Çanakkale'de şehit düşmüş öğretmen ve öğrenciler
Masmavi denizin rengi de kokusu da başkaydı 1915'te. Düşmanın karşısına iman dolu yüreğinden başka hiçbir şeyi olmayan adeta etten duvarlar yükselmişti. Öyle ki Çanakkale, toprağının her bir zerresi kan ile sulanmış tabirinin tam karşılığıydı. 1915 Anadolu'sunda her üç evden bir şehit çıkmıştı. Bu kayıpların çok ciddi bir boyutu da, eğitim hayatımızdaki kayıplardı. Bunlar, Çanakkale Savaşı'nda toprağa verdiğimiz, öğretmenler ve öğrencileriydi. Okullarından öğretmenleriyle büyüyen gencecik fidanlar, şimdi o kanlı topraklarda yeşerecek, bugünlerde dualarda yer alacaklardı.
13 Mayıs 1915'te Arıburnu'na sevk edilen 2'nci tümenin çoğunu, aralarında İstanbul Lisesi öğrencilerinin de bulunduğu Darülfünunlu gönüllüler oluşturuyordu. Lise öğrencilerinin kolunda sarı, tıbbiyelilerin kolunda da beyaz kurdele bağlıydı. 19 Mayıs Taarruzu'nda, "hedef olmamaları" için kurdeleleri çıkarmaları emredilmişti.
Kanlı 19 Mayıs Taarruzu'nda, çoğu öğrenci olan 2'nci tümen, tamamen öldürülmüştü. . Siperlerde sadece sarı kurdelelerine yazdıkları şu mukaddes ibare kalmıştı: "İstanbul Lisesi Vatan Sağ Olsun!"
Çanakkale savaşları sırasında Mekteb-i Sultani yani Galatasaray Lisesi'nde eğitime ara verilir. Ancak bazı Galatasaraylı öğrenciler, gönüllü olarak askere yazılırlar. Mekteb-i Sultani öğrencileri, 1911'den 1917'ye kadar olan dönemde Trablusgarp, Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı'nın üç yılında hiçbir mecburiyetleri olmadığı halde gönüllü olarak savaşlara katılmışlar ve ülkeleri adına fedakârca savaşmışlardır.
Kayıtlara göre, 1912'de 60 mezun veren okuldan 1913'de 34, 1914'te 21, 1915'te 18, 1916'da 4, 1917'de 5 öğrenci ancak mezun olabilmiştir.
Çanakkale Savaşı'na gönüllü olarak katılan 50 İstanbul Sultanisi (İstanbul Lisesi) öğrencisinin şehit düştüğü haberi okula ulaşınca, geride kalan öğrenciler ağabeylerinin anısına okulun kapılarını ve pervazlarını matem rengi siyaha boyadılar. Okuldaki öğrencilerin Çanakkale zaferinden sonra okulda yaptığı yoklamada şehitlerin ismi okununca, ismi söylenen her gencin arkasından, merasime gelenler, özellikle de aileleri "Şehit, Cennet-i Âlâ'da!.." diye bağırdılar.
Vefa Lisesi'nin 1915-1916 eğitim dönemindeki öğrencileri ve öğretmenleri, asker üniforması giyerek ve okulun bahçesinde toplanıp marşlar söyleyerek Şehzadebaşı'na çıktılar. Meydanda toplanan İstanbullular, Vefalıları, alkışlar ve dualarla savaşa uğurladılar. Vefa Lisesi, Çanakkale Savaşı'na katılan ve şehit düşen öğrencileri nedeniyle bu yıllarda mezun veremedi.
İlk Darülmuallimin Okulu (Erkek Öğretmen Okulu) olarak açılan Çapa Öğretmen Okulu, talebeleri ve hocaları ile birlikte Çanakkale Savaşı'na katıldılar ve gidenlerin çoğu cephede şehit düştü.
İstanbul'daki liselerin çoğunun Çanakkale'ye gitmeleri yanında Anadolu'daki liselerden de yoğun katılım olmuştu. 1916- 1917'de Balıkesir Sultanisi (Lisesi), Çanakkale Savaşları'nda 94 şehit vermişti. Balıkesir Erkek Muallim Mektebinden de büyük miktarda öğrenci harbe dahil oldu. Bu okul, 1914-1918 yılları arasında yalnızca 2 mezun verebildi.
Edirne Lisesi'nin öğretmen ve öğrencileri de harbe katılmış ve hiçbiri geri dönememişti. Kastamonu Abdurrahmanpaşa Sultanisi ise, 1911'de 64 mezun verebilirken; 1916- 1917'de başta Çanakkale olmak üzere süre giden savaşlar nedeniyle hiç mezun verememişti.
Trabzon Lisesi öğrencilerinin büyük bir kısmının Çanakkale Cephesi'ne gitmesi ve savaşta şehit düşüp geri dönememesi sebebiyle Trabzon Lisesi üç yıl boyunca mezun veremedi. Öğrencilerinin tamamını Çanakkale'de şehit vererek, mezun veremeyen okullar arasında Konya Lisesi de yer alır.