Elmalılı Hamdi Yazır'ın Abdülhamid pişmanlığı
Elmalılı Hamdi Yazır, hem Osmanlı Devleti'nin yıkılışına, hem de Cumhuriyet'in kuruluşuna şahit olan bir isim. Hak Dini Kur'an Dili adlı meşhur tefsiriyle bilinen Elmalılı Hamdi Yazır, II. Meşrutiyet döneminde siyasete girmişti. Daha sonra Sultan İkinci Abdülhamid'in tahttan indirilmesinde hal fetvasını kaleme almış ve meclis kürsüsünde bu fetvayı okuyarak söz konusu hal olayında etkili olmuştu. Elmalılı Hamdi, ilerleyen yıllarda yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle anlatacaktı: "Hayatımda yaptığım en büyük hata, Sultan Abdülhamid'in haline karışmamdır."
İlk, orta tahsilini ve hafızlığını Elmalı'da Rüşdiye Mektebi'nde tamamladı. Hamdi Yazır 1895 yılında İstanbul'a, dayısı Mustafa Zekaî Sarılar tarafından getirildi. 1905 yılında Mekteb-i Nüvvâb'ı bitirerek kadılık diploması aldı.
🔸 Ardından Bayezid Camii'nde derslerine devam ettiği Kayserili Hamdi Efendi'den 1906 yılında Bayezid Müderrisi olarak diploma aldı. Bundan sonra "Küçük Hamdi" diye anılmaya başladı.
Elmalılı Hamdi'nin siyasi hayata atılması 1908 yılında, Antalya mebusu (milletvekili) olarak seçilmesiyle başladı. II. Meşrutiyet'in ilk meclis çalışmalarında, özellikle 1876 Anayasası(Kanun-i Esasi) üzerindeki değişiklikte etkili oldu.
🔸 Birinci Damad Ferit Paşa hükümeti (3 Mart-15 Mayıs 1919) kurulurken, Elmalılı Hamdi de Evkaf Nazırlığı'na getirildi. 1909 yılında ilk önce şeyhülislâmlık yazı işlerinde görev aldı.
🔸 Hürriyetin ilanından sonra, İttihat ve Terakki Fırkasının politik tutumundan uzak olmakla birlikte, meşrutiyet idaresinin yararlarını, dine uygunluğunu anlatmak için oluşan heyette bir süre çalıştı.
Kurtuluş Savaşı sürecinin başlarında galip devletlerin Doğu'daki hareketlere son verilmesi ve Mustafa Kemal'in yakalanıp cezalandırılması yolundaki baskıları sonucunda, Sadrazam Ferid Paşa ve Hükümeti istifa etmek zorunda kaldılar.
🔸 Bu istifa ile bakanlığı noktalanmış olan Elmalılı, çok geçmeden Osmanlı Âyan Meclisi'ne üye olarak seçildi.
🔸 Bu görevde kaldığı süre üç sene olup, Osmanlı Devleti fiilen sona erdikten sonra kendisinin âyan azalığı da sona erdi.
Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetlerinde görev yaptığı için İstiklal Mahkemeleri'nce gıyabında idama mahkûm edilmesi üzerine Fatih'teki evinden alınarak Ankara'ya götürüldü ve 40 gün tutuklu kaldı.
🔸 Mahkeme sonunda muhtemelen bir dönem İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olması ve Abdülhamid'in tahttan indirilmesinde yer alması sebebiyle suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbul'a döndü.
🔸 Peki, Abdülhamid'in hal' olayı nasıl gerçekleşmişti? Elmalılı Hamdi'nin bu olay üzerindeki payı neydi?