14 Mart’ın tarihe şerh düşen kahramanlık öyküsü
Her yıl 14 Mart, Türkiye'de Tıp Bayramı olarak kutlanıyor. Peki, 14 Mart'ın geçmişe dayanan destansı hikayesini biliyor musunuz? Tarihimizin tıp alanındaki en kapsamlı girişiminin temelleri Sultan II. Mahmut tarafından atılmış; Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, Sultan II. Abdülhamid döneminde, dünyanın en ileri tıp fakültelerinden biri haline gelmişti. Tıbbiye öğrencileri, Birinci Dünya Savaşı'nda büyük mücadelelere imza atmışlar; Çanakkale Zaferi ve İzmir'in işgalden kurtuluşunda öncü rol oynamışlardı. Öyle ki, 1921'de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, öğrencileri şehit olduğu için mezun dahi verememişti.
🔍14 Mart'ta direniş toplantısı organize eden genç tıbbiyelilerden Hikmet Bey, temsilci olarak Sivas Kongresi'ne gönderildi.
📌 Hikmet Bey'in kongrede manda aleyhindeki sözleri Milli Mücadele tarihinde unutulmaz bir yer buldu.
📌 14 Mart 1921 tarihinde Kadıköy'de, Milli Mücadele'nin şevkiyle daha büyük ve organize bir kutlama düzenlendi. Böylece 14 Mart kutlamaları gelenek haline geldi.
1933 yılında, tıp fakültesi Avrupa yakasına taşındı. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane binası ise Milli Eğitim Bakanlığına bağlanarak Haydarpaşa Lisesi'nin kullanımına geçti.
📌 Okulun ilk klinik bölümleri halen Haydarpaşa Hastanesi olarak hizmet veriyor. 50 yıllık süre boyunca lise olarak kullanılan bina 1983 yılında Marmara Üniversitesi'ne verilerek yeniden tıp eğitimine başladı.
📌 Bu görkemli yapı, tarihsel kimliği ve mirası ile bugün de tıp fakültesi dâhil olmak üzere halen Marmara Üniversitesi Haydarpaşa kampüsündeki eğitim kurumlarına ev sahipliği yapıyor.