde dans eden kızlarla bezeli Heroon yapısı, kütüphanesi ve yaklaşık 9 bin kişilik tiyatrosuyla ilgi çekiyor.
Bölgede insana ait ilk izler MÖ 10 000'e kadar uzanır. Burada bilinen en eski yerleşik düzen ise MÖ 6500'e aittir. Bu tarihte seramik eşya yapımı da başlar. Ağlasun Vadisi'ndeki ilk tarım yerleşimi MÖ 4000'den hemen önceye tarihlenir. MÖ 3000'den önce yerleşimler arasında bir ağ oluştuğu ve her birinin kendi topraklarını kontrol ettiği bilinir.