Çırpınırdın Karadeniz şiiri nasıl yazıldı?
İki devletin sevinç, keder, savaş ve barışta beraber olduğunu gösteren en güzel örneklerden biriydi Çırpınırdın Karadeniz şiiri. Ahmet Cevat'ın kaleme aldığı bu mısralar, yıllardır dillerden düşmeyerek aynı umudu ve sevgiyi insanların gönlüne nakşetti. Peki, Ahmet Cevat kimdir? Çırpınırdın Karadeniz şiiri nasıl yazıldı?
📌 Lenin, Azerbaycan topraklarının Bolşevikleştirilmesi emri üzerine Rus askerler ve Ermeni çeteler soykırım yaparak 40 bin kişiyi katletti.
▶ Bolşevik ve Ermenilerin yaptığı katliam korkunç boyutlara ulaşınca Osmanlı, Azerbaycan Türklerinin yardımına koştu. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu Azerbaycan'a geldi. Turan'dan Bakü'ye doğru ilerledikçe Ahmet Cevat, kalemiyle de orduyu destekledi; Bismillah, Ey Asker gibi şiirler yazdı.
📌 15 Eylül 1918'de Kafkas İslam Ordusu ülkeyi Ermeni ve Bolşevik çetelerden kurtardı ve insanların sevinç gözyaşları içerisinde Bakü'ye girdi. Ahmet Cevat, şehre muzaffer olarak giren Kafkas İslam Ordusu'nu karşılayanlar arasında yer aldı.
Ahmet Cevat, o gün insanların yaşadığı sevinci "Ey Asker" şiirinde dile getirdi.
Ey şanlı ülkenin şanlı ordusu
Unutma Kafkas'a geldiğin günü
Gelirken kovmaya Turan'dan Rus'u
Ayağını Karadeniz öptü mü?
İlk atarken eski burca adımı
Kars Kalesi selam topu attı mı?
Sen yaparken orada zafer şenliği
Mağlup düşman kaşlarını çattı mı?
▶ Çırpınırdın Karadeniz şiiri de Kafkas İslam Ordusu'nun Azerbaycan'a gönderildiği dönemde bestelendi. Kurulan Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nde milletvekilliği yaptı ve milli marşı yazdı. İstanbul'un işgalinde duyduğu teessürü dile getirdiği Dalga isimli ikinci kitabı kısa zamanda Azerbaycan sınırlarını aştı.
Kurduğu bağımsız Azerbaycan düşleri, Kızıl Ordu'nun Bakü'ye girmesiyle sona erdi. Bolşevik askerler, yayınlanan tüm eserlerde Sovyet ideolojisinin övülmesini istedi ve siyasal hedeflerine aykırı görülen hiçbir eserin yayınlanmasına izin vermedi. Öyle ki Azerbaycan milli edebiyatı kötülenip, kitapları yakıldı.
Sovyetler durumu ileri raddeye taşıyarak milli ve geleneksel karakterli tipler için mahkemeler kurdu ve edebi eserlerdeki tipler yargılanarak mahkûm edildi.
Ahmet Cevat de Sovyet hükumetinin kıskacına takıldı. Sovyet ideolojisini övmeyi reddetmesi üzerine, karşı devrim iddiasıyla KGB tarafından gözaltına alındı. Arkadaşları şairi Türkiye'ye kaçırmayı teklif etse de "Biz gidersek ülkeyi kime bırakacağız" diyerek reddetti.
Ahmet Cevat, 13 Kasım 1937 tarihinde Nargin adasında güneş doğduktan hemen sonra kurşuna dizilerek şehit oldu. KGB baskısı altındaki ailesi de ancak 1950'den sonra zindandan kurtulabildi.