Bilinmeyen tarihimiz: cehennem adası Nargin
Azerbaycan Türkleri, Nargin'deki Türk esirlerin durumlarını iyileştirmek, ihtiyaçlarını karşılama gibi faaliyetlerin dışında, onların adadan kaçmalarına yardımcı olmak için çok çaba sarfetti; mesela 1915 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında "Türk Bayramı Günü"nde sekiz Türk esir subay şehre bırakıldı ve bir daha geri dönmedi. Büyük ihtimalle bu esirlere Cemiyet üyeleri tarafından yardım edilerek, İran'a kaçmaları sağlanmıştı.
Yine aynı dönemlerde Nargin Adası'ndan Türk esirlerinin kaçırılması amacıyla birçok girişimler olmuştu; Kafkasyalı Türk gençleri tarafından kurulan "Kafkasya Müslüman Talebeleri Komitesi" bizzat Türk esirlerin kaçırılması faaliyetlerine katılmıştı.
Azerbaycan milli burjuvazisinin önde gelenlerinden birisi olan Murtaza Muhtarov, adadan Türk esirlerinin kaçırılmasında önemli rol oynadığı biliniyor.
Yine ihtilâl sonrası açılan ve esirlere yardım eden cemiyetlerden birisi de "Muhtaçlara Kömek (Yardım) Cemiyeti" idi.
Bakû Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi tarafından açılan bu cemiyetin görünürdeki amacı bütün muhtaç Müslümanlara yardımcı olmakla beraber, asıl amacı Azerbaycan'da, özellikle Nargin Adası'nda bulunan Türk esirlerinin ihtiyaçlarını karşılamaktı.
Muhtaçlara Kömek Cemiyeti yardım toplama faaliyetlerine başlarken bir taraftan da gazetelere vermiş olduğu yazılarla Azerbaycan Türklerini yardıma çağırıyordu.
I. Dünya Savaşı esnasında Türk askeri ve sivil esirler için bir cehennemi andıran Nargin I. Dünya Savaşı'nın sona erip Osmanlı Devleti'nin Mondros Mütarekesini imzalaması, Türk Birliklerinin Bakû'den çekilmesinden ve Azerbaycan'ın Bolşevikleştirilmesinden sonra ise, özellikle 1920-1924 yılları arasında, bu sefer de Azerbaycan'ın bağımsızlığı için mücadele etmiş aydınların, Azerbaycan'da kalmış ve Bolşevikler tarafından tutuklanmış Türk subaylarının hapsedildiği ve öldürüldüğü bir yer oldu