Tarihe meydan okuyan Van Kalesi
Van Kalesi, yazıtları, surları, tapınakları, kaya mezarları ve camileriyle dünyanın bir çok yerinden ağırladığı binlerce turistin 2700 yıllık tarihe tanıklık etmesine imkan sunuyor.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar ise Van Kalesi ve çevresindeki yerleşim alanlarında tarihe ışık tutacak önemli yapıların ortaya çıkarıldığını söyledi.
Van Kalesi'nin güneye bakan cephesine açılan 8 kaya mezarının Urartu mimarisinin en görkemli anıtları olarak kabul edildiğini belirten Konyar, kalede günümüze kadar ulaşan surların alt seviyelerindeki iri blokların büyük çoğunluğunun Urartu döneminde yerleştirildiğini, sonrasında da Osmanlı dönemine kadar birçok medeniyetin birçok taş ve kerpiçlerle ekleme yaptığını anlattı.
Konyar, 97 hektarlık alana yayılan Van Kalesi, höyük ve eski Van şehrinde milattan önce 3 bin yılından 20. yüzyılın başına uzanan süreçte bölgede yaşayan toplumlara ilişkin maddi kültür kalıntıların bulunduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:
"Erken transkafkasya toplumları, Urartular, Medler, Persler, Roma, Sasani, Arap, Bizans, Ermeni, Selçuklu, Eyyubi, İlhanlı, Karakoyunlu, Timur, Sefevi ve Osmanlı dönemlerine ilişkin kültür katmanları bu alandan izlenebilmektedir. Bu açıdan bölgenin yaklaşık 5 bin yıllık tarihsel sürecinde yaşam biçiminden, üretim biçimine ve mimariye varıncaya kadar Van insanının ve kentinin gelişim süreci gözlemlenebilmekte. Van Kalesi, yaklaşık 250 yıl Doğu Anadolu Bölgesi'nde egemenlik sürdüren Urartular'ın başkentliğini yapmış. Anadolu'nun çok az yerinde kent merkezi içinde bu kadar eskiye giden arkeolojik maddi kültür kalıntıları modern kentin eski yerleşimcilerinin oturduğu konut kalıntıları, dini yapıları, mezarları, yolları ve kente dair diğer yan birimler vardır."
Anadolu'nun özellikle Osmanlı dönemi orijinal kent dokusunu yansıtması bakımından önemli olan eski Van şehrinin bir açık hava müzesi konumunda olduğunu vurgulayan Konyar, "Urartu mimarlarının şekillendirdiği Van Kalesi ve çevresi kendinden sonra gelen toplumlara da yerleşebilecekleri uygun alanlar yaratmış. Van Kalesi, başkent niteliğiyle Demir Çağ Anadolu'sunun en ünik ve etkileyici kentidir. Eski Van şehri, kale ve höyükteki kazı çalışmaları aslında Van kent tarihinin 7 bin yıllık sürecini yansıtır. Bu açıdan söz konusu alanlar Van turizminin gelişmesi adına oldukça önemlidirler. Söz konusu yapılara işlev kazandırılmasıyla bölge özellikle turistik açıdan önemli bir cazibe merkezi olacaktır." ifadelerini kullandı.
Mardin'den Van'a gelen Murat Turhan, Mardin'deki kaleyi turizme kapalı olduğu için ziyaret edemediklerini belirterek, "Buradaki kalenin ziyarete açık olması önemli. Tarihi bir kale ve manzarası çok güzel. Herkese burayı gelip gezmelerini tavsiye ediyoruz. Tarihi yapıları çok önemli. Buranın turizme kazandırılması, tanıtım çalışmalarının artırılması gerekiyor. Dinlenme yerleri oluşturulmalı. Burası UNESCO asil listesine konulmayı hak ediyor, biz de bunu destekleriz. Van'ın çok güzel yerleri, Ege sahillerinden farksız sahilleri var. Buraların değerlendirilmesi gerekiyor." dedi.