Devlet yönetme sanatını kaleme alan siyasetnameler
Siyasetnameler, devlet yönetimini, devlet işlerinin nasıl yürütülmesi gerektiğini ve yöneticilerin topluma karşı sorumluluklarını ele alan eserlerdir. Kur'an-ı Kerim ve hadislerde vurgulanan devlet yönetimine dair temel ilkeler, Peygamberimiz ve Hulefa-yi Raşidin devri başta olmak üzere çeşitli dönemlerde gerçekleştirilen uygulamalar, siyasi ve idari mektuplar, sözlü rivayetler bu eserlerin başlıca kaynaklarıdır. Bir hükümdara yönetim konusundaki tavsiyeleri içeren bu eserler, devlet idaresinde siyaset sanatının ve ahlakının önemini vurgulamıştır. Devlet yönetme sanatını kaleme alan siyasetnamelerin tarihini derledik.
Devlet yönetimine dair eski Yunan, Hint, İran ve Çin kültürlerine ait kitaplar veya nasihatnameler de bu eserlerin kaynakları arasında önemli bir yer tutar.
Sanskritçe'den Pehlevîce'ye tercüme edilen Pançatantra'nın (beş düşündürücü makale, söz, nasihat) Abbâsîler döneminde İbnü'l-Mukaffa' tarafından Kelîle ve Dimne adıyla yapılan Arapça çevirisi, yine İran kültüründe yaygın olan "andarznâme" (pendnâme) adlı nasihat kitapları, eski Yunan filozoflarından Eflâtun ve Aristo'nun devlet felsefesine dair görüşleri bunların başında gelmektedir.
Hz. Ali'nin Mısır valisi Mâlik el-Eşter en-Nehaî'ye gönderdiği rivayet edilen, görevi sırasında uyması gereken kuralları en ince ayrıntılarına kadar anlattığı hacimli mektup İslâm tarihinde siyâsetnâmenin ilk örneklerindendir.
Emevîler döneminin sonlarına doğru Hişâm b. Abdülmelik devrinde eski Yunan ve İran kültürlerine ait bazı eserler Arapçaya çevrilmiştir. Bu eserlerin mütercimlerinden biri olan Mevlâ Ebü'l-Alâ Sâlim, Horasan'da ortaya çıkan karışıklıklara çözüm bulmak amacıyla burada görev yapan valiler için Kitâb fi's-siyâseti'l-ʿâmmiyye adıyla bir risâle kaleme almıştır. Abdülhamîd el-Kâtib'in son Emevî hükümdarı II. Mervân adına oğlu Abdullah'a yazdığı, siyasî ve askerî öğütler içeren ʿAhdü Mervân ilâ İbnihî ʿUbeydillâh (Risâletü ʿAbdilḥamîd el-Kâtib fî nasîhati veliyyi'l-ʿahd) adlı risâle de Arap edebiyatında ilk siyâsetnâmeler arasında yer alır.
İbnü'l-Mukaffa, Abbâsî Halifesi Mansûr için yazdığı Risâletü's-sahâbe (Risâletü's-siyâse, Risâletü'l-Ḥâşimiyye) siyasî, idarî, askerî, malî, adlî ve içtimaî aksaklıkları ve bunların çözümüne dair tavsiyelerini kaleme almıştır. Sarayın iç sorunlarını, halifenin vezir, vali ve emîrlerin seçiminde dikkat etmesi gereken hususları, halkın saraydan beklentilerini açık bir dille ifade eden ıslahat programı niteliğinde önemli bir mektuptur.
İbnü'l-Mukaffa' el-Edebü'l-kebîr ve el-Edebü's-sağîr gibi eserlerinde de hükümdar, vezir ve valilerin idarî ve siyasî davranışlarından, yönetimde uyulması gereken kurallardan bahsederek ahlâkî öğütlere, vecize ve hikmetli sözlere yer vermiştir. İbnü'l-Mukaffa', hemen hepsi siyasetname yazarları tarafından kaynak gösterilen çok sayıda tercüme ve telif eseriyle siyasetname geleneğinin ilk öncülerinden sayılmaktadır.
Horasan Valisi Tâhir bin Hüseyin'in Halife Me'mûn tarafından 206 (821) yılında el-Cezîre ile birlikte Suriye ve Mısır valiliğine tayin edilen oğlu Abdullah bin Tâhir'e yazdığı mektup bir yöneticinin dikkate alması gereken prensipleri bütünüyle ihtiva etmesi açısından önemlidir.
Me'mûn bu mektubu çok beğenip bir nüshasını kendisi almış, ayrıca çoğaltılarak valilere ve diğer yöneticilere gönderilmesini emretmiştir.
Siyasetname türünün karakteristik özelliklerini taşıyan ilk örneklerden biri de Câhiz'in et-Tâc fî ahlâḳi'l-mülûk adlı eseridir. Mukaddimeden sonra dört bölümden oluşan eser Halife Mütevekkil-Alellah'ın veziri Feth b. Hâkân'a ithaf edilmiştir.
Saray adabı, hükümdarın, yakınlarının ve çocuklarının davranışları, özellikle nedimlerin dikkat etmesi gereken hususlar, elçilerin gönderilmesi ve kabulü gibi konuları ihtiva eden eserde sık sık Sâsânî hükümdarlarından, Emevî ve Abbâsî halifelerinden örnekler verilmiştir.