İçinizdeki çocukla barışın
Çocukluğumuz, bugünümüzü etkiliyor hem de tüm yaşantımızı büyük bir sarsıntıyla. Eğer kötü bir olay yaşadıysak bu, gün yüzüne er ya da geç çıkıyor. İster 20 ister 60 yaşında olalım. Çocukluğumuz yüzleşmeyi ve iyileşmeyi bekliyor. Her zaman da bekledi ona sımsıkı sarılmayı ve gözyaşını silip yardım elinizi uzatmanızı bekliyor ve hep bekleyecek...
🔸 Doğuyoruz ve büyüyoruz; evrenin bir düzeni ve bir kader olarak. İlk sözcüklerimize, ilk adımımıza ve ilk ağlayışımıza şahit oluyor anne ve babamız. İlk mutlu olduğumuz, gülümsediğimiz ana ve ilk karne heyecanımıza tanıklık ediyorlar.
🔸 Zaman bir sır gibi işliyor bizim için. Dünya yabancı ve bir o kadar karmaşık bir denklem içinde. Kimi zaman korkuyor kimi zaman endişeleniyoruz, elimizden yine ebeveynlerimiz tutuyor, şanslıysak.
🔹 "Şanslıysak" diyorum çünkü elimizden tutan bir anne babamızın olması demek, bebeklik ve çocukluk dönemlerimizin temellerinin düzgün atılması anlamına da geliyor bir nebze.
🔹 Evet, kendimizi de tüm varlığımızla bu yaşlarda sevmeye, tanımaya ve keşfetmeye başlıyoruz. Belki de bütün kabullenişlerimiz biz daha cümle dahi kuramazken başlıyor.
🔸 Tüm çocukların şanslı olduğu bir dünya olmasını isterdim, en başta yaşarken ölmeyi öğrenmek zorunda olmayan çocuklar için. Gazze'de, Doğu Türksitan'da, Arakan ve daha nicesinde...
🔸 Sımsıkı sarılmayı, korkusuzca nefes aldırmayı ve belki de "yaşadıkların senin suçun değil" demek isterdim en çok...
🔹 Bugün ne yaşıyorsun bilmiyorum çocuk, ama bugün belki 20 belki 40 belki de 60 yaşındasın. Sen yalnızca hayata yeni başlamış masum bir cansın.
🔹 Biliyorum; sen, seni kötü manada etkileyecek her şeyi 2 yaşında veyahut 3 yaşında veyahut 5 yaşında yaşadın hem de bilincinle ve tüm kavrayışınla. Bilincin oradaydı ve şahitlik etti senin üzüntüne bir diğer deyişle gelecekteki travmana.
🔸 Seni koruyacak kimse çıkmadı mı? Annen-baban veya çevrende, senin içinde bulunduğun durumu anlamadı mı kimse? Sen, sen üzülme diye bilinçaltın devreye girdi o an işte...
🔸 Sana yardım için uzanan bir el çıkmadıysa sen üzülme diye bilinçaltın sarıldı sana, sımsıkı... İyilik mi etti kötülük mü belki hala anlamıyorsun bile.